Van’da kız isteme merasimleri, yüzyıllardır aile evlerinde yapılan en özel geleneklerden biriydi. Kahveler pişirilir, ikramlıklar hazırlanır, komşulardan sandalyeler ödünç alınırdı. Ancak günümüzde bu telaşın yerini artık modern davet evleri alıyor.
Van’da son yıllarda hızla yaygınlaşan bu yeni trend, geleneğin alışılmış ritüellerini değiştirmiş durumda. Eskiden “Allah’ın emri, peygamberin kavliyle” gelin baba evinden istenir, söz yüzükleri aile büyüklerinin elleriyle takılırdı. Şimdi ise aynı merasim, profesyonel organizasyonların elinde salonlarda gerçekleşiyor.
DAVET EVLERİ: GELENEĞİN YENİ ADRESİ
MASRAFLAR CEBİ ZORLUYOR
Her kolaylığın bir bedeli var elbette. Van’da davet evlerinde yapılan kız isteme törenleri için minimum 50 bin lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. Davet evi işletmecileri, “Elbette evde yapılan törene göre daha maliyetli. Biz otel konseptinde hizmet veriyoruz. Minimum 50 bin liradan başlıyor. Bazen kampanyalar yapıyoruz, belirli günlerde fiyat daha uygun oluyor. Ama kabul edelim ki, bu bir lüks hizmet. Rahatlık isteyen, bütçesi olan aileler tercih ediyor.” diye konuştu.
GENÇLER İSTİYOR, YAŞLILAR SOĞUK BULUYOR
Van’da kimi vatandaşlar bu yeni anlayışı “kolaylık” olarak görse de kimileri “geleneğin ruhu gidiyor” diyerek eleştiriyor. Özellikle yaşlılar, kız isteme törenlerinin sıcak aile ortamından çıkarılıp salonlara taşınmasını “soğuk ve ticari” buluyor. Gençler ise farklı düşünüyor.
İşletmeciler, "Gençler bu sistemi çok sevdi. “Evden daha rahat, daha düzenli” diyorlar. Ama büyükler bazen eleştiriyor. “Baba evinde kahve içmenin tadı başka” diyenler de var. Biz kimseyi geleneğinden koparmak istemiyoruz, sadece yeni bir alternatif sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
VAN’DA GELENEKLER DÖNÜŞÜYOR
Kız isteme, söz kesme ve nişan gibi merasimler Van kültürünün en canlı parçalarından biri. Ancak modern yaşam koşulları ve değişen beklentiler, bu geleneği de dönüştürüyor. Van’da davet evlerinde başlayan bu yeni dönem, şimdiden birçok aile tarafından benimsendi. Ancak tartışma sürüyor: “Bu, geleneğin modernleşmesi mi, yoksa gelenekten kopuş mu?”