Van’da havaların ısınmasıyla birlikte vatandaşlar soluğu piknik alanlarında aldı. Özellikle hafta sonları yoğunluk yaşanan piknik alanları dolup taşarken, geride bırakılan manzara ise doğaseverleri üzdü. Piknik sonrası çevrede oluşan çöp yığınları hem çevre kirliliğine yol açtı hem de görüntü kirliliği oluşturdu.
Başta Van Gölü kıyıları, mesire alanları ve ormanlık bölgeler olmak üzere pek çok noktada vatandaşların keyifli vakit geçirdiği görülürken, piknikçilerin bıraktığı plastik şişeler, poşetler, yiyecek atıkları ve tek kullanımlık ürünler doğaya zarar verdi. Temizlik görevlilerine rağmen duyarsız vatandaşların bıraktığı alanlarda çöp dağları oluştu. Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık ve Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Duruma tepki gösteren çevreciler, hem belediyeleri hem de vatandaşları sorumlu davranmaya çağırdı.
“NE YAZIK Kİ SIKÇA KARŞILAŞTIĞIMIZ MANZARA”
Van’da yaz aylarında özellikle piknik alanlarında sıkça bu manzaralarla karşılaşıldığına dikkat çeken Vangölü Aktivistler Derneği Başkanı Erdoğan Özel, “Evet, ne yazık ki sıkça karşılaştığımız bir manzara bu. Oysa piknik alanları hepimizin ortak kullanım alanı. Herkesin kullanım hakkı var ama bu hak sadece kendimize ait değil. Başkaları da bizden sonra aynı alanı kullanacak. Eğer biz, doğayı kirletmeden ayrılırsak bu hem medeni bir davranış olur hem de çevreye, doğaya ve diğer insanlara duyduğumuz saygıyı gösterir. Kendi evimizi nasıl temiz tutuyorsak, doğayı da aynı özenle kullanmak zorundayız. Bu çöpler bir şekilde birileri tarafından toplanmak zorunda kalıyor. Bu da hem emek hem de vebaldir. İnsanların doğayla buluşması, piknik yapması çok güzel bir şey. Ancak bu güzel anlar ardında çöp yığınları bırakmamalı. Eğer biz gerçekten doğayı seviyorsa, bu sevginin en önemli göstergesi orayı temiz bırakmaktır. Temizlik, aslında kişiliğimizin ve kültürümüzün bir yansımasıdır” dedi.
“TEMİZLİK KİŞİLİĞİN AYNASIDIR”
Piknik sonrası bırakılan çöplerin sadece doğayı değil, insanın medeniyet anlayışını da yansıttığını belirten Özel, “Kendi evimizi nasıl temiz tutuyorsak, doğayı da aynı özenle kullanmalıyız. Bu çöpler bir şekilde birileri tarafından toplanmak zorunda kalıyor. Bu da hem emek hem de vicdani bir vebal. Temizlik aslında kişiliğimizin ve kültürümüzün bir yansımasıdır” diye konuştu.
“EĞİTİM OKULDA DEĞİL, AİLEDE BAŞLAR”
Çevre bilincinin yalnızca okulda verilen eğitimle değil, ailede başlayan bir kültürle gelişeceğini söyleyen Özel, “Bir çocuğun ailesinden gördüğü temizlik alışkanlığı, doğaya olan saygısı onun ileriki davranışlarını belirler. Eğer ebeveynler olarak biz doğru davranırsak, çocuklarımız da doğayı kirletmez. Bu nedenle bilinçlendirme çalışmaları evden başlamalı, toplumda zincirleme bir etki yaratılmalı” dedi.
“YASAK TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL, ALTERNATİF SUNULMALI”
Van’ın Edremit ilçesinde uygulamaya konulan mangal ve semaver yasağına da değinen Özel, yasakların yanında vatandaşlara alternatif alanlar da sunulması gerektiğini belirtti. “Sadece ‘burada mangal yapma’ demek çözüm değil, ‘bak şu alanda yapabilirsin’ diyebilmek gerekiyor. Belediyeler, piknik alanlarına çöp kutuları, taş ocakları gibi altyapılar kurmalı. Uyarı levhaları, zabıta denetimleri de etkili ama bu uygulamalar vatandaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olmalı” dedi.
“DENETİM EKSİK, ALTYAPI YETERSİZ”
Özel, bazı alanlarda çöp kutularının dahi bulunmadığını, olanların ise zamanında boşaltılmadığını ifade ederek, bunun da çöplerin hayvanlar tarafından dağıtılmasına ve kötü görüntülere neden olduğunu belirtti. Yerel yönetimlerin düzenli temizlik yapması, uyarı levhaları koyması ve denetimleri artırması gerektiğini söyledi.
“SOSYAL MEDYA FARKINDALIK İÇİN ÖNEMLİ BİR ARAÇ”
Vangölü Aktivistleri olarak sosyal medya ve gönüllü gruplar aracılığıyla birçok farkındalık çalışması yürüttüklerini söyleyen Özel, bu tür etkinliklerin toplumda örnek oluşturduğunu belirtti. “Festivallerin ardından mutlaka bir temizlik etkinliği düzenliyoruz. Bu sadece temizlik değil, aynı zamanda bir bilinç oluşturma çabasıdır. Sosyal medya sayesinde daha fazla kişiye ulaşıyoruz, insanlar artık çevreyi kirletirken çekiniyor” ifadelerini kullandı.
“VAN GÖLÜ’NÜN MAVİLİĞİNİ KORUMAK BİZİM ELİMİZDE”
Son olarak herkesi çevresine duyarlı olmaya çağıran Erdoğan Özel, “Van gibi eşsiz bir doğaya sahibiz. Van Gölü gibi bir değeri korumak hepimizin sorumluluğu. Herkesi bu doğaya sahip çıkmaya, onu sevmeye ve kirletmeden bırakmaya davet ediyoruz. Çünkü doğayı sevmek sadece ona bakmak değil, onu korumaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
KALÇIK’TAN DUYARLILIK ÇAĞRISI
Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık ise , Van’daki piknik alanlarının durumuna dikkat çekerek “İnsanların doğayla bütünleşmesi, doğayla kucaklaşması, dua ile paylaşması, toprağı ve soyu tanıması güzel bir olay. İşte bu teknoloji çağında, daha birçok çocuğun toprağın, tarımın ne olduğunu bilmemesi bir olaydır. Bana göre bir pikniğe gitmek son derece önemli güzel bir olaydır. Bir de ilimiz gerçekten bir cennet denilebilecek birçok koyuyla, deniziyle, suyuyla, ırmağıyla, gölüyle mükemmel bir yerdir. Bu, bize doğanın verdiği bir avantajdır. Biz bu avantajların değerini ne kadar biliyoruz, ne kadar sağlıklı kullanıyoruz? Tüm sorun bu” dedi.
“PİKNİK GÜZEL AMA SONUÇ VAHİM”
Van’ın doğa harikası bir coğrafyaya sahip olduğunu vurgulayan Kalçık, “İlimiz gerçekten cennet gibi; koyları, gölü, ırmakları, suyu ile mükemmel bir yer. Ancak biz bu doğal zenginliklerin kıymetini bilmiyoruz. Bir pikniğe gitmek güzel bir olaydır ama ardından doğaya bırakılan çöpler bu güzelliği gölgeliyor” dedi.
“DOĞAYLA OLAN İLİŞKİMİZDE BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ VAR”
Toplumun doğayla ilişkisini eleştiren Kalçık, “Pikniğe giderken yanımızda sepet taşıyoruz ama dönüşte çöpümüzü bile toplamadan orayı terk ediyoruz. Üstelik bunu eleştirenlerin büyük kısmı da aynı sorumsuzluğu gösteriyor. Bu kültürel olarak ne kadar geri kaldığımızın bir göstergesidir” diye konuştu.
“PİKNİK ALANLARINI YATAK ODALARIMIZ GİBİ GÖRMELİYİZ”
İslam kültüründe temizliğin önemine dikkat çeken Kalçık, “İslam’ın yarısı temizliktir denir ama ne yazık ki ne havası ne suyu ne de piknik alanları temiz bir şehirde yaşıyoruz. Piknik alanlarını, mutfağımızı, lavabomuzu nasıl görüyorsak öyle görmemiz gerek ama bu bilinçten uzağız” dedi.
İLGİLİ KURUMLARIN YETERSİZLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ
Kalçık, ilgili kamu kurumlarının gerekli alt yapı ve temizlik hizmetlerini sunmakta yetersiz kaldığını vurguladı. “Çöp kutularının eksikliği, düzenli denetimlerin yapılmaması doğrudan çevre kirliliğini artırıyor. Bu, insanlık adına utanç verici bir durum” ifadelerini kullandı.
“HERKES KENDİ YAŞAM ALANINI TEMİZ TUTMALI”
Çevre temizliğinin bireysel ve toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizen Kalçık, “Yaşam alanlarımız sadece evlerimizle sınırlı değil. Parklar, göl kenarları, mesire alanları da ortak yaşam alanlarımızdır. Çöp kutusu bulunmuyorsa bile çöplerimizi poşetleyerek uygun bir yere taşımalıyız” çağrısında bulundu.
MANGAL VE SEMAVER KONUSUNDA DENGE VURGUSU
Piknik alanlarında mangal ve semaver kullanımının yasaklanmasına karşı olmadığını belirten Kalçık, “Eğer insanların ihtiyaçlarını karşılayacak uygun düzenlemeler yapılırsa, kontrollü mangal alanları oluşturulursa bu uygulamalar doğrudur. Ancak sadece yasak koymak çözüm değildir” dedi.
“YEREL YÖNETİMLER DAHA FAZLASINI YAPMALI”
Kalçık, yerel yönetimlerin temizlik ve düzenleme çalışmalarında yetersiz kaldığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Her piknik alanında yeterli sayıda çöp kutusu olmalı. Ayrıca taş ocakları, şömine benzeri mangal alanları oluşturulmalı. Hem doğayı koruyacak hem de insanların ihtiyacını karşılayacak çözümler üretmek zorundayız.”