Tarih 1785... Bundan tam 240 yıl önce, Van’ın Erciş ilçesinden başlayan ve Suriye’nin Hama şehrine uzanan uzun soluklu bir göç hikâyesi başladı. Bu, sadece bir göç değil; aynı zamanda kuşaklar boyu süregelen bir aidiyet arayışı, bir hafıza yolculuğu ve geçmişle kurulan güçlü bir bağın hikâyesi.

Göçün ilk adımları, 18. yüzyılın sonlarında atıldı. 1785 yılında başlayan bu büyük hareketlilik, yüzyıllar süren göçlerin sessiz tanığı olan coğrafyanın belleğinde derin izler bıraktı. Van’dan Suriye’ye yapılan bu unutulmaz yolculuk, sadece bir ailenin kaderini değil, aynı zamanda bölgenin tarihsel dokusunu da şekillendirdi.

VAN NİRE, HAMA NİRE?

Yaklaşık iki buçuk asır önce Van’dan yola çıkan ilk kuşaklar, Suriye topraklarında yeni bir hayat kurdu. Ancak bir ayakları hep Van’da kaldı. Göç, zamanla Erciş ve Hama kuşakları arasında kopan bağlara neden oldu. Yıllar geçti, yollar ayrıldı ama geçmişe duyulan merak hiç dinmedi.

Suriye’deki torunlar, dedelerinden kalan bu hikâyeyi araştırmaya başladı. 1988 yılına gelindiğinde, bu bağın ilk somut izi bulundu. Ellerine geçen bir kitap, 1785’te başlayan göçün ardından geçen 203 yıl sonra aile bağlarını yeniden gün yüzüne çıkardı: El Hac Murad İbni Halid Ağa Elvani Elzirki adlı eser, nesillerin birbirine uzanan köprüsü oldu.

2 El Murat Ve Abdullah Aras-1

ABDULLAH ARAS, GÖÇÜN PEŞİNDE

1998 yılında, İmam Hatip Lisesi'nden yeni mezun olan Abdullah Aras, bu göç hikâyesinden haberdar oldu. Şimdilerde MÜSİAD Van Şube Başkanı olarak görev yapan Aras, Van’a gelen torunlardan Muhammed Munkiz El Murat’tan aldığı bilgiler doğrultusunda bu uzun hikâyeyi derinlemesine öğrendi.

HİKÂYENİN BAŞLANGICI: HAMA’YA DAVET

Göçün kökenine indiğimizde karşımıza, Osmanlı döneminde Hama’nın güvenliğinden sorumlu olan Murat Halit Ağa çıkıyor. Büyük dedelerinden olan Murat Ağabek, Ahmed Selim El Murat ve Mustafa Abdülaziz ile birlikte Hama’da yaşıyordu. O dönem, Erciş’te bulunan İsmail Paşa’yı yanına çağırarak Hama’nın güvenliğinde kendisine yardımcı olmasını istemesiyle göç başlamış oldu.

Murat Ağabek ve İsmail Paşa birlikte Hama’da görev yapmaya başladı. Bir süre sonra Murat Ağabek, Hama’daki görevi İsmail Paşa’ya devrederek ilmi çalışmalara yöneldi. Zaman içinde El Murat ailesi, Suriye’nin önde gelen güvenlik ve ilim ailelerinden biri hâline geldi. İşte bu köklü geçmiş, 240 yıl sonra bile unutulmadı.

Whatsapp Image 2025 08 02 At 15.52.24 (2)

BİR KİTAP, BİR HAFIZA

Göçün üzerinden 203 yıl geçtikten sonra, 1988 yılında, Suudi Arabistan’da üniversite hocası olan Muhammed Fadıl El Murat, aile büyüklerinden kalan eski bir kitabı buldu. Kitapta “Van Zirki Meleke” ifadesi dikkat çekiyordu. Kitabın sonunda El Hac Murad İbni Halid Ağa Elvani Elzirki yazıyordu.

Osmanlı döneminde medrese usulü gereği, kitapların sonuna ait olduğu kişi yazılırdı. Böylece kitap başkasına geçmesin, sahibine geri dönsün diye işaretlenirdi. Bu kitaptaki bilgiler, El Murat ailesinin Van’daki köklerini doğrulayan ilk somut belge oldu.

Erciş Kırsalında Yangın Felaketi! Arı Kovanları, Meyve Ağaçları Kül Oldu
Erciş Kırsalında Yangın Felaketi! Arı Kovanları, Meyve Ağaçları Kül Oldu
İçeriği Görüntüle

SORULAR BAŞLIYOR: ZİRKİ AŞİRETİ KİMDİR?

Kitabın içeriğiyle birlikte ailede büyük bir merak başladı. “Zirki aşireti kimdir?”, “Molla Murat Ağa kimdir?”, “Van neresidir?” soruları gündeme geldi. Dedelerinden kalan bu kitap, ailenin Erciş’e kadar uzanan geçmişine ışık tutmaya başlamıştı.

Bunun üzerine Muhammed Munkiz El Murat’ın amcası Muhammed Fadıl El Murat, eşi ve üç çocuğuyla birlikte 1988 yılında Van’a geldi. Ziyaret sırasında beraberlerinde, Suudi Arabistan’daki bir arkadaşının Abdullah Aras’a iletmesi için verdiği mektubu da getirdiler. Abdullah Aras ise o sıralarda İmam Hatip’ten yeni mezun olmuş genç bir öğrenciydi.

Whatsapp Image 2025 08 02 At 15.52.24

ZİRKİ AŞİRETİNİN İZİ ERÇİŞ’TE BULUNDU

Van’a gelen aileyle ilk tanışmalar bu şekilde gerçekleşti. Diller farklıydı, kültürler ayrıydı ama kök aynıdır. Muhammed Fadıl El Murat ve ailesiyle yapılan görüşmeler sonucu, Zirki aşiretinin Erciş’te yaşadığı belirlendi. Erciş’te yapılan araştırmalar sonucunda Halit Ağa'nın torunlarının ve akrabalarının Haskan ve Hasdemir aileleri olduğu öğrenildi.

Ailenin büyükleri, karşılıklı olarak dedelerin isimlerini söyleyerek hafızaları yokladı. Beşinci nesil dedede birleşildi. Bu buluşma, yüzlerce yıl sonra gelen bir tanışmanın, bir kavuşmanın ilk adımıydı.

37 YILLIK GELENEK: HER YIL VAN’DA BULUŞMA

1988 yılında başlatılan bu temas, kesintisiz bir şekilde sürdürüldü. Muhammed Fadıl El Murat, tam 37 yıldır her yıl ailesiyle birlikte Van’a geldi, Erciş’teki akrabalarıyla görüştü. Bu yıl ise sağlık sorunları nedeniyle kendisi gelemedi; yerine yeğeni Muhammed Munkiz El Murat geldi. Bu bağ hiç kopmadı, hâlâ da sürüyor.

Whatsapp Image 2025 08 02 At 15.52.22

VATANDAŞLIK BEKLENTİSİ VE YENİ UMUTLAR

El Murat ailesi Suriye vatandaşıydı. Uzun yıllar Suudi Arabistan’da yaşadılar ancak son dönemde yabancılara yönelik baskılar nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar. Ailenin bir kısmı Türkiye’de vatandaşlık aldı, bir kısmı ise hâlâ bu süreçte. Suriye’nin yeniden toparlanmasını bekleyen aile bireyleri, iyileşme sonrası memleketlerine dönmeyi planlıyor.

SURİYE’DE TANINAN BİR AİLE

Hama’da yıllarca emniyet ve müftülük görevlerinde bulunan, aynı zamanda ilimle uğraşan El Murat ailesi, Suriye’nin tanınan ve saygı duyulan ailelerinden biri hâline geldi. Kökleri Van’da, dalları Hama’da olan bu ağaç, zamana ve mesafelere direnerek büyümeye devam ediyor.

Whatsapp Image 2025 08 02 At 15.52.23 (1)

240 YILLIK HİKÂYE DEVAM EDİYOR

Erciş-Hama hattında başlayan ve bugün hâlâ yaşayan bu göç hikâyesi, kuşakları birbirine bağlıyor. Göçmen olarak başlayan hayatlar, yüzyıllar sonra yeniden birleşme noktasına geldi. Bu yıl da bir araya gelen akrabalar, 240 yıllık bir mirasın gölgesinde yeniden hasret giderdi.

Muhabir: ADİL HARMANCI