Gündem

Van Milletvekilleri Rojin'i TBMM'ye Sordu: Rojin Dosyası Yeniden Açılmalı!

Van Gölü’nde bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne dair detaylar TBMM’ye taşındı. DEM Parti, faillerin korunduğunu ve delillerin kasıtlı olarak karartıldığını öne sürdü.

Abone Ol

Van Gölü’nde bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne dair detaylar TBMM’ye taşındı. DEM Parti, faillerin korunduğunu ve delillerin kasıtlı olarak karartıldığını öne sürdü.

DEM Parti Van Milletvekilleri Gülderen Varlî, Gülcan Kaçmaz Sayyığit, Zülküf Uçar, Mahmut Dindar ve Sinan Çiftyürek, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in (21) şüpheli ölümüne ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi sundu. Önergede, olayın aydınlatılması için ciddi ihmallerin ve skandalların ortaya çıkarılması gerektiği vurgulandı.

DNA DELİLLERİ BİR YIL BOYUNCA GİZLENDİ

Önergede Adli Tıp Kurumu’nun 1 Kasım 2024 tarihli raporunda Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA izlerinin bulunduğu belirtilmesine rağmen, bu bulguların kamuoyuna ancak 10 Ekim 2025 tarihinde ulaştırıldığı ifade edildi. DNA izlerinin göğüs (sternal) ve vajinal bölgede tespit edildiği belirtilen raporun, yaklaşık bir yıl boyunca hem ailesinden hem de avukatlarından saklandığı söylendi.

DARP İZLERİ, ŞÜPHELİLER VE DELİLLER GÖRMEZDEN GELİNDİ

Önergede, “Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş’in ifadesine göre genç kadının boğazında morluklar, sırtında darp izleri ve parmaklarında kırıklar vardı. Buna rağmen savcılığın, tespit edilen iki şüpheli hakkında somut bir adım atmaması dikkat çekti. Ayrıca, yurt yönetiminin kaybolma bildirimini geç yapması, olay günü kampüste bulunan 300’e yakın kamera kaydının incelenmemesi ve Rojin’in telefon şifresinin hâlâ kırılamamış olması da soru işaretlerini artırıyor.” İfadeleri kullanıldı.

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINA SANSÜR: 200’DEN FAZLA İÇERİĞE ERİŞİM ENGELİ

Van YYÜ tarafından Rojin paylaşımlarına erşim engeli getirildiği hatırlatılarak, “Van 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 8 Eylül 2025 tarihinde verdiği kararla, Rojin Kabaiş hakkında yapılan 200’den fazla sosyal medya paylaşımına erişim engeli getirildi.” Denildi.

ATK RAPORLARINDAKİ ÇELİŞKİLER VE MANİPÜLASYON ŞÜPHESİ

DEM Parti'nin önergelerinde, Adli Tıp Kurumu raporlarında yer alan önemli çelişkilere dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“ İlk raporda DNA izlerinin bulunduğu bölgelerin belirtilmemesi, “bulaş riski” gibi bilimsel dayanağı olmayan gerekçelerle delillerin önemsizleştirilmeye çalışılması ve kolluk personelinden alınan DNA örneklerinin sekiz ay boyunca karşılaştırılmaması, adli sürece olan güveni zedeledi. Ayrıca, Rojin’in atletinde bir kadına ait kan lekesi bulunmasına rağmen bu delilin soruşturma dosyasında yer almaması, olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.”

KADIN CİNAYETLERİNDE SİSTEMATİK CEZASIZLIK

Vekiller önergelerinde, Rojin Kabaiş dosyasının münferit bir olay olmadığının, Türkiye’de kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin sistematik bir kırıma dönüştüğünün altı çizilerek şunlar söylendi:

“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2024’te: 394 kadın cinayeti, 259 şüpheli ölüm, 2025’in ilk 6 ayında: 136 kadın cinayeti, 145 şüpheli ölüm, Bu verilere göre şüpheli kadın ölümleri yüzde 82 artarken, koruma kararları uygulanmıyor, faillerin yüzde 31’i suç kaydı olmasına rağmen serbest bırakılıyor. 2011’de 121 kadın cinayeti kaydedilirken; bu sayı sözleşmeden çekilmenin ardından 2021’de 280’e, 2022’de 334’e, 2023’te 315’e ve 2024’te 394’e yükseldi. “ifadelerini kullandı.

‘ROJİN’İN İSMİ UNUTULMAYACAK’

DEM Parti’nin TBMM’ye sunduğu önergeyle birlikte “Rojin için adalet, tüm kadınlar için yaşam hakkıdır” diyerek şu çağrıyı yaptı:

“Rojin Kabaiş’in şüpheli cinayeti tüm yönleriyle aydınlatılmalı, cinsel saldırı bulgularını örtbas edenler yargılanmalı, kadın cinayetlerindeki cezasızlık sona erdirilmeli ve İstanbul Sözleşmesi derhal yeniden yürürlüğe konulmalıdır.”

VAN MİLLETVEKİLLERİNİN AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI VE ADALET BAKANLIĞI’NA SORDUĞU SORULAR ŞÖYLE:

1. Kadın cinayetlerinde cezasızlık kültürünü körükleyen politikalar için Bakanlığınız ne zaman çalışma yapacaktır? İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için neden adım atılmamaktadır?

2. Rojin Kabaiş dosyasında cinsel saldırı bulgularının görmezden gelinmesi, yargıdaki erkek egemen zihniyetin bir sonucu mudur? Bakanlığınız, bu cinsiyetçi yaklaşımları denetlemek yerine neden korumaktadır?

3. Kadın cinayetlerine ilişkin etkin yürütülmeyen soruşturmalar, delil yönetimindeki eksiklikler ve cezasızlık politikalarına karşı Bakanlığınızın aldığı veya almayı planladığı somut tedbirler nelerdir?

4. Son 5 yılda Türkiye’de kaç şüpheli kadın ölümü “intihar” olarak kapatılmıştır? Bu dosyalarda cinsel saldırı delilleri ne ölçüde araştırılmıştır? İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin bu tür ihmallerdeki etkisi nedir ve bu kararın geri alınması için bir plan var mıdır?

5. Rojin Kabaiş dosyası derhal yeniden açılacak mıdır? Kadın cinayetlerini önlemek ve failleri koruma politikalarına son vermek için ulusal acil eylem planı (örneğin, şüpheli kadın ölümlerinde bağımsız inceleme komisyonları, hızlı soruşturma protokolleri) ne zaman hayata geçirilecektir?