Van'da Dere Yatağını Taşkın Riskine Karşı Temizlendi
Van'da Dere Yatağını Taşkın Riskine Karşı Temizlendi
İçeriği Görüntüle

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası'nın iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilendiğini belirterek, bölgenin gelecekte içme suyu konusunda büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

İklim değişikliğinin etkileri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de her geçen yıl daha şiddetli hissedilmeye başlanırken, su kaynakları açısından kritik öneme sahip Van Gölü Havzası da bu değişimden olumsuz etkileniyor. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, küresel ısınmanın duracağına dair bilimsel bir öngörü olmadığını vurgulayarak, özellikle Van ve çevresinin su yönetimi konusunda acil önlemler alması gerektiğini ifade etti.

A W538148 04

“VAN GÖLÜ, ALAN KAYBI YAŞAMAYA DEVAM EDECEK”

Bölgenin kapalı havza yapısına sahip olduğunu hatırlatan Alaeddinoğlu, “Van Gölü 3 bin 700 kilometrekarelik yüzey alanı ve 400 metre derinliğiyle büyük bir göl. Tuzlu ve sodalı olduğu için içme veya sulama amaçlı kullanılmıyor ama göl, özellikle yüzey alanı bakımından ciddi bir daralma yaşıyor” dedi. Göl çevresindeki daha küçük su kaynaklarının ise kuraklıktan çok daha ağır etkilendiğini söyleyen Alaeddinoğlu, “Birçok küçük göl tamamen kurudu. Yeraltı suyu kaynakları da hızla tükeniyor” şeklinde konuştu.

A W538148 06

“KURAKLIK, DOĞU KESİMLERDE DAHA ŞİDDETLİ”

Yağış düzeninin de değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Eskiden kış aylarında daha düzenli ve geniş alana yayılan yağışlar görülüyordu. Şimdi ise yağışlar kısa süreli ve şiddetli şekilde düşüyor. Bu durum taşkınlara yol açarken, havzanın tamamına fayda sağlamıyor. Özellikle doğu kesimlerde kuraklık çok daha şiddetli hissedilmeye başladı. Bu bölgeler hem nüfus yoğunluğu açısından hem de tarım ve hayvancılık faaliyetleri açısından oldukça önemli” dedi.

A W538148 07

“İÇME SUYU KAYNAKLARI TÜKENİYOR”

Van’daki içme suyunun büyük ölçüde yeraltı sularından sağlandığını belirten Alaeddinoğlu, bu suları besleyen en önemli kaynağın ise kar olduğunu ifade etti. “Yağış şeklinin değişmesiyle birlikte kar miktarı azalıyor. Karın toprağa sızarak yeraltı sularını besleyen döngüsü bozuluyor. Bu da içme suyu kaynaklarının azalmasına neden oluyor” dedi.

“BÖLGE YÖNETİLMELİ, AKSİ HALDE 1,2 MİLYON KİŞİ ETKİLENECEK”

Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, kapalı havzaların dışarıdan su desteği alamayacağına işaret ederek, “Bu bölgede suyun her damlası değerli. Tarım, sanayi ve içme suyu için düşen her yağış dikkatli şekilde yönetilmeli. Aksi halde yaz aylarında yağışların tamamen kaybolmasıyla birlikte sadece tarım değil, sanayi ve 1,2 milyon insan doğrudan etkilenecek. Su krizi kapıda. Bu konu hafife alınmamalı” uyarısında bulundu.
A W538148 04-1

Kaynak: İHA