Erzurum’un Hınıs İlçesinde Ahır Yangını: 21 Büyükbaş Hayvan Telef Oldu
Erzurum’un Hınıs İlçesinde Ahır Yangını: 21 Büyükbaş Hayvan Telef Oldu
İçeriği Görüntüle

Iğdır’ın geleneksel göçebe çobanları, ilkbaharda başlayan ve yaklaşık 6 ay süren yayla dönemi sonrası sürüleriyle birlikte Iğdır’a döndü. Binlerce küçükbaş hayvanla dağları, tepeleri ve ovaları aşarak ilerleyen göçerler, köylerine varmanın mutluluğunu yaşıyor.

Göçerler, zengin otlaklar ve serin iklim nedeniyle tercih ettikleri yüksek yaylalarda geçirdikleri yaz mevsiminin ardından eylül sonu itibarıyla dönüş hazırlıklarına başlıyor. Ortalama 1 ila 2 ay süren yolculukta konaklayarak ilerleyen aileler, Iğdır’a ulaştıktan sonra kiraladıkları arazilerde hayvanlarını bir süre daha otlatmayı sürdürüyor. Hava koşullarının sertleşmesiyle birlikte sürüler ahırlara alınacak ve yeni göç dönemi mart ayında yeniden başlayacak.

A W591677 05

“Sarılık hastalığından dolayı yüksek yaylalara çıkıyoruz”

Göçerlerden Emrah Kıyga, yaylaya çıkma nedenlerini ve yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:

“Biz göçebe çobanız. Biz ilkbahar ayında Ağrı Dağı’na çıkıyoruz. Ağrı Dağı’nda barınıyoruz birkaç ay. Ondan sonra sarılık hastalığından dolayı hayvanlarımız telef oluyor. Çünkü Iğdır’da sıcaklık olduğu zaman sarılık hastalığı çıkıyor. Hayvanlar telef oluyor. Biz de onun için daha yüksek yaylalara çıkıyoruz. Mesela Ağrı, Van, Erzurum, Bingöl, Karlıova, Artvin, Ardahan, Kars taraflarına geçiyoruz. Kışa doğru da dönüş sağlıyoruz. Şap hastalığından dolayı çok hayvanlarımız telef oldu. Nakliyat pahalı olduğu için biz de yükleyemiyoruz.”

A W591677 03

“İlkbaharda ekinler yüzünden büyük sıkıntı yaşıyoruz”

Yolculuk sırasında karşılaştıkları sorunlara da değinen Kıyga, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz böyle yaya geliyoruz. Biz yaya geldiğimiz zaman da bize çok sıkıntı çıkartıyorlar. Sonbaharda mesela şöyle bir şey var. Ekin yok, arazi yok. Biz yol geçip geliyoruz. Bize çok bahar ayında sıkıntı çıkartıyorlar. Hayvanlarımızı bizden alıyorlar. Ceza kesiyorlar. Biz çok sıkıntı çekiyoruz. Lakin çok şükür biz iyiyiz. Şu anda da memleketimizdeyiz. Mesela yazın Haziran, Ağustos, Temmuz yani üç ay hayvanların sağım sezonu var. Sağım sezonu bittiği zaman biz o zaman yol gidiyoruz. Yani sağım sezonu bitmeden biz yol gitmiyoruz. Sağım sezonundan sonra yol gidiyoruz. Şehir değiştiriyoruz. Erzurum, Ardahan, Kars, Artvin. Biz buradan çıktığımız zaman bir ay yol gidiyoruz. Mesela yazın bir yayla kiralıyoruz. Hayvanların sağımı oluyor. Sağım sezonu için sağım sezonu bitmeden önce biz oraya gidiyoruz. Mesela Van’da yer kiralıyoruz. Bir ay yol gidiyoruz. Oraya geçtiğimiz zaman hayvanlarımızı sağıyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru sağım sezonu bittiği zaman biz de oradan çıkıyoruz. Artık yol geliyoruz. Hayvanlar da artık içeri gelecek. Çünkü artık kış geliyor. Bizim Iğdır’da otlağımız yok. Zaten sebep budur. Yani biz bunun için Iğdır’dan çıkıyoruz. Çünkü Iğdır’da otlağımız yok. Onun için şimdi gidecek mesela bu 30 kişinin koyunudur. Gidecek mesela herkes kendi hayvanını ayıracak. Tabii herkesin kendine göre bir yeri var ama bir hafta 10 gün otlar otlamaz artık içeri girecek 3. aya kadar.”

Iğdır’daki otlakların yetersizliği nedeniyle her yıl aynı döngüyü yaşayan göçerler, geleneksel yaşam biçimlerini sürdürmeye devam ediyor.

A W591677 01A W591677 02

Kaynak: iha