Tarihi derinliğiyle dikkat çeken Türkiye coğrafyasında, aynı ürkütücü isimle anılan iki önemli yapı bulunuyor. Türkiye’de sadece Konya ve Van’da bulunan Şeytan Köprüsü, başlangıçta farklı işlevlere sahip olsa da, her iki yapı da dar, yüksek ve tehlikeli geçit hissiyatıyla efsanelere konu olmuş ve ortak isim aldı.

Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı tarihi Sille Mahallesi, Roma'dan Osmanlı'ya uzanan çok katmanlı geçmişiyle öne çıkmaktadır. Bu mahalledeki yapı, Bizans dönemine ait bir su kemeri olarak inşa edilmişti. Bölgenin volkanik arazisinde kullanılabilir su kaynaklarının kısıtlı olması nedeniyle, yapının ana görevi Tatköy'den künkler aracılığıyla Sille'ye temiz su sağlamaktı. Selçuklu Belediyesi Sille Müze Sorumlusu Uzman Arkeolog Sercan Yayla'nın verdiği bilgilere göre, yıllar içinde künklerin tahrip olmasıyla kemer, iki yamacı birbirine bağlayan dar ve ürkütücü bir yaya geçidine dönüşmüştür. Yapının aldığı bu yeni köprü görünümü ve tehlikeli yapısından dolayı da halk arasında 'Şeytan Köprüsü' olarak adlandırıldı.

2-90

Vanspor - Keçiörengücü Maçı Ne Zaman, Saat Kaçta, Nerede, Hangi Kanalda Yayınlanacak?
Vanspor - Keçiörengücü Maçı Ne Zaman, Saat Kaçta, Nerede, Hangi Kanalda Yayınlanacak?
İçeriği Görüntüle

"Bir tanesi Van'da, bir tanesi burada Sille'de"

Uzman Arkeolog Sercan Yayla, "Şu anda Türkiye'de 2 tane şeytan köprüsü var. Biri Van'da, biri burada Sille'de. Sille Müzemizde de maketi var. İnsanlar görmek, hikayesini duymak istiyor. Biz ziyaretçilerimizi Zaman Müzemize yönlendiriyoruz. Zaman Müzemizin terasından Şeytan Köprüsü çok net bir şekilde görülmekte ve Zaman Müzesi'nde bulunan rehber arkadaşlarımızdan dilerlerse bunun hikayesini de dinleyebiliyorlar" şeklinde konuştu.

Köprü hakkındaki rivayeti de anlatan Uzman Arkeolog Yayla, "Efsaneye göre yıllar öncesinde, bu bölgenin sultanı bir mimara buraya bir köprü yapmasını daha doğrusu bir su kemeri yapmasını emrediyor. Göreve başlıyor, belli bir gün tayin ediyor, ‘bu gün içerisinde bitireceksin' diyor sultan. Mimar, başlıyor yapmaya ve günler geçiyor artık mimar bitiremeyeceğini anlayınca kendi kendine, ‘bu köprüyü bir şeytan bile yapamaz' diyor. Daha sonrasında kendisine bir şeytan görünüyor. Diyor ki ‘ben sana bunun yapımında yardım ederim ama benim söylediklerimi bundan sonrasında yapacaksın' diyor. Mimar ölümden korktuğu için şeytanın söylediklerine kulak veriyor ve birlikte bu köprünün yapımında çalışıyorlar. Daha sonrasında köprü bitiyor. Sultana teslim ediyorlar ama mimar dönüp bakıyor diyor ‘keşke şeytana uymasaydım da kelleden olsaydık.' Şeytanla birlikte yapıldığından dolayı Şeytan Köprüsü isminin verildiği rivayet ediliyor. Tabii bunların hepsi bir rivayet. Bu bir köprü değil, bir su kemeri. Ne zaman yapıldığına dair elimizde bir veri yok ama su kemerinin altında bulunan taşlardaki izlerden yola çıkarak izlerinden biz bu su kemerinin Bizans döneminden günümüze kaldığını düşünmekteyiz" diye konuştu.

Kaynak: iha