Van Haber

Yıllarca Açık Tutulan Camide Gerçek Ne? Hz. Ömer Camii Yıkımında Belgeli Çelişkiler!

Van’ın simge ibadethanelerinden Hz. Ömer Camii, "ağır hasarlı" olduğu gerekçesiyle yıkılması bekleniyor. Ancak 2018 ve 2025 tarihli teknik raporlar arasında ciddi çelişkiler var. Kamuoyunda ise “Bu bina gerçekten ağır hasarlı mıydı?” sorusu yankılanıyor.

Abone Ol

Van’ın simge ibadethanelerinden Hz. Ömer Camii, "ağır hasarlı" olduğu gerekçesiyle yıkılması bekleniyor. Ancak 2018 ve 2025 tarihli teknik raporlar arasında ciddi çelişkiler var. Kamuoyunda ise “Bu bina gerçekten ağır hasarlı mıydı?” sorusu yankılanıyor.

BÜYÜYEN SORU İŞARETLERİ

1976 yılında Van halkının bağışlarıyla inşa edilen Hz. Ömer Camii, yıllarca şehrin en bilinen ibadet mekanlarından biri oldu. 2011’deki büyük depremlerden sonra 2025 yılına kadar ibadete açık kaldı. Mayıs 2025’te caminin kapısına “ağır hasarlı, yıkılacak” yazılı bir bez afiş asıldı. O günden bu yana kamuoyunda yıkım kararının gerekçeleri ve sürecin şeffaflığı tartışılıyor.

2018’DE ‘GÜÇLENDİRİLEBİLİR’ DENMİŞTİ

Van İl Müftülüğü’ne gönderilen 2018 tarihli raporda, binanın karot ve sıyırma testlerine göre kolonlarının bazılarında orta ve hafif hasar olduğu tespit edilmiş, ancak yapı için "güçlendirilmesinde bir sorun yoktur" ifadesi yer almıştı. Raporda açıkça şu cümle kullanılıyor: "Yapının güçlendirilmesi hususunda bir sorun görülmemektedir. O dönemde binanın güçlendirilerek kurtarılabileceği ön görülmüştü.

2025’TE ‘EKONOMİK DEĞİL’ DENİLDİ

Van Valiliği adına hazırlanan 2025 tarihli Deprem Performans Analizi Raporu, aynı yapının "mevcut haliyle sağlam olmadığı" ve güçlendirme maliyetinin yeniden yapım maliyetinin %69’una tekabül ettiği gerekçesiyle yıkılması gerektiğini belirtiyor. Bu noktada teknik değil ekonomik gerekçeler öne çıkıyor:

"Yapının güçlendirilmesinin uygun olmayacağı, yıkılıp tekrar yapılması kanaatine varılmıştır."

TAHLİYE KARARLARI VE VALİLİK SÜRECİ

Diyanet Vakfı Van Şubesi’nin esnafa gönderdiği 02.05.2025 tarihli ihtarnamede ise cami ve altındaki dükkânların “can ve mal güvenliği açısından tehlike arz ettiği” belirtiliyor. Tahliye süresi için 30 gün verilmiş. Bu yazıda da yine "2025 yılı Şubat ayında yapılan analiz sonucu ağır hasar tespiti" vurgulanıyor.

"BİRÇOK KANALDAN İNCELEMELER YAPILDI"

Bu çelişkiler sürerken, Van İl Müftüsü ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Van Şube Başkanı Mehmet Sırrı Şık, Hz. Ömer Camii’nin yıkımıyla ilgili kamuoyunda oluşan soru işaretlerine yönelik açıklamalarda bulundu. Şık, camiyle ilgili birçok teknik inceleme yapıldığını ve son yapılan analizlerde binanın hasarlı olduğunun bilimsel olarak tespit edildiğini söyledi. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Birçok kanaldan camiyle ilgili incelemeler yapıldı. En son yapılan geniş kapsamlı analiz sonucunda hasarlı olduğu ifade edildi. Bu tespit doğrultusunda zaten projeler hazırlandı. Şu anda da yıkım gerçekleşiyor. Allah’ın izniyle Van’ımıza çok daha güzel ve sağlam bir cami yapılacak. Müftü Şık, bu süreçte kendi sorumluluk dönemine dikkat çekerek, geçmişte yapılan uygulamalara dair doğrudan bir yorum yapamayacağını ifade etti: “Şimdi, tabii öncesiyle ilgili benim bir yorum yapma imkânım yok. Ben kendi dönemimle alakalı mesulüm. Kendi dönemimizde gerekli tetkikler yapıldıktan sonra ağır hasar tespit edilince zaten gerekli girişimler yapıldı.”

“Bu süreçte esnafla da görüşüyorduk. Uzun süredir nasıl yapılabileceği, nasıl ilerleyeceği konusunda hem esnaflarımızla hem ilgili birimlerle müzakere halindeydik. En sonunda karar verildi ve şu anda da yıkım işlemleri başlayacak.”

“ESNAF MAĞDUR EDİLMEYECEK”

Müftü Şık, cami altında faaliyet gösteren 98 esnafın mağdur olmaması için ciddi çaba gösterdiklerini, bu sayıya denk gelecek yeni iş yerlerinin yapılacağını ve esnafa verileceğini açıkladı:

“98 esnafımızın mağdur olmaması için aynı sayıda dükkân yapılacak. Ticari anlamda faaliyet gösteren esnafımıza tekrar bu yerler inşallah verilecek.”

“AĞIR HASAR İFADESİ SONRADAN GELDİ”

Müftü Şık’ın açıklamasının en dikkat çeken kısmı, geçmiş dönemlerde yapılan teknik belgelerde “ağır hasar” ifadesinin doğrudan yer almamış olmasıydı. Şık, bu konuda şu bilgileri paylaştı:

“Şimdi, ağır hasar ifadesi önceki raporlarda geçmiyordu. Tetkiklere baktığımızda daha önce sadece ‘güçlendirme’ ya da ‘yeniden yapılması gerekebilir’ gibi ifadeşer vardı. Ancak daha sonra yapılan detaylı analizlerde ‘ağır hasar’ tespiti ortaya çıkınca, yıkım kararı da kaçınılmaz oldu.”

“Mevzuatlar her yıl değişiyor. Depremler oldukça yeni yönetmelikler hazırlanıyor. Mimarların, mühendislerin tavsiyeleri doğrultusunda yeni standartlar devreye giriyor. Belki eski mevzuata göre normal sayılabilecek bir yapı, bugünkü yönetmeliklere göre yetersiz kalıyor.”

“BİLİMSEL VERİLER DOĞRULTUSUNDA KARAR VERDİK”

Caminin bazı kesimler tarafından “hala sağlam” olduğu yönündeki değerlendirmelere de değinen Şık, bu yorumların dikkate alınmadığını, bilimsel raporların esas alındığını söyledi:

“Elbette büyük bir cami olduğu için, sağlam olduğuna ilişkin görüşler de vardı. Farklı değerlendirmeler, fikirler ortaya çıkmıştı zamanında. Biz kimin ne dediğine bakmadan bilimsel analizlerle hareket ettik. Teknik veriler hasarlı olduğunu ortaya koydu. Biz de buna göre hareket ettik.”

“İlgili kurumlarla, mühendislerle, esnaflarla görüşerek süreci yürüttük. Bilimsel gerçekler doğrultusunda yıkım kararını aldık ve şu anda yıkım devam ediyor.”

ESNAFLAR NE YAPACAK?

Cami çevresindeki ticaret alanında bulunan 98 esnaf ise belirsizlik içinde. Müftülük, yeni yapılacak yapıda esnaflara tekrar dükkân verileceğini söylüyor. Ancak esnaflar bugüne kadar herhangi bir şeffaflığın olmadığını belirtiyor.