Türkiye genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Van’da çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Van’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinlikleri çerçevesinde çeşitli sendikalar, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Van AVM’nin yanından Van Musa Anter Parkı’na kadar yürüdü. Polis, 1 Mayıs etkinlikleri nedeniyle Milli Egemenlik Caddesi’ni trafiğe kapatırken, kutlama alanı güvenlik barikatı ile çevrildi. Vatandaşlar, polisin yoğun güvenlik önlemi altında meydana giriş yaptı.
Van’da 1 Mayıs İşçi Bayramı, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası, Van Hakkari Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu öncülüğünde kutlandı.
ZEYDAN: KAYYUMA VE İRADE GASPINA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ
Mitingde konuşan, Abdullah Zeydan halkın geçen yıl yapılan seçimlerde büyük bir başarı elde ettiğini hatırlatarak, “Geçen yıl bu vakitlerde Van halkı 14 belediyenin tamamını kazanarak tarih yazdı. Bu halkın iradesini tanımayanlar tarihin çöplüğüne gittiyse, bugün de aynı dirayetle karşılarında duracağız. Emek sömürüsü, irade gaspı ve kayyuma karşı mücadelemiz sürecek. Umut, barış ve demokrasi için herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Hasta tutuklular, işinden edilen kamu emekçileri, kayyum atamaları… Tüm bu adaletsizliklere karşı birlikte duracağız.”
“BU ARTIK BÖYLE GİTMEZ”
Daha sonra konuşan KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi (MYK) Döne Gevher Koyun ise ekonomik sorunlar, demokratik haklara yönelik baskılar ve Ortadoğu’daki gelişmelere dikkat çekerek, “Bugün dünyanın dört bir yanında ‘Artık yeter’ diyoruz. Bu meydanlarda savaş değil barışın sesi yükselecek. Biz bu düzene teslim olmayacağız” ifadelerini kullandı.
UÇAR: TÜRKİYE’DE EMEK EN AĞIR ŞEKİLDE SÖMÜRÜLÜYOR
Son olarak konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, ekonomik krizin toplumun tüm kesimlerini etkilediğini belirterek “İnsanlar bu ülkede büyük bir açlıkla karşı karşıya. Açlık sınırının 24 bin TL, yoksulluk sınırının ise 78 bin TL’ye dayandığı bir ülkede, milyonlarca kişi 22 bin TL ile yaşamaya zorlanıyor. Bu ülkede üreticiler bile ürettiklerini satamıyor. Savunma sanayine yapılan yatırımlar, belirli kesimleri beslerken, geniş halk kesimleri yoksullukla mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.
Emek tarihinin aynı zamanda insanlık tarihi olduğunu vurgulayan Uçar, kadınların ve gençlerin emeğinin her alanda söz sahibi olması gerektiğini belirterek, “Kapitalist sistemin ezilenlere dayattığı yaşamı kabul etmiyoruz. İnsanca bir yaşam mümkündür. Bu iddiayı taşıyanlar dün olduğu gibi bugün de alanlarda” dedi.
“İŞ CİNAYETLERİ ARTIYOR, ÇÖZÜM BARIŞ VE DEMOKRATİKLEŞMEDE”
Uçar, her gün ortalama dört işçinin yaşamını yitirdiğini vurgulayarak, iş cinayetlerinin ancak güçlü bir barış ve demokrasi mücadelesiyle durdurulabileceğine dikkat çekti. “İşçilerin, üreticilerin, emekçilerin yaşam hakkı korunmadıkça toplumsal adalet kurulamaz” diye konuştu.