Van Haber

Yeni Deprem Kapıda, Van Hala Hazır Değil!

2011’de iki büyük depremle sarsılan Van, 14 yıl sonra yeniden aynı tehlikeyle karşı karşıya. Uzmanlar uyarıyor: “Kentte riskli yapı oranı yüzde 70’in üzerinde, deprem hafızası zayıfladı!”

Abone Ol

2011’de iki büyük depremle sarsılan Van, 14 yıl sonra yeniden aynı tehlikeyle karşı karşıya. Uzmanlar uyarıyor: “Kentte riskli yapı oranı yüzde 70’in üzerinde, deprem hafızası zayıfladı!”

Van’da 23 Ekim 2011 günü saat 13.41’de, merkez üssü Tabanlı köyü olan 7,2 büyüklüğündeki deprem, kenti yerle bir etmişti. Binalar yıkılmış, sokaklar enkaza dönmüş, onlarca insanın hayatı kararmıştı. En çok Van merkez ve Erciş ilçesi yıkılmış, binlerce yapı ağır hasar görmüştü. Yaralar sarılmadan, 9 Kasım’da bu kez 5,6 büyüklüğündeki ikinci sarsıntı meydana geldi.

Toplamda 644 kişi yaşamını yitirirken, 1.966 kişi yaralanmış, 252 vatandaş enkaz altından sağ çıkarılmıştı. Van ve çevresi o dönemde bir enkaz yığınına dönmüş, şehirde hayat adeta durmuştu.

SOĞUK KIŞ, DEPREMZEDELERİN MÜCADELESİNİ ZORLAŞTIRDI

Felaketin ardından gelen sert kış, Van halkını ikinci kez vurdu. Dondurucu soğukta hayatta kalma mücadelesi veren depremzedelere ilk etapta 75 bin çadır dağıtıldı. Ardından 29 bin 500 konteynerden oluşan 35 konteyner kent kuruldu. Bu geçici barınma merkezleri bir nebze nefes aldırsa da, kalıcı çözüm olmadı.

Zamanla kalıcı konutların inşasına başlandı; 2 bin 346 konutta güçlendirme çalışmaları yapıldı. Ülke genelinden gelen yardımlar ve dayanışma Van’ın yaralarını bir ölçüde sardı. Fakat tüm bu çabalar, Van’ı eski düzenine döndürmeye yetmedi.

“DEPREMİN ACISI UNUTULDU, VAN’IN HAFIZASI ZAYIFLADI”

Deprem Bilim Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Van’da her on yılda bir büyük sarsıntı olma riskine dikkat çekerek, kentin afet bilincini yitirdiğini söyledi.
“Van’ın yerini değiştiremeyiz; Anadolu bir deprem ülkesidir. Depremler bu toprakların gerçeği, hatta zenginliğidir. Kaçacak başka yerimiz yok. İstanbul, Ankara ya da İzmir yerine herkes kendi yerinde kalacak. Van’ın dayanıklılığını artırmak için belediyelerin jeofizik ve inşaat mühendislerini devreye sokması gerekir. Bu yapılırsa Van, gelecekteki depremleri hasarsız ve ölümsüz atlatabilir. Ancak halkın deprem duyarlılığı azaldı, Van’ın deprem hafızası zayıfladı. Birçok kişi Van’ı terk etti, yerine kırsaldan gelenler yerleşti. Bu da bilincin azalmasına yol açtı. Ben olsam Van’da yaşarım, hatta tercih ederim. Çünkü Van, dünyada en güzel gölü, havası ve doğasıyla yaşanacak yerdir. Vanlıların İstanbul’a gitmesi, cennetten cehenneme göç etmektir.”

ERCAN: “2040-2050 ARASINDA 7,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR”

Ercan, 2040-2050 yılları arasında 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini belirtti.
“Kuzeye, özellikle Erciş ve Çaldıran’a gidildikçe depremlerin şiddeti artıyor. Van’daki sıradan depremler 5,5-6,0 aralığında ve kısa süreli olur. Bunlar sıkça hissedilir. Bana göre Kuzey Anadolu Fayı Bingöl’de başlamıyor, Muş üzerinden Van’a uzanıyor ve İran’a kadar gidiyor. Bitlis Kırık Kuşağı Van’ı kuzeye, İran’dan gelen kuvvetler batıya itiyor. Bu karşılıklı hareketler ters kırılmalara yol açıyor. 2011 depremi de böyle bir ters kırılma sonucu yaşandı. Bu kuvvetler devam ettiği sürece Van’daki deprem riski hep var olacak.”

“VAN’DA RİSKLİ YAPI ORANI YÜZDE 70’TEN FAZLA”

İnşaat Mühendisleri Odası Van Şubesi’nin önceki başkanı Mihail Atik, kentteki yapı stokunun durumunun alarm verdiğini söyledi.
“Depremden sonra yapı sayısı arttı, bu da denetimi zorlaştırdı. Eskiye göre teknik anlamda gelişmeler olsa da, hâlâ dirençli kent olgusundan uzağız. Yeni fay haritaları yapılmadı, imar planları fay hatlarına göre revize edilmedi. Tam tersine, rant odaklı planlamalarla bazı tehlikeli alanlara bile imar izni verildi. 2011’de tetiklenen fayların geçtiği yerlere yapılaşma açıldı. Bu şartlarda önlemden söz etmek mümkün değil. Ayrıca depremden sonra sözde güçlendirilen binalar yeniden ruhsatlandırıldı. Bugün kentte riskli yapı oranı yüzde 70’in üzerinde. Üstelik hiçbir kurumda sağlıklı bir yapı envanteri yok.”

“ZEMİN SAĞLAM DEĞİL, KENT YOĞUN VE DENETİMSİZ”

Atik, Van’daki yapılaşmanın zemin koşullarını göz ardı ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Zemin etütleri masa başında yapılıyor, bu da büyük ihmalkarlık. Van deprem kuşağında, diri fay hatlarına sahip. Buna rağmen rant uğruna yapılaşmaya devam ediliyor. Merkez mahallelerde neredeyse sokak kalmamış, binalar bitişik. Bu, olası bir depremde müdahaleyi imkânsız hale getirir. Katlı yapı fazlalığı, olası bir depremde felaket getirir. İpekyolu’nun aşağısındaki bölgelerde zemin gevşek ve hassas. Toplanma alanları yetersiz. Hâlâ dirençli kent olma bilincine sahip değiliz. Eğitimden uygulamaya kadar çok yetersiziz. Bu durumda tek çaremiz Allah’a kalmış demek oluyor.”

KAYALIK: “AFETLERE KARŞI KENTSEL DİRENÇ ARTTIRILMALI”

Van Şehir Plancıları Odası İl Temsilcisi Ferhat Kayalık, kentin afetlere hazırlıklı bir şehir haline gelmesi gerektiğini vurguladı:
“Van, 2011’den bu yana bazı kazanımlar elde etti ancak hâlâ afetlere karşı hazır bir kent değil. Hazırlık, sadece binaların dayanıklılığıyla sınırlı değildir; ulaşım ağları, toplanma alanları, açık alan sistemleri, kritik tesislerin konumu da bu sürecin parçasıdır. Van Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) bu anlamda önemli bir adım. Ancak dirençli kent olabilmek için mevcut yapı stokunun detaylı analiz edilmesi şart. Her binanın yaşı, taşıyıcı sistemi, kat adedi, kullanım amacı, zemin sınıfı ve performans düzeyi belirlenmelidir.”

DEMİR: “KENTSEL DÖNÜŞÜM PLANSIZ VE DENETİMSİZ İLERLİYOR”

İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Şeyda Demir, Van’da kentsel dönüşüm sürecinin denetimsiz ilerlediğini belirterek uyardı:
“Van’daki kentsel dönüşüm planlı ve güvenli yürümüyor. Kaçak yapılaşma, zayıf zeminli mahalleler ve kontrolsüz büyüme kentin geleceği için büyük tehlike. Erçek, İpekyolu ve Şabaniye gibi eski yerleşim alanları hem zemin yapısı hem bina yaşı açısından yüksek deprem riski taşıyor. Derin vadilerdeki ve su yollarına yakın bölgelerdeki yapılar, taşkın ve çökme tehlikesi altında. Deprem bir gün değil, her gün hatırlanması gereken bir gerçek. Şehir olarak güçlü olabiliriz, ama asıl güç hazırlıklı olmaktan gelir.”

“VAN, YA DİRENÇLİ OLACAK YA YİNE YIKILACAK”

Uzmanlar, 14 yıl önce yaşanan felaketin tekrarlanmaması için planlı kentsel dönüşüm, fay haritalarının güncellenmesi ve afet bilincinin canlı tutulması gerektiği konusunda hemfikir. Ancak tablo karanlık: Van, hâlâ toplanma alanı eksik olan, zemin etütleri eksik, riskli yapı stoğu yüksek bir kent olarak duruyor.