Van Haber

Van Gölü'nde Koruma Var Ama Uygulama Yok!

Koruma altında olması gereken Van Gölü, yıllardır yapılaşma, arıtmasız atıklar ve kıyı işgalleriyle tehdit ediliyor. Vangölü Aktivistleri Genel Başkan Yardımcısı Ali Emrah Dağer, “Kâğıt üzerinde koruma var ama uygulamada yok” dedi.

Abone Ol

Koruma altında olması gereken Van Gölü, yıllardır yapılaşma, arıtmasız atıklar ve kıyı işgalleriyle tehdit ediliyor. Vangölü Aktivistleri Genel Başkan Yardımcısı Ali Emrah Dağer, “Kâğıt üzerinde koruma var ama uygulamada yok” dedi.

Türkiye’nin en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, doğal güzelliği ve ekosistemiyle Doğu Anadolu’nun en kıymetli miraslarından biri. Ancak bu eşsiz değer, giderek büyüyen çevresel tehditlerle karşı karşıya. Koruma altında olmasına rağmen göl kıyılarındaki yapılaşma, atık sorunu ve kıyı işgalleri, gölü adım adım betonlaştırıyor. Vangölü Aktivistleri Genel Başkan Yardımcısı Ali Emrah Dağer, Van Gölü çevresindeki sorunları tüm açıklığıyla anlattı.

“KIYILAR NASIL KORUMA ALTINDA AMA YAPILAŞMAYA AÇIK”

Van Gölü’nün kıyıları hukuken koruma altında; birçok alan “Doğal Sit Alanı” ilan edilmiş durumda. Ancak Dağer'e göre bu koruma, sadece yazılı belgelerde kalıyor. Uygulamada ise farklı kurumların imar yetkileri, yasal boşluklar ve denetimsizlik yapılaşmayı mümkün kılıyor:

“Bazı alanlarda imar planları revize edilerek yapılaşmaya izin verilebiliyor. Süreçler yerel yönetimlerin keyfiyetine göre işliyor. Yetki dağınıklığı ve denetimsizlik, bu alanlarda inşa faaliyetlerini kolaylaştırıyor.”

“ARITMASIZ ATIKLAR GÖLÜ KİRLETMEYE DEVAM EDİYOR”

Van Gölü’nün en büyük sorunlarından biri de arıtılmadan göle boşaltılan atık sular. Dağer, “Bazı fabrikalar da yetersiz altyapıyı bahane ederek atıklarını doğrudan göle boşaltıyor. Bu sadece yerel bir ihmalkârlık değil; sistemsel bir çözüm eksikliği var.”dedi.

DOĞAL SİT ALANI İLANI NEDEN YETERLİ OLMUYOR?

“Doğal Sit Alanı” gibi koruma statüleri bile Van Gölü’nü korumaya yetmiyor. Dağer, “kamu yararı” gerekçesiyle projelere izin verilmesinin bu statünün etkisiz kalmasına neden olduğunu söylerek şunları ifade etti:

“Denetimler yetersiz. Bu da doğrudan betonlaşmaya zemin hazırlıyor.” “Kıyı işgallerinin önlenmesi için net bir plan yok. Yetkililer bu konuda sessiz. Oysa dünyada birçok ülkede kıyılar halkın ortak kullanım alanıdır. Van’da da aynı hakkın sağlanması gerekiyor.”

GERÇEK KORUMA NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

Van Gölü için yapılan bazı çalışmalar –örneğin dip çamuru temizliği– umut verici olsa da, Dağer’e göre bu adımlar yeterli değil. Daha köklü bir yapıya, örneğin Van Gölü Alan Başkanlığı gibi bir kurumsal çerçeveye ihtiyaç var. Dağer, “Kapsayıcı, il ve ilçe sınırlarının ötesinde bir yapı oluşturulmalı. Sürdürülebilirlik temelinde çalışan, gölün bütün ekosistemini ele alan bir kurum şart.” Dedi.