Van’da gölü korumak amacıyla 2021 yılında faaliyete geçen ve daha sonra özelleştirilen Arıtma Tesisi’nden çıkan koku yaz aylarıyla birlikte yeniden yayılmaya başladı. Çevre sakinleri konuyla ilgili şikayetlerini artırırken konuyla ilgili konuşan Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, bu kokuya neden olan çevresel faktörlerin çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Van’da 2021 yılında faaliyete geçen ve Van Gölü’nü kirlilikten korumayı amaçlayan Van Merkez Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, yaz aylarının gelmesiyle birlikte yeniden kötü kokular yaymaya başladı. Van Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) tarafından 2018 yılında İskele Mahallesi’nde yapımına başlanan tesis, 2021 yılında hizmete açıldı ve daha sonra özelleştirildi. Ancak tesisin arıtma yapmasına rağmen çevreye yaydığı kötü kokular, başta bölge sakinleri olmak üzere birçok kesimin tepkisine neden oldu. İskele bölgesinden başlayarak YYÜ Yolu'na kadar yayılan koku, bazı vatandaşları evlerini taşımaya kadar itmiş durumda. Özellikle yaz aylarında artan bu çevresel rahatsızlık, Van Gölü çevresindeki yaşam kalitesini düşürüyor.
“KOKUNUN KAYNAĞI ARITMA TESİSİ”
Çevre ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kalçık, kötü kokunun yalnızca arıtma tesisinden değil, yıllardır çözülemeyen altyapı sorunlarından da kaynaklandığını söyledi. Kalçık, “Van'da 1974 yılından beri kanalizasyon sistemi var ama bu sistem etkin çalışmıyor. Akköprü Deresi gibi birçok noktadan Van Gölü’ne atık karışıyor. Bu da sahil boyunca kötü bir kokuya neden oluyor” ifadelerini kullandı.
“DAHA FAZLA GÖRMEZDEN GELİNEMEZ”
Özellikle İskele Mahallesi’nde, piknik alanına yakın bölgede yoğunlaşan kokunun hem bölge halkını hem de Van’ı ziyaret eden turistleri rahatsız ettiğini vurgulayan Kalçık, bu çevresel problemin daha fazla görmezden gelinmemesi gerektiğini söyledi.
DİP ÇAMURU TEMİZLİĞİ YANLIŞ YÖNTEMLE YAPILIYOR
Kalçık’ın dikkat çektiği bir diğer önemli çevresel tehdit ise Van Gölü’ndeki dip çamuru sorunu. 2022 yılında başlatılan dip çamuru çıkarma çalışmalarının yanlış yöntemlerle yürütüldüğünü savunan Kalçık, “Sahile sıfır noktaya dökülen çamur çevreye ciddi zarar veriyor. Bu uygulama sadece yüzeysel bir temizlik algısı yaratıyor. Gerçekte ise gölün ekosistemine büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi. Haliç ve Boğaz gibi yerlerde uygulanan profesyonel temizlik çalışmalarının Van Gölü’nde örnek alınmadığını belirten Kalçık, dip çamurunun sadece çıkarılmasının yeterli olmadığını, doğru şekilde bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı.
"VAN GÖLÜ HEPİMİZİN DEĞERİ”
Kalçık, Van Gölü’nün korunmasının yalnızca çevrecilerin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu söyledi. “Van Gölü, bu kentin en büyük doğal mirasıdır. Onu korumak için sadece çevreci olmak yetmez; yerel yönetimlerin, vatandaşların ve tüm kurumların birlikte çalışması gerekir” diye konuştu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR ADIMLAR ATILMALI”
Özellikle göl suyunun temizliği konusunda ciddi şüpheler olduğunu belirten Kalçık, “İnsanlar göle giriyor, ama artık ne su temiz ne de sahil sağlıklı. Bu gölün korunması için gerçekçi, sürdürülebilir adımlar atılmalı” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
“ÇEVRE SORUNLARI KENTSEL PLANLAMA EKSİKLİĞİNDEN OLUŞUYOR”
Van’daki çevre sorunlarının sadece doğal değil, aynı zamanda kentsel planlama eksikliklerinden de kaynaklandığını belirten Kalçık, “Kanalizasyon sistemleri modernize edilmeli, atıkların bertarafı daha çağdaş yöntemlerle yapılmalı. Ayrıca, halkın çevre bilinci artırılmalı. Eğitim seminerleri, kamu spotları ve gönüllü çevre hareketleri desteklenmeli” dedi.
“VAN GÖLÜ’NÜ BİRLİKTE SAHİPLENİRSEK KURTARABİLİRİZ”
Kalçık, çevresel sorunların çözümünde halkın da sürece aktif katılması gerektiğine işaret ederek, “Van Gölü’nü ancak birlikte sahiplenirsek kurtarabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.
“GÖZLER YETKİLİLERDE “
Van Gölü’nde yaşanan çevresel kirlilik ve kötü koku problemi, her geçen yıl daha büyük bir sorun haline geliyor. Özellikle yaz aylarında artan kokunun, turizm açısından da kente zarar verdiği düşünülüyor. Çevre gönüllüleri, bilim insanları ve bölge halkı, artık somut adımlar atılmasını istiyor. Yerel yönetimlerin, çevre kurumlarının ve ilgili bakanlıkların harekete geçmesi, Van Gölü'nün hem bugünü hem de geleceği için kritik bir önem taşıyor. Şimdi gözler, bu sorunlara ne zaman ve nasıl çözüm bulunacağında.