Van Haber

Van Gölü'nde inci kefali tehlikede! 30 yıldan sonra ilk kez rastlandı!

Van Gölü’nde av yasağının sona ermesiyle balıkçılar 15 Temmuz’da ağlarını göle bıraktı. Doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar, “Ezber bozan bir durum yaşandı, balık yoktu” diyerek bilimsel araştırma çağrısı yaptı.

Abone Ol

Van Gölü’nde av yasağının sona ermesiyle balıkçılar 15 Temmuz’da ağlarını göle bıraktı. Doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar, “Ezber bozan bir durum yaşandı, balık yoktu” diyerek bilimsel araştırma çağrısı yaptı.

Her yıl binlerce kişinin geçim kaynağı olan inci kefali av sezonu, 3 aylık yasağın ardından 15 Temmuz'da başladı. Ancak bu yıl sezon öncesi alışılmadık bir sessizlik var. Van Gölü’nün sembolü haline gelen, suyun tersine göç eden ve akarsulara uçarak çıkan inci kefali, bu yıl erken geldi, erken gitti ve oldukça azdı. 30 yıldır Van Gölünü fotoğraflayıp belgeleyen doğa fotoğrafçısı Ferzende Coşar, bu sene sezonun durgun geçtiğini belirterek, bilimsel araştırmanın gerekliliğinin altını çizdi.

GÖÇ 10 GÜNDE BİTTİ: “30 YILDA İLK KEZ BU KADAR KISA SÜRDÜ”

Coşar, her yıl mayıs ortasında başlayan ve haziran ortasına kadar süren inci kefali göçünün bu yıl şaşırtıcı derecede kısa sürdüğünü belirtti. Normalde en az 25-30 gün süren göç hareketinin bu yıl yalnızca 10 günde tamamlandığını söyleyerek, “Ben 30 yıldır bu bölgedeyim. Her yıl inci kefali göçünü takip ederim. Bu sene çok şaşırdım. Göç 25 Mayıs’ta başladı, 5 Haziran gibi sona erdi. Bu kadar kısa sürede tamamlanan bir göç dönemi bugüne kadar hiç görmedim.” dedi.


“BALIK VARDI DEMEYE DİLİM VARMIYOR”

Coşar, özellikle Deli Çay, Erciş Balık Bendi, Zernek gibi ana göç alanlarında balık yoğunluğunun geçmiş yıllara kıyasla oldukça düşük olduğunu belirtti. Göçün sonlarına doğru bu bölgelerde neredeyse hiç balık görülmediğini, bu durumun yıllardır tuttuğu doğa gözlem kayıtlarına da yansıdığını söyleyerek, “Mayıs sonundan itibaren sahadaydım. Özellikle Deli Çay’ın kenarında saatlerce bekledim, fotoğraflar çektim. Ama göç hareketi o kadar kısaydı ki neredeyse balık gelmedi diyebilirim. 5 Haziran’dan sonra çayın içinde neredeyse hiç hareket kalmadı. Tek tük balık görünse de onların da etkisi yoktu.” diye konuştu.

Bu yılın göç döneminde karşılaştığı tablonun sıradan olmadığını vurgulayan Coşar, yıllar boyunca tuttuğu gözlem defterlerinde benzer bir duruma rastlamadığını belirtti.

“Ajansta tuttuğum günlük kayıtlarım var. Orada da göçün süresi, yoğunluğu bellidir. Ama bu yılın kaydını yazarken neredeyse içim acıdı. Ne doğanın coşkusunu gördüm, ne balığın mücadelesini. Balık vardı demeye dilim varmıyor.”

DOĞA KOŞULLARI UYGUNDU: “SU BOLDU, HAVA SERİN, AMA BALIK YOK”

Ferzende Coşar, bu yıl doğa koşullarının göç için son derece uygun olduğunu, ancak buna rağmen balığın gelmediğini aktardı. Kuraklık ya da aşırı sıcaklık gibi olumsuzlukların olmadığını belirten Coşar, buna rağmen balıkların neden bu kadar az geldiğinin anlaşılmaz olduğunu söyledi.

“Su boldu, deli çaylar coşkuluydu. Hava da serin geçti. Suyun oksijen oranı yüksekti. Yani her şey olması gerektiği gibiydi. Normalde bu şartlar balıklar için ideal olur. Ama bu yıl ne balık geldi ne de göç uzadı.”

Suyun yoğun olduğu dönemlerde balıkların üst üste yığılarak oksijen tükettiğini ve bu nedenle balık ölümlerinin sık yaşandığını ifade eden Coşar, bu yıl ne yoğunluk ne de ölüm gördüklerini belirtti:

“Balık olmadığı için ölüm de olmadı. Ama bu daha vahim bir tablo. Suyun içinde sessizlik vardı. Bu, doğanın sessizce alarm vermesi gibi bir şeydi.”

YAVRULAR DA AZDI: “ŞİMDİ GÖLÜN GELECEĞİ TEHLİKEDE”

Coşar, göç döneminin ardından gözlemlerine devam ettiğini, bırakılan yumurtalardan çıkan yavruların da az sayıda olduğunu söyledi. Kurbağalar, sazan yavruları, yengeçler gibi diğer canlılarla birlikte inceleme yaptıklarını belirten Coşar, inci kefali yavrularının sayıca yetersiz olduğunu ve gölün geleceği için risk taşıdığını dile getirdi.

“Yavrular gözükmeye başladı ama sayıları çok çok az. Gölün geleceği için bu ciddi bir tehdit. Sazan yavruları, guguk balıkları, kurbağalar, yengeçler, hepsi vardı ama inci kefali yavruları neredeyse yoktu. Bu tür yok olursa Van Gölü’nün dengesi bozulur.”

KAÇAK AV AZALDI: “TEDBİRLER VARDI AMA SORUN DAHA DERİNDE”

Ferzende Coşar, kaçak avcılık konusunda bu yıl ciddi önlemler alındığını ve denetimlerin etkili olduğunu belirtti. “Jandarma, belediye ekipleri, zabıtalar tüm bölgelerde vardı. Bu yıl kaçak avcılık önceki yıllara göre çok daha azdı. Ancak doğada yaşanan bu sorun sadece kaçak avla açıklanamaz. Daha derin, daha bilinmeyen bir şey var” dedi.

ZİYARETÇİLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI: “UÇAN BALIĞI GÖREMEDEN GERİ DÖNDÜLER”

Her yıl binlerce turistin Erciş Balık Bendi başta olmak üzere göç noktalarına geldiğini belirten Coşar, bu yıl gelenlerin büyük hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.

“Yurt içinden ve yurt dışından gelen birçok doğasever vardı. Belgeselciler, fotoğrafçılar, meraklılar… Ama hepsi o uçan balık görüntülerini göremeden geri döndü. Doğa bu kez sessizdi. İnsanlar da sessizce dönüp gitti. Herkes bu doğa mucizesini görmek isterdi ama doğa kendi planını yapmıştı.”

“BİLİMSEL ARAŞTIRMA YAPILMALI, NEDENİNİ ÖĞRENMELİYİZ”

Ferzende Coşar, bu yıl yaşanan sıra dışı göç döneminin sadece Deli Çay’a özgü olup olmadığını bilmediklerini, bu nedenle tüm akarsuların detaylı olarak araştırılması gerektiğini vurguladı.

“Bu sadece Deli Çay’da mı oldu? Yoksa diğer göle dökülen çaylarda da aynı durum yaşandı mı? Bu yıl neden erken geldi, neden erken gitti, neden azdı? Bunları bizim değil, bilim insanlarının araştırması gerekiyor. Bu sessizliği anlamazsak önümüzdeki yıllarda inci kefalini tamamen kaybedebiliriz.”

VAN GÖLÜ KONUŞUYOR AMA DUYAN VAR MI?

Ferzende Coşar’ın gözlemleri sadece bir doğa fotoğrafçısının bakışı değil; Van Gölü’nün, ekosistemin ve yüzlerce canlının sesi niteliğinde. Bu yıl yaşanan kısa ve sönük inci kefali göçü, bölgedeki doğal dengenin alarm verdiğini gösteriyor. Coşar son olarak, “Benim tek isteğim şu: Bu olay ciddiyetle ele alınmalı, bilimsel olarak incelenmeli. Doğa her zaman bir şey anlatır. Bu sene sustuysa, bizim daha dikkatli dinlememiz gerekiyordur” diyerek sözlerini noktaladı.