Van’da 18 gün sonra ölü bulunan Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, Van 65 TV’de yaşanan süreci ve soruşturmadaki eksiklikleri gözler önüne serdi.
ARAMA SÜRECİNDE BÜYÜK ZAAFİYET
“Arama süreci baştan sona yanlış yürütüldü. Bu bana büyük bir zaafiyet olarak göründü. Üniversite hiçbir destek vermedi, basına çekim yasaktır dediler. O arama sürecinde gerçekten çok eksiklik vardı.”
OTOPSİ BULGULARI VE ŞÜPHELER
“Rojin’in elbiseleri yarıya kadar indirilmişti, vücudunda şişme yoktu. Sırt tarafında darp izi vardı. Elbiselere hiçbir şey olmamıştı. Suda boğulma değildi; suda boğulma izi yoktu. Otopsi 7-8 saat sürdü. Neden o kadar uzaklıkta bulunduğunu sordum. 18 gün boyunca vücuduna hiçbir şey olmamıştı. Bunlar çok düşündüğüm soru işaretleridir.”
YETKİLİLERİN İNTİHAR İDDİASINA TEPKİ
“Yetkililer baştan beri sürekli intihar dedi ama ben kızımı bilirim, o intihar etmedi. Bizden önce haberlerde de ‘suda boğulma’ dediler. Bulunduğu zaman açıklamalar değişti; akıntı ters yöndeydi, Çarpanak Adası’na doğru gitmiyordu. Van halkı bunu biliyor.”
DNA VE CİNAYET KANITLARI
“Başta 47 kişiye baktılar, sonra 109 kişiye… DNA’lar eşleşmiyordu. Başından beri ‘bulaş olabilir’ dediler ama bu bir bulaş değildi, cinayetti. Adli tıptan yeni gelen rapor her şeyi tespit etti. Artık bu kadar açık; DNA’lar ve bağlama izleri var. O zaman katili arayın, hâlâ ısrarla ‘bulaş olabilir’ diyorlar.”
AVUKATLARIN DOSYADA SORDUĞU KRİTİK SORULAR
Avukatlar sürekli olarak şu soruları soruyor: Rojin kaç gün suyun içindeydi? Adli tıp raporu hangi gün açıklanmış, Telefon ne zaman gönderildi? gibi soruları gündemde tutuyor.
TOPLUM VE BASININ ROLÜ
Bugün Van’da, Diyarbakır’da destek alıyoruz. İnsanlar ‘Senin kızın hepimizin kızıdır’ diyor. Eğer biz bu mücadeleyi vermeseydik, telefonu hâlâ göndermezlerdi. Avukatlar destek oldu biz konuştukça karanlık aydınlandı.”
YETKİLİLERE ÇAĞRI
“Bazı televizyon kanallarında olay intihar gibi sunuluyor. ‘İstanbul’la Van’ı kıyaslayamazsınız, intihar etmiştir’ diyor. Bunlara soruşturma açılmalı. Bu bir genç kızın hakkını savunmamak demektir, günahlarını alma. Bunlar kabul edilemez.”