Vanspor eski ikinci başkanı Veysi Gençer, Elazığ cephesinden gelen tehditlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gençer, “Elazığ ve Van kardeştir” vurgusu yaparken, kahve köşelerinde yapılan tehditlere sert tepki gösterdi; “Biz tehdit edilecek bir halk değiliz.” dedi.
Vanspor’un eski ikinci başkanı Veysi Gençer, Elazığ deplasmanında yaşanan gerilimler ve sonrasında yaşanan tehditler hakkında özel açıklamalarda bulundu. Gençer, Elazığ ve Van arasındaki spor dostluğuna dikkat çekerek, kahve köşelerinde yapılan tehditlere sert tepki gösterdi ve “Biz tehdit edilecek bir halk değiliz. Spor dostluk ve kardeşliktir” diyerek güçlü bir mesaj verdi.
ELAZIĞ DEPLASMANINDA YAŞANANLAR VE TAKIM OTOBÜSÜNE YAPILAN SALDIRI
8 Şubat 2025 tarihinde Elazığ’da oynanan maçta Vanspor takım otobüsünün taşlanması ve akabinde yaşananlara rağmen, 22 Mayıs’taki maç öncesinde “Elazığ-Van kardeştir” mesajı verdiklerini vurgulayan Gençer, “Ne yazık ki Elazığ deplasmanında takım otobüsümüz taşlandı, birkaç kişi buna sebep oldu ve tribünde yönetimimiz defalarca rahatsız edildi, ağza hayale gelmeyecek hakaretlerle karşılaştık. Buna rağmen biz 22 Mayıs'taki maç öncesinde birlik ve beraberlik mesajları yayınladık.”dedi.
VAN’DAKİ OLAYLAR VE TARAFTARLARA YÖNELİK MÜDAHALELER
Gençer, Van’da oynanan maçta yaşanan sert müdahalelere de dikkat çekti. Biber gazı kullanımı, tomalardan su sıkılması gibi olaylar sonucu birçok taraftarın stada giremediğini ve çevre illerden destek için gelen taraftarların polis tarafından engellendiğini anlatarak “Van’da onlarca genç kardeşimiz biber gazına maruz kaldı, tomalardan su sıkıldı, birçok taraftar içeri giremedi. Çevre illerden gelen taraftarlar polis engeline takıldı ve mağdur oldular.” diye konuştu.
“BAYRAK ÜZERİNDEN KİRLİ SİYASET YAPMAYA KALKMAYIN”
Eski başkan, sosyal medya üzerinden ve kahve köşelerinde Van taraftarını ve yönetimini tehdit eden Elazığlı bazı kişi ve gruplara karşı sert çıktı. Bayrak meselesiyle ilgili de açıklamalar yapan Gençer, şu ifadeleri kullandı:
“Kahve köşelerinde masalara yumruklarını vurarak tehdit ediyorlar. Bayrağı Yunan askerlerine karşı mı savunuyorsunuz? Bu bayrak zaten hepimizin bayrağı. Siz stada geldiğinizde bizim stadımızın da zaten her yerinde al bayrağımızı görmüştünüz ve biz bu bayrağı da dalgalandırmaktan şeref ve gurur duyan bir milletiz. Hiç kimse bizim milliyetçilik duygularımızı da asla ağzına almasın. Bayrak üzerinden de kimse kirli siyaset yapmasın. Bu halk kahve köşelerinde tehdit edilecek bir halk değildir. Kimse bizi ne korkutmaya ne yıldırmaya çalışmasın. Biz oraya geleceğiz. Öyle ya da böyle geleceğiz. Allah'ın verdiği bir cansa yeri geldiğinde, zamanı geldiğinde zaten bunu teslim edileceğiz. Bizim kimseden ne bir korkumuz var ne de oraya gelmeyecek kadar bir acizliğimiz var. Oraya aslanlar gibi de geleceğiz. Aslanlar gibi de gideceğiz.”
“ELAZIĞ DEPREMİNDE İLK YARDIMA KOŞAN VAN HALKIYDI”
Otobüsün depremde Elazığ halkına yardım götürdüğünü hatırlatan Gençer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bununla beraber sosyal medya hesaplarından da bizi tehdit eden kardeşlerime sesleniyorum. Buradan hiç kimse lütfen bu tarz durumlara oyunlara gelmesin. İki memleket kardeş takımlardır. Hiç kimse de bu galeyanlara gelmesin. Kahve köşelerinde bizi tehdit eden arkadaşlara da sesleniyorum: " Eğer ki biraz zaten saygınız olsaydı, önce halkınıza saygınız olsaydı kahve köşelerinde masalara yumruk ataraktan bizi tehdit etmeye kalkmazdınız! Böyle bir girişimde de bulunmazdınız." Bizim otobüsümüzü parçalamayı, yakmayı düşünenler oluyor. Bununla ilgili sosyal medya hesaplarından cenaze araçlarını gösterenler oluyor. Arkadaşlar sizin o yakmak istediğiniz otobüs ya da parçalamak istediğiniz otobüs 6 Şubat depreminde sizin şehir merkezinde halkınıza çorba ikramında, çay ikramında yemek dağıttı. Vanlı bu gençler Elazığ'a gelip sizin yaralarınızı sardı. Bunları unutacak kadar eğer ki gözünüz kör olmuşsa ben bunu Elazığ halkının vicdanına bırakıyorum.”
VAN’DAKİ PROTOKOL SESSİZ KALDI
Gençer, Van’daki protokolün yaşanan tehditler karşısında sessiz kalmasına da tepki gösterdi:
“22 Mayıs Perşembe akşamı kendi evimizde oynadığımız maçta yaşadığımız zorluklar gerçekten çok büyüktü. Gün boyunca telefonlarımız hiç susmadı, neredeyse saniyelik aramalarla telefonlarımızı defalarca şarj etmek zorunda kaldık. Bu yoğunluk yüzünden bazı arkadaşlarımız ve büyüklerimiz bize gönül koydular. Maç günü okulda bile adeta bir yarış vardı; ön koltukları kapabilmek için öğrenciler arasında kavgalara varan çekişmeler yaşandı. Kulüp başkanımız ve yönetimdeki tüm arkadaşlarımız, o gün sahada ve tribünde gerçekten büyük bedeller ödediler. Maç boyunca kendi yerlerinde oturmak bile mümkün olmadı. Ancak Van’da protokolde yer alan vekillerimiz, belediye başkanlarımız ve iş insanlarımız, makam araçları ve korumalarıyla gelip protokolde adeta birbirleriyle yarışırken ön koltuğu kapabilmek için her türlü mücadeleyi verirken, bugün bu tehditler karşısında sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Orada, “Taraftar kadınlar gelmesin, çocuklar gelmesin” gibi rahatsız edici söylemler duyulurken, hiçbiri bu duruma karşı çıkmadı.
Ne yazık ki ne bir belediye başkanımız ne de önde gelen büyüklerimiz bu konuda açıklama yapmadılar, Vanspor’un yanında durmadılar ve durmaya da devam etmiyorlar. Madem bugün yanımızda olmayacaksınız, ne zaman olacaksınız? Protokolde koltuk kapma kavgası verirken gösterdiğiniz azmi, gücü ve kararlılığı şimdi bize gösterin. Burada bize büyüklük yapın, öncülük edin. Madem yanımızda olmayacaksınız, ne zaman olacaksınız? Biz size Van’da yerimizi verdik, şimdi Elazığ’da da verelim. Samimiyetinizi gösterin, destek olun.”
KİMSE BİZİ TEHDİT ETMESİN!
Sosyal medyada yapılan tehditlere yönelik de çarpıcı açıklamalarda bulunana Gençer, “
Hiç kimse bizi asla ve asla tehdit etmesin. Biz tehdit edilecek, tehditlere boyun eğecek bir halk değiliz. Oraya geleceğiz, takımımızı destekleyeceğiz, takımımızın yanında olacağız. Allah'ın izniyle oradan da şampiyon olarak finale adımızı yazdıracağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama şu da unutulmasın ki spor dostluktur, barıştır, kardeşliktir. Biz her zaman bunu söyledik. Biz düşman bir halk değiliz, düşman bir ülke değiliz, kimseye de boyun eğmeyiz.”dedi.
MADEM O KADAR SEVİYORDUNUZ VAN’A NİYE GELMEDİNİZ?
Taraftar yasağı olmamasına rağmen Elazığlı taraftarların maçta takımlarının yanlarında olmadığını söyleyen Gençer, “Bakın bizim burada kendi maçımızda taraftar yasağı olmadığı halde bir tane Elazığlı gelmedi. Bir tanesi... O kahve köşelerinde masaya yumruk vurup ben bayrağı savunuyorum diyen insanların hiçbir tanesi gelip burada statta maç izlemedi. Bizde taraftar yasağı yok. Bir tane Elazığlı gelmedi. Madem bu kadar delikanlıydınız o zaman niye Van'a gelmediniz? Neden gelip burada izlemediniz? Neden burada masaya yumruğunu vurmadınız? Zaten takımınızı yalnız bıraktınız. Ama biz öyle değiliz! Biz her ne olursa olsun, her ne yaşanırsa yaşansın biz asla hiçbir zaman takımımızı, kentimizi, çocuklarımızın hayallerini, umutlarını yalnız bırakmayacağız. Her zaman takımımızın yanında olacağız. Her ne sebep olursa olsun her koşulda ve her şekilde Vanspor'u evlatları, Van halkının evlatları, kardeşleri, abileri, ailenin bir ferdi olarak gelip orada da takımımızı destekleyeceğiz. Biz hiçbir zaman bu takımı yalnız bırakmadık. Van halkı, Van gençleri o gün stadın önünde yüzlerce biber gazı ve jop yediler. Bunu hiçbir Elazığlı taraftar yaşamadı. Burada Van halkının maruz kaldığı muameleyi Elazığlılar yaşamadı” diye konuştu.
BARIŞ VE KARDEŞLİK ÇAĞRISI
Konuşmasının sonunda Gençer, her iki şehri kardeşlik içinde görmeye devam ettiklerini belirterek şu sözlerle bitirdi:
“Spor dostluktur, barıştır, kardeşliktir. Biz düşman değiliz, hiçbir zaman boyun eğmedik. Oraya futbol oynamaya, takımımızı desteklemeye gidiyoruz. Hiç kimse bizi tehdit edemez. Kahve köşelerinde tehdit edenler bize korktuğumuzu sanıyorlarsa en büyük gafleti yapıyorlar. Biz oraya seve seve, aslanlar gibi geleceğiz. Kimse bu dostluğu bozamaz. Bu maç bittikten sonra da geleceğiz. Fırsat bulduğumuz her süreçte Elazığ'a geleceğiz, ziyaret edeceğiz. Oranın ekmeğini de yiyeceğiz, suyunu da içeceğiz.”
GENÇLERE SAHİP ÇIKIN
Veysi Gençer, Elazığ ve Van’daki kanaat önderlerine gençlerin korunması çağrısında bulunarak, yaşanabilecek olumsuzlukların sorumluluğunun kendilerinde olacağını belirtti:
“Lütfen gençleri bu tür olaylardan uzak tutun, halkı kışkırtacak davranışlardan kaçının. Eğer bir gencimizin başına bir şey gelirse bunun vebali sizin boynunuzdadır.”