Açılım denince aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama benim aklıma önceki çözüm sürecinde kullanılan Kürt açılımı geliyor.
Son günlerin açılımı bir başka…
Memleket açıldıkça açıldı ama gelişim anlamında değil, giyim anlamında. Türkiye genelinde yaşanan giyim açılımı Van’da da kendisini gösteriyor. Kadınlar erkekler bir garip giyinmeye başladı. Kadınlar açıldıkça açıldı, neredeyse iç çamaşırıyla çarşıda dolaşanlar var. Krop kıyafetler, sınırları aşan dekolte elbiseler, midi şortlar… Erkeklerin vücut hatlarını gösteren dar giyimler…
Belki kimisi şöyle söyleyebilir. “Kimsenin özel hayatına karışmayın.” Tamam kimsenin özel hayatına, saçına-sakalına, giyimine karışmayalım ama sanki açık giyinme meselesi sınırları aştı gibi…
Bir vücut gösterisi yarışı başlamış sanki. Bu da beraberinde büyük bir ahlak sorununu getiriyor. Toplumun ahlak değerlerini yozlaştıran bir giyim anlayışı yaygınlaştı.
Elbette ki isteyen başı açık olur isteyen çarşaf giyer ama hiçbir zaman bu kadar sınırları aşan bir giyim anlayışı hakim olmamıştı.
Van merkezde dolaşırken genç kızların ve çok sayıda kadının aşırı açık giyimi rahatsızlığa neden oluyor.
Buna karşılık bazı erkeklerin giyimi de bir garip hal aldı. Daracık pantolonlar, aşırı dar paça pantolonlar, vücudu saran kıyafetler…
Mağazalarda normal elbise bulmak zorlaştı, kıyafetlerin çoğu açık!
Anlayacağınız büyük bir giyim sorunu yaşıyoruz. Normal standartların çok dışına çıkmış bir gençlik geliyor.
Öyle ki kadın erkek birçok kişi bu durumdan rahatsız. Toplumsal ahlak çöküşü olarak görülüyor ve öyle.
Bir insan bu kadar mı açılır?
Neredeyse çıplak dolaşmak bir hak mıdır?
Gelecek nesilleri bu derece olumsuz etkilemek bir hak mıdır?
Giyinik çıplaklar olmak bir özgürlük müdür?
Eskiden başı açık kadınların da türbanlı kadınların da erkeklerin de bir sınırı vardı ve o düzeyde hayatlarına devam ederlerdi. Şimdilerde başı açıkların da sözde bazı türbanlıların da ve bazı erkeklerin de ahlak sınırlarını zorlayan giyim tarzları, birçok kişiyi rahatsız ediyor.
Özgürlük nedir? İnsanın her istediğini yapması mıdır? Toplumsal ahlak düzeyini zedelemek özgürlük müdür? Yoksa kimseyi ilgilendirmez, isteyen iç çamaşırıyla yarı çıplak dolaşsın, isteyen çarşafla dolaşsın diyerek işin içinden sıyrılabilir miyiz?
Peki ya iffet…
İffet, cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık ve namus olarak nitelendiriliyor.
İnsanın iffetli olması gerekmiyor mu?
Kadın olsun erkek olsun, toplumsal değerlere sahip çıkması gerekmiyor mu?
Mesele bir kadının başı açık ya da kapalı olmasının çok ötesine geçti, artık yeni neslin birçoğu vücudunu teşhir etmekten çekinmiyor.
Hemen hemen herkesin rahatsız olduğu bu sorunun çözümü annelerde ve babalarda olsa gerek. Kız olsun, erkek olsun, evladına genel ahlak kurallarını daha küçükken anlatmalı. İffet vurgusunu yapmalı.
Kadınların da erkeklerin de dilediği gibi giyinebilirler ancak belirli kurallar dahilinde olmalıdır. Nasıl ki hayatın her alanında belli başlı kurallar varsa ve uygulanıyorsa, giyim konusunda da bir sınır olmalı ve o sınırı insanın kendisi belirlemeli.
Görünen o ki toplum giderek bozuluyor. İstediğimi yaparım, istediğim gibi dolaşırım, bu kimseyi ilgilendirmez anlayışı hakim. İç çamaşırıyla verilen konserler, bazı sanatçıların aşırı açık halleri, sınır tanımayan kıyafetlerle yapılan bazı televizyon programları bunu gösteriyor…
Siz çocuğunuzu koruyun.
Genel ahlak değerleri ile yetiştirin…
Kendisiyle barışık nesiller yetiştirelim…
Barış Hükümlerin Efendisi Olsun…