Van Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bekir Kaya'nın yıllardır cezaevinde tutulmasına ilişkin tartışmalar yeniden gündemde. Avukatı Murat Timur, dosyanın hukuki değil tamamen siyasi olduğunu belirterek, barış sürecine dair umutların artmasıyla Kaya’nın iyi halden tahliye edilmesi gerektiğini savundu.
Türkiye'de barış ve demokratik toplum beklentilerinin yeniden konuşulmaya başlandığı bu günlerde, Van Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bekir Kaya'nın cezaevindeki durumu bir kez daha gündeme geldi. Kaya’nın avukatı Murat Timur, müvekkilinin maruz kaldığı yargılamaların siyasi saiklerle yürütüldüğünü ve delil yetersizliğine rağmen yıllardır cezaevinde tutulduğunu vurguladı. Timur, Anayasa Mahkemesi’nde yıllardır karar bekleyen dosyada, iyi hal nedeniyle tahliye kararının artık geciktirilmemesi gerektiğini belirtti.
“KAYA'NIN TUTUKLULUĞU SİYASİ BAŞARISINA CEZADIR”
Van Barosu eski Başkanı ve Bekir Kaya'nın avukatı Murat Timur, Kaya’nın iki dönem üst üste belediye başkanı seçilmesi ve halk nezdindeki yüksek itibarı nedeniyle hedef alındığını belirtti. Timur, ilk tutuklamanın 2011 Van depremi sonrasında gerçekleştiğini, cezaevinden çıktıktan sonra yeniden aday olup büyük bir oy farkıyla kazandığını, ancak 2016’daki darbe girişimi sonrasında ikinci kez tutuklandığını hatırlattı. Bu sürecin siyasi olduğunu vurguladı.
“AYNI SUÇTAN İKİ KEZ CEZA OLMAZ”
Timur, Yargıtay’ın politik suçlara yönelik içtihatlarına atıfta bulunarak, bir kişinin aynı anda iki kez “örgüt üyeliği” ile cezalandırılamayacağını vurguladı. Kaya’nın yalnızca yasal zeminlerde yürüttüğü faaliyetlerin, illegal faaliyetlermiş gibi sunularak iki farklı dosyadan hapis cezası aldığını söyledi. Kaya, bu dosyalardan biri için 7 yıl 9 ay, diğerinden ise 8 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
“DELİL YOK, SİYASİ YARGILAMA VAR”
Avukat Timur, her iki davanın hukuki incelemeye açık olduğunu ve dosyalarda herhangi bir somut delil bulunmadığını belirtti. 2009 sonrası ilk operasyondaki cezanın Yargıtay tarafından bozulduğunu, ancak yerel mahkemenin Yargıtay’ın kararını dikkate almayarak aynı cezayı tekrar verdiğini aktardı.
“ANAYASA MAHKEMESİ DOSYAYI BİLİNÇLİ BEKLETİYOR”
Timur, 2022 yılında Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına rağmen, neredeyse 4 yıldır herhangi bir karar verilmediğini söyledi. Özellikle Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla ilgili davaların, politik hesaplara uygun biçimde bilinçli olarak bekletildiğini savundu.
“İÇ HUKUK TÜKENİRSE AİHM DEVREYE GİRECEK”
Türkiye’deki iç hukuk yollarının tükenmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesi’nin de bu sürecin son durağı olduğunu belirten Timur, AİHM’e başvurunun ancak bu süreç tamamlandıktan sonra yapılabileceğini ifade etti. Kaya’nın her iki dosyasının da Ocak 2022’den bu yana Anayasa Mahkemesi önünde olduğunu, ancak hâlâ bir karar çıkmadığını yineledi.
“SİYASİ RAKİP GİBİ GÖRÜLDÜ, DOSYA BU YÜZDEN BEKLİYOR”
Bekir Kaya’nın toplumda sahip olduğu güvenilirlik ve siyasi potansiyelin, onu iktidar açısından ciddi bir rakip haline getirdiğini söyleyen Timur, bu nedenle dosyasının bilinçli şekilde sonuçsuz bırakıldığını iddia etti. Yargılama sürecinin başından bugüne kadar hiçbir aşamasının hukukla ilgisinin olmadığını savundu.
“KAYA GERİ ADIM ATMAZ, İLKELİ BİR SİYASETÇİ”
Murat Timur, cezaevinde görüştüğü Bekir Kaya’nın sağlık ve moral durumunun iyi olduğunu belirtti. Kaya’nın, kendisine verilen cezaların onu yıldırmadığını, ilkeli ve cesur duruşunu koruduğunu ifade etti. Cezaevinde kalmanın Kaya için önemli olmadığını, onun için önemli olanın dürüst ve ilkeli siyaset anlayışı olduğunu vurguladı.
“HUKUK, SİYASETİN REKABET ARACI HALİNE GETİRİLMEMELİ”
Timur, Kürt siyasetinde bu tür hukuki olmayan süreçlerle sıkça karşılaşıldığını, ancak siyasetin yargıyı araçsallaştırmaması gerektiğini ifade etti. Kaya ile ilgili tüm sürecin siyasi olduğunu belirten Timur, bu sürecin ancak siyasetin müdahalesiyle çözülebileceğini savundu.
“SANDIKTAN ÇIKAN MESAJ YOK SAYILMAMALI”
Timur, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun, dosyanın kesinleşmesiyle gerçekleştiğini belirtti. Kaya’nın dosyasının en azından iyi hal gerekçesiyle sonuçlandırılması gerektiğini ifade etti. Siyasi iradenin yargıya yön vermesinin ağır sonuçlar doğurduğunu ve halkın bu durumu seçimlerde sandık aracılığıyla açık şekilde yanıtladığını söyledi.
“AİHM KARARLARINA RAĞMEN SİYASETÇİLER CEZAEVİNDE”
Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamadığını belirten Timur, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Figen Yüksekdağ hakkındaki kararların dikkate alınmadığını ifade etti. AİHM’in 18. madde kapsamında verdiği kararların, bu kişilerin siyasi rakip oldukları için tutuklandıklarını ortaya koyduğunu ve bunun devlet açısından çok ağır bir değerlendirme olduğunu söyledi.
“BEKİR KAYA’NIN SİYASETİ YARGILANDI”
Avukat Timur, Kaya’nın yargılandığı davalarda asıl yargılananın siyasi faaliyetler olduğunu belirtti. Bir siyasi partinin yürüttüğü faaliyetlerin hukukiliğini değerlendirmenin yerel mahkemelerin değil, Anayasa Mahkemesi’nin yetkisinde olduğunu vurguladı. Ortada illegal bir durum varsa, bunun ancak Anayasa Mahkemesi kararıyla belirlenebileceğini söyledi.
“BASİT KATILIMLAR DELİL OLARAK KULLANILDI”
Timur, Kaya’nın katıldığı basın açıklamaları veya Çatak’taki bir köprünün örgüt için yapıldığı iddialarının delil gibi kullanıldığını belirtti. Yine Bekir Kaya’nın kurucularından olduğu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun destek verdiği yoksullarla dayanışma derneği Vander üzerinden suçlandığını, kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığı iddialarının ise tazminat davalarında çürütüldüğünü açıkladı.
“TOPLUM BARIŞ İÇİN HAZIR, SİYASET GECİKMEMELİ”
Timur, son günlerde dillendirilen barış ve demokratik çözüm süreçlerinin toplumda karşılık bulduğunu, insanların artık yeniden bir arada, barış içinde yaşamak istediğini belirtti. Sürecin adının ne olduğunun değil, etkisinin ve toplumdaki karşılığının önemli olduğunu söyledi.
“DEMOKRATİK SİYASETİN ÖNÜ AÇILMALI”
Timur, “Eğer bir örgütün silah bırakması tartışılıyorsa, bu örgüte yasal siyasetin yolu da açılmalı” dedi. Şu anda cezaevinde bulunan on binlerce insanın büyük çoğunluğunun sadece yasal siyaset yürüttüğünü ifade eden Timur, “Yeni bir sürecin başlamasından söz ederken, bu kişileri içeride tutmak büyük bir çelişki oluşturur” diyerek Bekir Kaya, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi siyasetçilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.