DEM Parti ve CHP, PKK’nın yeni kararını Meclis gündemine taşıdı. Her iki parti de Meclis’e “tarihi sorumluluk” çağrısında bulunarak çözüm ve barış için yeni yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. “Artık barışı geciktirme lüksümüz yok” diyen DEM Parti, hakikat komisyonları ve demokratik reformlar önerdi. CHP ise kayyum politikalarına son verilmesini ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesini istedi.
DEM Parti: “Tarihi bir gün, tarihi bir karar”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, PKK’nın kararını “tarihi bir yanıt” olarak tanımlayarak, bu kararın Öcalan’ın çağrısıyla alındığını ifade etti. “Bu yanıt başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye toplumunun barış, eşitlik ve demokratik çözüm talebine verilmiş en güçlü yanıttır” diyen Koçyiğit, yeni bir dönemin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Artık samimiyetle yüzleşmeliyiz”
Tüm toplumsal kesimlerin ortak bir barış sürecinde yer alması gerektiğini belirten Koçyiğit, “Her birimizin tarihsel bir sorumluluğu ve rolü bulunmaktadır. Hiçbirimizin barışı geciktirme lüksü yok” dedi. Meclis’in bu süreçte inisiyatif alması gerektiğini belirten Koçyiğit, hakikat, adalet ve hafıza komisyonlarının kurulmasını önerdi.
“Barışın dili Meclis’te kurulmalı”
“Meclis 85 milyonu temsil ediyor, çözümün dili de burada kurulmalı” diyen Koçyiğit, düşmanlık ve nefret dili yerine uzlaşma, eşit yurttaşlık ve onurlu barışın konuşulması gerektiğini söyledi. Demokratik reformlarla yeni bir Türkiye'nin mümkün olduğunu vurguladı.
CHP: “Toplumsal barış demokrasiyle sağlanır”
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise barışın ancak demokratik hukuk devletiyle mümkün olabileceğini ifade etti. “Hiçbir siyasi görüşün dışlanmadığı kapsayıcı bir süreç şart” diyen Günaydın, Türkiye’nin birliği ve ulusal egemenliği temelinde toplumsal barışın sağlanabileceğini belirtti.
“Kayyum politikasına ve hukuk dışı soruşturmalara son verilmeli”
Günaydın, demokratikleşmenin sadece yeni yasalarla değil, mevcut yasaların hukuka uygun uygulanmasıyla da mümkün olabileceğini belirtti. “Artık seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanmasına ve Kürt temsilcilerin hedef alınmasına son verilmelidir” diyerek net bir tutum ortaya koydu.
