Avrupa Parlamentosunda tüm zamanların en çarpıcı kararı alındı. Dünya genelinde yapay zekâya karşı düzenleme getiren ilk yasa, Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edildi. Yasayla, uygulamalara farklı risk düzeyleri tahsis edilecek. Yapay zekâya karşı sınırlama ve önlem amaçlı alınan bu karar, “insanlığın ürettiği teknoloji, kendisini tehdit edecek kadar gelişti mi?” Sorusunu akıllara getiriyor. Yapay zekâ, son dönemde çok fazla konuştuğumuz ve bu konuşmalara paralel olarak hızlı bir şekilde hayatımızdaki her alana el atmaya başlayan bir teknoloji olmaya devam ediyor. Gündem her daim bir dönüşüm içinde olsa da yapay zekânın hızlı adaptasyonu, bizleri hem heyecanlandırıyor hem de korkutuyor. Bu kapsamda artık hükümetler de olaya el atmaya başladı ve tarihin ilk yapay zekâ yasası diyeceğimiz bir yasa, geçtiğimiz haftalarda Avrupa Parlamentosu tarafından onaylandı. 2024 yılından itibaren yürürlüğe girmesi beklenen yapay zekâ yasası, yapay zekâ modellerinin geliştiricileri için büyük etkilere sahip olacak. Zira bununla birlikte dünya çapında daha güvenli ve şeffaf bir standart belirlenmesi gerekecek.
“Etki alanı yetersiz kalabilir”
Bu yasa tasarısı hakkında açıklamalarda bulunan bazı devlet ve teknoloji şirketlerinin içerisinde bulunan RFI România (Romanya), yaptığı açıklamayla etki alanlarının yetersiz kalabileceği endişesi taşıdıklarını belirterek, “Piramidin en altında, potansiyel risk teşkil eden uygulamalar yer alıyor. Bu uygulamaların geliştiricilerinin, kendilerini değerlendirmeleri ve yüklenen tüm algoritma ve teknik verileri Avrupa’daki düzenleyici makama bildirmeleri gerekecek. Bu veriler, Avrupa’da tüm kullanıcıların erişimine açık bir veri tabanına aktarılacak. Dolayısıyla bir kişi, telif hakkına sahip olduğu bir eserin yapay zekâ aracılığıyla içerik üretimi sürecinde kullanılıp kullanılmadığını bilebilecek. Ancak, yalnızca Avrupa düzeyinde geçerli bu tür bir mevzuatın, dünyanın geri kalanındaki uygulamalar çok iyi işlediği sürece sonuç getirip getirmeyeceği de merak konusu.” ifadelerini kullandı.
“Endişeler abartılmamalı”
Açıklamalarda bulunan bir diğer isim olan La Croix, (Fransa) yapay zekâdan duyulan endişelerin abartılmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Telaşa kapılmadan evvel, dijital formatın, internetin ve elbette daha öncesinde bilgisayarların ve hatta demiryollarının ortaya çıktığı zaman duyulan endişeleri hatırlayalım. … Üretme, çalışma veya birbirimizle konuşma biçimlerimizde devrim yaratması beklenen yeni bir teknoloji ortaya çıktığında korkmamız normaldir ve nihayetinde hayli insani bir durumdur. Fakat bu korku illaki kötü değildir: Yeni teknolojinin nasıl iyiye ve kötüye kullanılacağına dair fikir yürütmemize katkı sağlayabilir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Dolandırıcılık riskini artabilir ve veri gizliliği ihlal edilebilir”
Genel olarak alınan kararların yapay zekânın kontrol dışına çıkma ihtimaline ve suç olarak kullanılmasının önüne geçilmek için düzenlendiğini belirten yasa tasarıcıları, yapay zekânın kontrolsüz bir şekilde gelişmesine izin verilmesi durumunda, dolandırıcılık riskini artırabileceği ve veri gizliliğini ihlal edebileceğine yönelik de endişelerin olduğunu ifade etti.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan ve endişeli olduklarını dile getiren OpenAI temsilcileri, “Genel amaçlı yapay zekâ sistemlerinin yüksek riskli sistemler olarak dâhil edileceğinden ve varsayılan olarak daha fazla sistemin yüksek riskli olarak kategorize edileceğinden endişe duyuyorlardı" denildi.
Van65haber / Kamuran DEMİR