Van Haber

Sokak Hayvanları İçin Toplandılar: Yasalarla Öldürmeyin!

Van’da Sokak hayvanlarına yönelik mecliste görüşülen yasa tasarısına tepki gösteren Van ÇEVDER ve Feqîyê Teyran Derneği, "Yasalarla öldürmeyin!” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Van’da Sokak hayvanlarına yönelik mecliste görüşülen yasa tasarısına tepki gösteren Van ÇEVDER ve Feqîyê Teyran Derneği, "Yasalarla öldürmeyin!” ifadelerini kullandı.
Hükümetin sokak hayvanlarına yönelik hazırladığı yasa tasarısına karşı çıkan sivil toplum örgütleri, Cumhuriyet Caddesi'ndeki Feqiyê Teyran Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği (ÇEVDER) ve Feqiyê Teyran Derneği adına konuşan ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, yasaya sert eleştirilerde bulundu. Kalçık, “ Son zamanlarda kamuoyu gündeminin en temel gündemlerinden bir tanesi, insanın en kadim dostu olan köpeklerin ve sokak hayvanlarının “yasal” olarak katledilmesi oluşturmaktadır. Katledilmeye gerekçe olarak kimi olaylar gösterilmektedir ve bu olaylardan hareketle büyük bir katliamın kapısı ardına aralanmak istenmektedir.” Dedi.

“İSTATİSTİKLERİ KIYASLAMAK GEREKİYOR”
Yasal düzenlemenin başka alanlarda yapılması gerektiğini ifade eden Kalçık, “Son yılların istatistikleri çıkartılacak olursa, köpeklerin saldırısı sonucu yaralanan ve yaşamını yitirenler ile trafik kazası, iş cinayeti veya insanların bizzat saldırıları sonrası yaşamını yitirenleri veya yaralananları bir kıyaslamak gerekiyor! Bu istatistik bilgilerden birkaç tanesini sıralayacak olursak:
Köpek saldırısı: 182 Cinayet ortalaması: 876
Çocuk istismarı: 23 bin Cinsel istismar: 29 bin
Bu rakamlara bakıldığında bile hangi alanlara yoğunlaşması gerektiği, hangi alanlarda yasal düzenleme ve polisiye tedbirlerin alınması gerektiği net bir şekilde ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

“YETKİLİLER GÖREVİNİ YERİNE GETİREMEDİ”

Kanun teklifinin önümüzdeki hafta yasalaşacağını aktaran Kalçık, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın iş birliğinde Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin yasa değişiklik tasarısı hazırlanacağı, bu teklifin önümüzdeki haftalarda yasalaşması bekleniyor. 2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu öncesinde, sahipsiz hayvanlar maalesef insani olmayan yöntemlerle yok edilmekteydi. Ancak, gelişen toplumsal bilinç ve itirazlar sonrası 5199 sayılı kanun çıkarılmış ve her türlü itlaf yasaklanmıştı. 5199’a göre yerel yönetimler geçici bakımevi kuracak, sahipsiz hayvanların tedavisi ve rehabilitasyonunu gerçekleştirerek, kısırlaştırıp, aşılayarak yaşadığı bölgeye geri bırakacaktı. Yani yerel yönetimler sahipsiz hayvanların sağlıklı yaşamaları ve refahlarını sağlamakla görevlendirildi. Ancak kanuna rağmen yerel yönetimler ile Tarım Orman İl Müdürlükleri, Doğa Koruma milli Parklar Denetiminde, Tabiat Varlıkları Koruma İl Müdürlüklüleri vb. birkaçı dışında maalesef kanunda geçen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Özet olarak; kanun çıkarılmış, sorumluluk verilmiş ama denetim yapılmamış, bütçe ayrılmamış ve kanununun gereğini yapmayanlara yaptırım uygulanmamıştır” diye konuştu.

“KÖPEKLER İTLAF EDİLECEK”
Kanunla birlikte hayvanların itlaf edileceğini ve bu yasanın 2004’teki yasadan farklı olmadığını ifade eden Kalçık, “Gelinen noktada ise sahipsiz hayvanların popülasyonu artmış, her biri mahalle sakini olan sahipsiz hayvanlarımızın hayvan refahına uygun olmayan barınak adı altındaki yerlere toplatılması, kısırlaştırmanın maliyetli olacağı gerekçe gösterilerek hayvanların dişi-erkek olarak ayrılması, barınaklara toplanan hayvanların sahiplendirilmeye çalışılması, 30 gün sonra sahiplenilmeyenlerin ise ötanazi yapılarak öldürülmesi gündeme getirilmektedir. Bu düşüncenin 2004 yılı öncesi sokaklarda yapılan itlaflardan hiçbir farkı yoktur. Sahipsiz hayvanlar ile ilgili en çok gündeme getirilenlerden ve itlafa zemin hazırlamak için kullanılan argümanlardan biri de kuduz ve diğer hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıklardır. Oysa Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bilinenin aksine Kuduz kontrolü açısından, sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır” dedi.

“HAYVANLARIN DA YAŞAMA HAKKI VARDIR”
Hayvanları Koruma Kanununa karşı hayvanları koruma mücadelesi verdiklerini söyleyen Kalçık, “Tasarıda olduğu söylenen ötanazi işlemi, hayvanların tıbbi yöntemler yoluyla, hızlı, ağrısız ve acısız bir şekilde yaşamının sonlandırılması anlamına gelmektedir. Ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde, acının ve ağrının kalıcı olduğu veya hafifletilemediği durumlarda tıbbi gerekçeler ile uygulanan bir yöntemdir. Veteriner hekimler aldıkları eğitim ve ettikleri meslek yemini gereği tedavi ile ötanaziyi mümkün olduğu kadar geciktirmek, hayvan refahını sağlamak için çaba harcarlar. Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır. Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir. Son sözümüz şudur ki, ne yazık ki görüşülen Hayvanları Koruma Kanununa karşı hayvanları koruma mücadelesi veriyoruz! Lütfen çıkartmayı düşündüğünüz o kanun ile hayvanları korumayı! Bırakın hayvanlar yaşamaya devam etsin… İnsanın ne kadar yaşamaya hakkı varsa, tüm canlıların da o kadar yaşam hakkı vardır.” Şeklinde konuştu.