Van Haber

Van Baro Başkanı Sinan Özaraz: "Çözüm Süreci Halkın ve Hakların Sahiplenmesiyle Mümkün”

Van Baro Başkanı Avukat Sinan Özaraz, Van 65 Tv’de gazeteci Orhan Olgun’un hazırlayıp sunduğu 'Ekstra Gündem' programında Meclis’teki komisyon çalışmalarını, çözüm sürecine dair beklentileri ve yeni anayasa sürecini değerlendirdi.

Abone Ol

Van Baro Başkanı Avukat Sinan Özaraz, Van 65 Tv’de gazeteci Orhan Olgun’un hazırlayıp sunduğu 'Ekstra Gündem' programında Meclis’teki komisyon çalışmalarını, çözüm sürecine dair beklentileri ve yeni anayasa sürecini değerlendirdi. Özaraz, Kürt meselesinin çözümünün Türkiye'nin geleceği için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, acilen atılması gereken demokratik adımları sıraladı.

KAYYUM ATAMALARI 'ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA': SEÇME VE SEÇİLME HAKKI İHLALİ

Özaraz, kayyum yönetimlerinin sadece seçilen kişilerin değil, halkın da seçme hakkını ortadan kaldıran antidemokratik bir uygulama olduğunu belirterek, "Kayyum yönetiminin işleyişinde kaynakların doğru kullanımının sorgulanmaması, halkın sandıkta hesap soramaması gibi birçok sorunlu antidemokratik bir uygulama. Bunların ortadan kaldırılması lazım," dedi.

SİYASETÇİLER SERBEST BIRAKILMALI: AİHM KARARLARINA RAĞMEN HUKUKSUZLUK SÜRÜYOR

"Silahları bırakın, siyaset yapın denilen yerde siyasetçilerin AİHM ihlal kararlarına rağmen içeride tutulmasının yarattığı hukuksuzluk ortadan kaldırılmalıdır" diyen Baro Başkanı, cezaevlerindeki hak ihlalleri raporlarının da dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

"SADECE YASAL DÜZENLEME YETMEZ": DEMOKRATİK TOPLUM DÖNÜŞÜMÜ ŞART

Özaraz, Kürt meselesinin sadece yasal düzenlemelerle çözülemeyeceğinin altını çizerek, "Siz bir devletin sistemini demokratik yasalarla düzenlemekle demokratikleşemezsiniz. Aynı zamanda o toplumu da demokratikleştirmeniz lazım. O toplumun da ona hazır olması lazım," ifadelerini kullandı. Hukukçular olarak yargıdaki siyasi tutuma göre şekillenen kararlar gözlemlediklerini belirtti.

KÜRT KİMLİĞİNE ANAYASAL GÜVENCE VE DİL YASAKLARI KALDIRILMALI

Kürtlerin temel taleplerinden biri olarak Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşması gerektiğini söyleyen Özaraz, dil üzerindeki yasakların tiyatrodan basına, hatta Meclis komisyonuna kadar pek çok alanda sürdüğüne dikkat çekerek, "Sadece silahların bırakılması yetmeyecek elbette. Kürt meselesinin çözümü hem ülke açısından, hem Kürtler açısından, hem de geleceğimiz açısından çok önem arz ediyor," dedi.

MECLİS KOMİSYONUNUN ASIL AMACI: ÖRGÜT MENSUPLARININ ENTEGRASYONU

Meclis'teki komisyonun temel çalışma amacının yeni bir anayasa hazırlamak olmadığını belirten Özaraz, komisyonun, örgüt mensuplarının Türkiye'de entegrasyonunu ve sürgündeki insanların ülkesine geri dönüşünü sağlayacak yasal düzenlemeler için çalışma yürüterek bunu Meclis'e sunmak olduğunu aktardı. Komisyonun kısa süre içinde çalışmalarını tamamlamasını umut ettiklerini ekledi.

ROJAVA YAKLAŞIMI DEĞİŞMELİ: "KÜRT HALKI RİSK DEĞİL, GÜVENCE OLUŞTURUR"

Türkiye'nin Suriye'deki (Rojava) Kürt yönetimine yönelik politik tutumunu eleştiren Özaraz, "Yanı başında bir Kürt halkının olması Türkler açısından bir risk değil, aksine bir tarihi birlikteliği olan, kardeşlik hukuku olan bir halkla komşuluk bir güvence oluşturur," dedi. IŞİD yapılanmasının tehlikesine dikkat çekerek, Türkiye'nin Irak Kürdistan'ı örneğini dikkate alıp Kürtleri desteklemesi gerektiğini savundu.

HALKLARIN HAZIRLIĞI: ÖN YARGILAR AŞILMALI

Özaraz, batıdaki kamuoyunun bir kısmının Kürt halkına yönelik taleplere karşı durma eğilimini, "Üniter yapı" anlayışının farklılıkları zararlı görmesi ve eritme çabasıyla oluşan ön yargılara bağladı. Geçmişteki acılara takılı kalmak yerine, acıların sebeplerini ortadan kaldırıp yeni acıları engellemeye odaklanılması gerektiğini ifade etti.