Van Haber

TSO “Turist Akını” Dedi, Turizmciler “Van Boş Kaldı” Diyor: Gerçek Hangisi?

Van’da Nevruz ve Ramazan Bayramı döneminde turizmde yoğunluk yaşandığı iddia edilse de, kentte faaliyet gösteren turizmciler bu tabloya katılmıyor. Oteller boş kaldı, restoranlar müşteri bekledi. Turizmciler, “Nevruz bizim için hayal kırıklığıydı. Gelen turist ya kayıttan uzaktı ya da hiç gelmedi,” diyerek yaşanan çelişkiye dikkat çekti.

Abone Ol

Van’da Nevruz ve Ramazan Bayramı döneminde turizmde yoğunluk yaşandığı iddia edilse de, kentte faaliyet gösteren turizmciler bu tabloya katılmıyor. Oteller boş kaldı, restoranlar müşteri bekledi. Turizmciler, “Nevruz bizim için hayal kırıklığıydı. Gelen turist ya kayıttan uzaktı ya da hiç gelmedi,” diyerek yaşanan çelişkiye dikkat çekti.
 

NEVRUZ VE BAYRAMDA TURİST AKINI MI OLDU, SESSİZLİK Mİ HAKİMDİ?

Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), 2025’in ilk üç ayında kente 157 bin İranlı turistin geldiğini açıkladı. Odaya göre İranlı turistlerin kent ekonomisine sağladığı katkı yaklaşık 80 milyon doları buldu. Raporlara göre alışveriş, yeme-içme ve konaklama sektörü bu dönemde ciddi bir hareketlilik yaşadı. Ancak sahadaki tablo bu iddialarla örtüşmüyor.

Van’daki otelciler, turizmciler ve sektör temsilcileri Nevruz ve Ramazan Bayramı döneminde bekledikleri yoğunluğu göremediklerini, açıklanan rakamlarla gerçeklerin birbirinden uzak olduğunu belirtiyor.

NEVRUZ VAN İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI OLDU”

Van Oteller ve Turizmciler Dernek Başkanı Çetin Demirhan, bu yılki Nevruz ve bayram sürecinin sektör için beklentilerin çok altında geçtiğini söyledi. Demirhan, “Nevruz bizim için tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. Güneydoğu’daki şehirler adeta dolup taşarken, Van’da otellerde boş oda çoktu. Restoranlar müşteri bekledi, otobüsler bile boş döndü,” dedi.

Demirhan’a göre kentteki asıl sorun, gelen turistlerin kayıt dışı sistemle karşılanması. Kaçak konaklamalar, resmiyetten uzak turizm faaliyetleri ve denetimsizlik, sektörün en büyük sorunlarının başında geliyor:“Bugün Van’a gelen İranlı turistlerin en az yarısı apart dairelerde kalıyor. Ne vergisi ödeniyor, ne kaydı tutuluyor. Havalimanında ya da kapıda karşılanan turistler, kent merkezindeki günübirlik dairelere götürülüyor. Bu işi yapanların çoğu da İranlı. Sistem tamamen denetimsiz. Bu şartlarda sektör nasıl nefes alsın?”

“İRAN’DAKİ EKONOMİK KRİZ BİZİ DE VURDU”

İran’ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların Van’a da doğrudan yansıdığını belirten Demirhan, özellikle İran Riyali’nin dolar karşısında yaşadığı değer kaybının alışveriş ve konaklama tercihlerine doğrudan etki ettiğini ifade etti:

“İran’da son dönemde ciddi bir ekonomik daralma yaşanıyor. Döviz kuru hızla yükseliyor. Alım gücü düşen İranlı turist artık Van’da daha az harcıyor. Bazısı sadece günübirlik gelip dönüyor. Eskiden alışveriş çılgınlığı olurdu, şimdi poşetler boş.”

“SOSYAL MEDYADA VAN YOK”

Van’da turizm faaliyetlerini yürüten isimlerden biri olan Turizmci Murat Beyaz ise, iç turizmde de Van’ın geri planda kaldığına dikkat çekti. Nevruz ve Ramazan Bayramı sürecinde Diyarbakır, Mardin ve Urfa gibi şehirlerde ciddi bir doluluk yaşanırken, Van’ın adeta turizm haritasının dışında kaldığını söyledi:

“Bugün sosyal medyada Mardin, Urfa, Diyarbakır gibi şehirlerin tanıtımı çok güçlü. Kolektif bir şekilde çalışıyorlar. Van ise bu anlamda büyük bir boşluk yaşıyor. İnsanların Van’a dair bir hayali yok. Fotoğrafı yok, hikayesi yok. Tanıtım eksikliği bizi her geçen gün daha da görünmez kılıyor.”

“TAHRAN-VAN TRENİ TEK BAŞINA YETMEZ”

Beyaz ayrıca, mevcut trenin konforsuzluğu ve sürenin uzunluğu, İranlı turistin bu yolu tercih etmemesine neden oluyor: “Tren seferlerinin başlaması kıymetli ama bu haliyle sürdürülebilir değil. Tren eski, konforsuz ve oldukça yavaş. Modernize edilmeden cazip hale gelmesi zor. Bugünün turisti nostalji değil, hız ve konfor arıyor.”

VERİLERLE GERÇEKLER ARASINDA UÇURUM

Van TSO’nun açıkladığı “157 bin turist, 80 milyon dolarlık katkı” gibi çarpıcı veriler, sahada yankı bulmuyor. Otelciler, restoran işletmecileri ve turizm profesyonelleri, kentin özellikle bayram ve Nevruz dönemini boş geçirdiğini söylüyor. Sokakta hissedilmeyen bu yoğunluğun kayıt dışı yapılarda saklı kaldığı görüşü öne çıkıyor.