Süleymaniye’de PKK’lılar silahlarını sembolik törenle yakarak yeni bir dönemin kapısını araladı. Van’da ise yıllardır çatışmaların gölgesinde ayakta kalmaya çalışan esnaf, barış sürecine dört elle sarıldı: “Bu halk çok acı çekti, artık savaş değil, huzur istiyoruz!”
Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir çözüm aradığı silahlı çatışma ve Kürt sorununda tarihi bir gelişme yaşandı. PKK'lı bir grup, 11 Temmuz’da Süleymaniye'nin Surdaş bölgesinde yer alan bir mağarada toplanarak silahlarını sembolik bir törenle yakıp imha etti. Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" bu eylemle birlikte karşılık buldu.
Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandıran gelişme, özellikle çatışmalardan en çok etkilenen illerde umutla karşılandı. Van’da esnaf, barışın kalıcı olması için sadece sembolik değil, somut ve samimi adımlar atılması çağrısında bulunuyor. "Bu kez yarım kalmasın!" diyen esnaf, yaşanan ekonomik çöküşün ve toplumsal yorgunluğun ancak barışla aşılabileceğini düşünüyor.
Vanlı esnaf, bu gelişmeyi yalnızca politik bir hamle olarak değil, yıllarca içine sıkıştırıldıkları şiddet sarmalından çıkış için bir kurtuluş işareti olarak görüyor.
“BU HALK ARTIK YORGUN, BARIŞA MECBURUZ”
1983 yılından bu yana Van’da esnaflık yapan emekli Abdülmecit Berk, “Savaş yıkımdır. Kolay gelir ama geride yoksulluk, gözyaşı ve öfke bırakır. Barış zordur ama gelecektir. Yıllardır bu topraklarda Türk’üyle, Kürt’üyle beraber yaşıyoruz. Çanakkale’de birlikte savaştık, İstanbul’un kurtuluşunda Kürtler omuz verdi. Şimdi birbirimizi dışlamak, ayrıştırmak ne demek? Bu halk artık yorgun. Bu kez barış gerçek olsun, hayal değil” diye belirtti.
Berk, devletin harcamalarının büyük kısmının savaşa gittiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı bile söyledi: 10 trilyon savunmaya gitmiş. O parayla emekli aç kalmazdı. Barış sağlanırsa Türkiye nefes alır. O para fabrikalara, üretime, işsize gider. Kazanan biz oluruz.”
“BARIŞ GELİRSE KİMSE MEMLEKETİNDEN KAÇMAZ”
Van’lı bir diğer esnaf Süleyman Gürmez ise, göç ve toplumsal parçalanmanın sona ermesi için tek yolun barış olduğunu vurgulayarak, “Bizim kimseyle sorunumuz yok. Kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bugün insanlar korkudan batıya göç ediyor. Barış gelirse herkes memleketinde kalır. İşyerleri açılır, fabrikalar kurulur, biz de kazanırız. İran’da savaş olunca gelen turistler bizim işimizi açtı. Aynı kalkınmayı biz de yaşarız. Barışı sonuna kadar destekliyoruz” sözlerine yer verdi.
"ARTIK YETER!”
Esnaf Malik Duman, süreci desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda halkın içindeki öfkenin yerini umuda bırakması gerektiğini söylüyor:“Özellikle Doğu halkı canıyla ödedi bu çatışmaların bedelini. Şimdi barış gelirse sadece huzur değil, refah da gelecek. Devlet savaşa ayırdığı bütçeyi halkına aktarır. Emekli maaşı 10 bin lira, pazarda geçmiyor. 10 trilyon savunma yerine millete dağıtılsaydı ülke ayağa kalkardı. Bu kez provokasyonlara gelmeyelim, bu kez elimizi taşın altına koyalım.”
Duman, aynı zamanda devlet desteklerinin suistimal edilmesine de dikkat çekiyor:
“Devlet destek veriyor ama bazıları bunu kötüye kullanıyor. Krediyi alıyor, göstermelik dükkân açıp parayı başka yere harcıyor. Bu da dürüst esnafa zarar veriyor. Denetim sıkı olmalı, adaletli olunmalı. Van’ın buna da barışa da ihtiyacı var.”