Doğu Anadolu Özel Eğitim Kurumları Derneği (DÖKDER) Başkanı ve Özel Özel Eğitim Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ertaş, Van’daki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini değerlendirdi.
“60 rehabilitasyon merkezi, 10 bin öğrenci, 2 bin personel ile hizmet veriyoruz. Van’da Türkiye’ye örnek olacak kurumlarımız var. 7 program üzerinden eğitim veriyoruz. Yüz tanıma sistemi dedikoduların önüne geçecek. Annelerin ve babaların mutluluklarına ortak oluyoruz. Yaklaşık 300 bin TL’lik denetlenme sistemi masrafının bizden alınması kabul edilemez. Ücretsiz servis hizmetlerimizin bir kısmı karşılanmalıdır. Yüzde 3’lük ücretsiz eğitim kuralı kaldırılmalıdır. Verilen eğitim ödeneği en az asgari ücretin yarısı kadar olmalıdır.”
60 Rehabilitasyon Merkezi, 10 Bin Öğrenci, 2 Bin Personel
“Van'da ilçelerle birlikte toplam 60 rehabilitasyon merkezimiz var. Merkezlerin 30’u İpekyolu’nda diğerleri ise 12 ilçemizde bulunuyor. Kurumlarımızda yaklaşık 10 bin özel çocuğumuz eğitim almaktadır. Başta zihinsel engelli olmak üzere çeşitli branşlarda öğretmen, fizyoterapist, çocuk gelişimi uzmanı, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, şoför ile servis ablaları ve diğer personel olmak üzere yaklaşık 2 bin istihdam söz konusudur. Bu da aileleri ile birlikte yaklaşık 10 bin kişinin kurumlarımızdan ekmek yediği anlamına gelmektedir.”
“Van’da Türkiye’ye Örnek Olacak Kurumlarımız Var”
“Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri bakımından, kalite olarak Van'ımız, Türkiye'de örnek olabilecek potansiyele sahip bir il durumundadır. Bunun da sebeplerinden biri bizim kendi kendimizi denetleme sistemimizin olmasıdır. Sürekli olarak kendi kurumlarımızı ziyaret ediyoruz. İkincisi de idarecimizin ve kurum yöneticilerimizin branş mezunu olmasından kaynaklıdır. Örneğin fizik tedavi anlamında Türkiye'de standartların üzerinde özelliklere sahip uzman fizyoterapistlerin yönettiği kurumumuz var. Hastalarımıza nasıl fayda sağlayabiliriz endişesini taşıyorlar. Tüm materyalleri, personelleri ile beraber uzman ekipleriyle nam salmış eğitim merkezlerimiz var. Çoğu çevre illerimizden fizik tedavi için Van’daki kurumumuza gelen hastalarımız var. Bu da bize gurur veriyor. Bununla beraber ayrı branşlar üzerinde, dil ve konuşma terapisi alanında Doğu Anadolu'nun hatta Türkiye ortalamasının üzerinde olan kurumlarımız var. Zihinsel engelliler, otizm ve diğer rehabilitasyon alanlarında Van, sıralama bazında ilk sıralarda yer alabilecek potansiyele sahiptir.”
“7 Program Üzerinden Eğitim Veriliyor”
“Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerimizde, öğrenme güçlükleri, zihin engelliler, dil ve konuşma terapisi, işitme engelliler, görme engelliler, bedensel engelliler, otizm üzerine programları uygulanıyor. Bu 7 program üzerinden, bireysel ve bireysel grup eğitimi olmak üzere iki branşta eğitim veriliyor. Van'da bulunan 60 kurumumuzun çoğunda tüm programlar uygulanırken bir kesiminde ise sadece tek program veya 2-3 program hizmet sunuluyor. Tüm öğrencilerimizin bireysel ve grup eğitimlerinin bir arada verilmesi noktasında, yıllardır hem bakanlıktan hem il bazında talepte bulunuyoruz. Maalesef farklı bir seviyeye getiremedik. Grup eğitimleri istenilenin çok altında bir istatistik vermektedir. Dernek ve konfederasyon olarak bunun mücadelesini devam ettiriyoruz.”
“Yüz Tanıma Sistemi Dedikoduların Önüne Geçecek”
“Bazı rehabilitasyon merkezleri için çocuk eğitime gelmeden faturalandırma yapıldığı yönünde dedikodular yapılıyordu. Bazı kurumlarımız soruşturma geçirmekteydi. Hastanelerde ve kurumlarımızda uygulanmak üzere damar tarıma sistemi getirilecekti ancak iptal edildi. Ardından 2015-2016 yılları itibariyle kurumlarımıza kamera sistemi takıldı ve bu şekilde denetlendi. Bu kez de geç geliniyor dedikoduları yapıldı. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı, yüz tanıma sistemi ile ilgili yürüttüğü çalışmayı bitirdi. Rehberlik Araştırma Merkezleri'nde özel çocuklarımızın yüzü tanıtılıp, kurumlarımızla bağlantı kurulabileceği yeni bir sistem başlatılacak. 1 Aralık 2025 itibariyle yüz tanıma sistemi uygulanacak.”
“Annelerin ve babaların Mutluluklarına Ortak Oluyoruz”
“Kurumlarımıza geldiğinde hiç adım atmayan bir çocuğun yürüdüğünü biz görüyoruz. Bir çocuğun anne ve baba dediğine ilk biz şahit oluyoruz. Annelerin ve babaları mutluluğuna ortak oluyoruz. Muhteşem duygusal anlara bizzat kendim defalarca şahitlik etmenin huzurunu yaşıyorum. İlk adımını annesine doğru atan çocuğun annesinin hüngür hüngür ağladığına şahit olmak bambaşka bir duygudur. Bizleri ayakta tutan ve bu kadar sıkıntıların üstesinden gelmemizi sağlayan velilerimizin duasıdır. Mücadelemizi güçlü tutan bu yaşadığımız manevi boyutlardır.”
“Yaklaşık 300 Bin TL’lik Denetlenme Sistemi Masrafının Bizden Alınması Kabul Edilemez”
“Sizi denetleyeceğiz ve denetleme sistemi masraflarını da siz karşılayın deniliyor. Denetleneceğimiz yaklaşık 200-300 bin TL değerindeki cihaz sisteminin tarafımızdan karşılanmasının istenmesi kabul edilemez. Böyle bir durum dünyanın hiçbir yerinde yoktur. 50 öğrenciyle eğitimi sürdüren ve ayakta kalmaya çalışan, zararla karşı karşıya kalabilen veya kredilerle yürütülen kurumlarımız var. Tek seferde ödeme yapmamız isteniyor, Kredi olmazsa veya taksit yapılmazsa sistemi alamayacağım diyen kurumlarımızın sayısı çok fazladır. Görüşmelerimiz sürüyor ancak biz bu şekilde uygulanmasını istemiyoruz. Bu konuda da kurumlarımıza destek verilmesi yönünde talebimiz var. Milli eğitim bakanlığımız, Hazine ve Maliye bakanlığımız ile Sağlık bakanlığımız tarafından denetlenmeye hazırız. Biz her türlü denetime açık kurumlarız ve bu konuda alnımız ak başımız diktir. Her türlü denetime açığız.”
“Ücretsiz Servis Hizmetlerimizin Bir Kısmı Karşılanmalıdır”
“Türkiye'de bulunan yaklaşık 3 bin 500 rehabilitasyon merkezimiz, kuruluşundan bu yana özel çocuklarımızı ücretsiz olarak evlerinden alıp seansın ardından evlerine götürüyor. Servis ücretlerinin bir kısmı da olursa karşılanmasını istiyoruz.”
“Yüzde 3’lük Ücretsiz Eğitim Kuralı Kaldırılmalıdır”
“Ailelerimize verdiğimiz eğitim ücretsizdir, kurumlarımız devlet ödeneği almaktadır. Yönetmelikte dersanelerin öğrencilerin yüzde 3’ünü ücretsiz gösterme zorunluluğu bulunuyor. Bu kural dersaneler için çıkarıldı oysa biz dersane değiliz.”
“Verilen Eğitim Ödeneği En Az Asgari Ücretin Yarısı Kadar Olmalıdır”
“2006-2007 yıllarına kadar asgari ücretin üstünde olan ödeneklerimiz, şu anda asgari ücretin altında kalmıştır ve yaklaşık 6 bin TL ödenmektedir. Ücretlerin en azından asgari ücretin yarısına tekabül edecek bir çalışma yürütülmesini talep ediyoruz. Bu çalışmalar yürütülmez ise kurumlarımızın geleceğini görmüyoruz. Çoğu kurumumuz kapanmayla karşı karşıya gelecek ve kapatılacak. Olan bu güzel yerlere getirdiğimiz özel çocuklarımıza olacak. Umarım en kısa zamanda ciddi bir şekilde taleplerimiz halledilmiş olur.”
