Doç. Dr. Sarıkaya, kalp, tansiyon, diyabet gibi yaygın kronik hastalıklarda tedavi planının her hastanın özgün fizyolojisine, yaşam tarzına ve risklerine göre özel olarak hazırlanması gerektiğini vurguladı. "Hiçbir hikâye, gerçek bir genelleme değildir," diyen Sarıkaya, tanıdıkların veya çevrenin yaşadığı deneyimlerin, bir başkasının hastalığı veya riskleri için asla geçerli sayılamayacağının altını çizdi.
Bilimsel Kanıt ve Kılavuzlar Temel Referans
Tedavi kararlarının duygusal veya çevresel tavsiyelerle değil, yalnızca bilimsel kanıtlarla verilmesi gerektiğini belirten Başhekim Sarıkaya:
"Tedavi kararları; klinik araştırmalar, uluslararası kılavuzlar (ESC, AHA, WHO) ve doktorun uzman görüşü üzerinden verilmelidir. Bilimsel kanıt tedavi sürecinde en önemli referansımızdır."
Hekime Güvenin ve Yanlış Bilgiyi Yaymayın
Başhekim Sarıkaya, tedavi sürecinde hasta-hekim ilişkisinin güven üzerine kurulması gerektiğini vurguladı. Hastaların tedaviyi durdurma veya değiştirme gibi kritik kararları almadan önce mutlaka hekimleriyle konuşması gerektiğini ifade etti.
Son olarak, özellikle sosyal medya ve gündelik hayatta doğrulanmamış deneyimlerin ve yanlış bilgilerin paylaşılmasının, başkalarının sağlığını ciddi şekilde riske atabileceği uyarısında bulundu. Sarıkaya, herkesin sağlık hikâyesinin farklı olduğunu ve tedavi kararlarının sadece uzman görüşü ve bilimsel kanıtlarla şekillenmesi gerektiği belirtti.





