Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü sıradan bir adli vaka mı, yoksa çok daha derin bir toplumsal yara mı? Eski Bakan Hüseyin Çelik, sessizliği bozdu.
Eski Milli Eğitim Bakanı ve Van eski Milletvekili Hüseyin Çelik, üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Çelik, olayın sadece bir adli vaka olmadığını, toplum vicdanını derinden etkileyen çok boyutlu bir mesele olduğunu vurguladı.
ROJİN KABAİŞ İÇİN SESSİZ KALMAMAK GEREKİYOR
2024 Eylül’ünde kaybolan ve 15 Ekim 2024’te cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş’in ölümünün sadece bir adli vaka olarak görülmemesi gerektiğini belirten Çelik, “Bu acı hadise; ülkemizin vicdanını derinden sarsmıştır” dedi. Çelik, Rojin’in kaybının siyasi ya da ideolojik çekişmelerin çok ötesinde, insan hayatının en değerli yanına dair bir mesele olduğunu söyledi.
VAN’A YAKINLIĞI VE KİŞİSEL DUYGULAR
Açıklamasında Van’a olan bağlılığını ve kentin ruhunu çok iyi bildiğini ifade eden Hüseyin Çelik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yıllarca eğitim ve bilime hizmet ettiğini, öğrencilerinin gururunu taşıdığını dile getirdi. Ayrıca, meslektaşlarının mevcut atmosfer nedeniyle konuşmaktan çekindiğini ve bu sessizliğe rağmen onların sesi olmaya çalıştığını belirtti. Çelik, binlerce kız öğrencinin ve ailelerinin taşıdığı endişeleri, kendisinin de çok sayıda kız yeğeni olan bir amca ve dayı olarak, aynı zamanda bir baba gözüyle yaşadığını vurguladı.
GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMASI BİR VİCDAN BORCUDUR
Bu trajik olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini ifade eden Çelik, sürecin hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Sosyal medya ve duygusal tepkiler yerine, bilimsel ve titiz incelemelerle ilerlenmesi gerektiğini vurguladı. “Türkiye, hukuk devleti ise, kuşkuya yer bırakmayan delillerle, adil ve tarafsız süreçlerle konuşmalıdır” diyen Çelik, toplumun ortak beklentisinin adaletin gecikmeden ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi olduğunu belirtti.
KURUMLARA GÜVEN VE SÜRECİN TAKİBİ
Soruşturmayı yürüten tüm kurumların titizlikle hareket ettiğine inandığını söyleyen Çelik, Van Valisi Dr. Ozan Balcı’nın hem devlet adamı hem de bir baba hassasiyetiyle konuyu ele alacağına, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ise soruşturmanın hiçbir ayrıntısının karanlıkta kalmaması için kararlı olduğuna inandığını dile getirdi. Devletin milletin emaneti olan “adalet” ve “güven” sorumluluğunu taşıdığını hatırlatan Çelik, somut ve hızlı adımların kamu vicdanını rahatlatacağını kaydetti.
ACIYA ORTAK OLMAK SADECE TAZİYE DEĞİLDİR
Çelik, “Acıya ortak olmak yalnızca taziye sunmakla sınırlı değildir. Acının tekrarını önleyecek tedbirleri almak da en az onun kadar önemlidir” dedi. Kurumların şeffaf adımlarının sadece Rojin için değil, gelecekte benzer durumların yaşanmaması için de güven duygusunu yeniden inşa edeceğini belirtti.
ADALET, DEVLETİN VAKARIDIR
Eski bakan, adaletin ayrıcalık değil herkesin en temel hakkı olduğunu ifade ederek, adaletin tecellisinin devletin vakarını, şeffaflığın ise milletin güvenini güçlendireceğini söyledi. Rojin Kabaiş’e Allah’tan rahmet, ailesine sabır dileyen Çelik, soruşturmanın tüm detaylarının aydınlatılması durumunda hem Rojin’in hatırasına sahip çıkılmış hem de toplum vicdanının korunmuş olacağını vurguladı.
TOPLUMSAL ÇAĞRI: KORKMAYALIM, KONUŞALIM, AYDINLATALIM
Son olarak, bu davanın sadece Rojin’in değil, hepimizin davası olduğunu belirten Hüseyin Çelik, acının doğru anlaşılması ve yönetilmesi halinde benzer trajedilerin önüne geçilebileceğini ifade etti. “Korkmayalım, konuşalım, soruşturalım, aydınlatalım. Adaleti birlikte talep edelim” çağrısında bulundu. Çelik, “Çünkü adalet sadece mahkeme salonlarında değil, milletin vicdanının en derin katmanlarında da tecelli eder” diyerek sözlerini tamamladı.