Van Haber

Şiyar Be Platformu’ndan Uyuşturucuya Karşı Güçlü Çağrı!

Van’da Şiyar Be Wan Platformu, uyuşturucuya ve toplumsal yozlaşmaya karşı yürüyüş düzenleyerek basın açıklaması yaptı.

Abone Ol

Van’da Şiyar Be Wan Platformu, uyuşturucuya ve toplumsal yozlaşmaya karşı yürüyüş düzenleyerek basın açıklaması yaptı.

Van’da Şiyar Be Wan Platformu, uyuşturucu ve toplumsal yozlaşmaya karşı yürüyüş düzenleyerek kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Van AVM önünde başlayan yürüyüş Kent Meydanı’nda sona erdi. Açıklamayı platformun Eş Sözcüleri Ruken Kılıç okudu. Kılıç, toplumların kimliğini oluşturan kültürel ve ahlaki değerlerin önemine dikkat çekerek, “Toplumun barındırdığı kültürel ve ahlaki değerler potansiyel olarak bütün kimlikleri belirler. Varlık olmak, canlı olmak, insan olmak… Kimliklerimizi kültürel ve ahlaki değerlerimiz belirler. Ancak bu değerlerden kopan bir toplum, kendine yabancılaşır ve kimlikler karmaşıklaşır. Kendi olma hali zorlaşır. Tarih göstermiştir ki kendini toplumsallıkla var edemeyen, toplumsal değerlerini koruyamayan halklar; ya asimile edilmiş ya da yok olmuştur.” dedi.

“Toplum 7’den 70’e Ahlaki Çürütme Saldırılarına Maruz Kalıyor”

Kılıç, uzun yıllardır toplumun bütün kesimlerinin yozlaştırma politikalarının hedefinde olduğunu belirterek, “Uzun yıllardır halkımız 7’den 70’e kadınından gencine bir bütün olarak ahlaki çürütme ve yozlaştırma saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu sistemli saldırılar, toplumu kendi değerlerinden koparıp sistemin tahakkümü altına alırken bireyleri de ahlaki değerler ve politik tutumdan uzaklaştırır. Kapitalist sistem; bilinçsiz, benliğine yabancılaşmış, parçalanmış ve zayıflatılmış bir toplum hedefler. Çünkü parçayı istediği şekilde yönetmek bütünü yönetmekten daha kolaydır.” ifadelerini kullandı.

“Uyuşturucu ve Fuhuş, Toplumu İçten Çürüten Araçlara Dönüşmüş Durumda”

Toplumsal çözülmeyi tetikleyen en temel saldırı araçlarının madde bağımlılığı, fuhuş ve yozlaşma olduğunu söyleyen Kılıç, “Zehirli bu sistem, toplumun güçlü yanlarına saldırmakla birlikte zaaflarını da hedef alır. Madde bağımlılığı, fuhuş ve yozlaşma gibi sorunları sistemin birer saldırı aracına dönüştürüp etkin bir şekilde kullanır. Bu sorunlar, bireyin sadece kendisini değil, toplumsal dokuyu da bozarak toplumun direncini kırar. Uyuşturucu ve fuhuş, toplumu içten çürüten kapitalizmi ve egemenleri besleyip büyüten kullanışlı araçlardır.” dedi.

“Uyuşturucu Gençliği Hedef Alan Bir Silah Haline Gelmiştir”

Uyuşturucunun sadece bireysel bir sorun olmadığını vurgulayan Kılıç, “Madde bağımlılığı, bir toplumun geleceğini, ahlakını ve kimliğini kemiren ve gittikçe yayılan bir zehirdir. Merkezi sinir sistemi tahrip edilen birey, yalnızca biyolojik olarak işlevsiz hale gelmez; aynı zamanda düşünme, üretme ve direnme yetilerini de kaybeder. Kapitalist sistem uyuşturucuyu bir silah olarak kullanır; gençliği hedef alır, toplumu ahlaki değerlerden koparıp apolitik, iradesiz bir topluma dönüştürmek için bu bağımlılığı yaygınlaştırır. Madde bağımlılık yaşının 9’a kadar düşmesi bunun sistemsel bir sorun olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.

“Fuhuş, Çağımızın En Büyük Onur Kırıcı Suçlarından Biri”

Fuhuşun da bir sömürü aracı olduğuna dikkat çeken Kılıç, “Uyuşturucu gibi fuhuş da insanın ve toplumun onuruna karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir. Kapitalist sistem, insan bedenini bir meta haline getirirken bu yozlaşmayı doğal bir durum gibi sunar. Fuhuşa karşı mücadele yalnızca cezai tedbirlerle değil, onun kökenine inen bir dönüşümle mümkün olur. Çünkü fuhuş bir tercih değil, çaresizliğin dayattığı bir sonuçtur.” dedi.

“Toplumun Temel Sorunu Örgütsüzlüktür”

Kılıç, toplumsal sorunların çözümünde örgütlülüğün önemine dikkat çekerek, “Toplumun temel sorunlarından biri de örgütsüzlüktür. Doğru temelde örgütlenmiş toplumlar, bu tür kangrenleşmiş sorunlarını çözebilir. Ancak bir araya gelemeyen toplumlar savunmasız kalır ve egemenlerin kirli politikalarına maruz kalır.” dedi.

“Özgür Toplum Değerlerini Yeniden İnşa Etmelidir”

Ahlaki değerlerle yeniden inşa edilen bir toplumun özgürleşebileceğini belirten Kılıç, “Toplum, üretken, kendisiyle barışık ve bir aradalığı başardığında hem bireysel hem toplumsal sorunların çözümü mümkün olur. Uyuşturucu, yoksulluk, fuhuş ve yozlaşma gibi sorunlar sistemsel bir sorundur ve çözüm toplumsal örgütlülüğü gerektirir.” ifadelerini kullandı.

Topluma Sorumluluk Çağrısı

Açıklama, toplumun tüm kesimlerine sorumluluk çağrısıyla son buldu. Kılıç, “Bu çağrı herkesi sorumluluğa davet ediyor! Gençler ve kadınlar, bu mücadelenin öncü gücüdür. Aileler, çocuklarımızı bu zehirli sistemin pençelerinden kurtarmak en temel görevimizdir. Demokratik kitle örgütleri, toplumsal sorunların çözümü için mücadelede sorumludur. Hep birlikte örgütlenelim, bilinçlenelim, özgürleşelim.” dedi