Bir zamanlar Türkiye'nin hayvancılık başkenti olan Van, bugün çoban bulamayan, ahırlarını kapatan, üreticisi çaresiz bir şehir haline geldi. Peki, Van nasıl bu hale getirdi?
Türkiye'nin küçükbaş hayvan üretiminde uzun yıllar boyunca lokomotif şehirlerinden biri olan Van, son yıllarda hayvancılıktaki gerilemenin en fazla hissedildiği illerden biri haline geldi. Göç, köye dönüşlerin sağlanamaması, çoban ve hayvancılık sektöründe çalışacak kişilerin bulunamaması gibi nedenlerle birlikte, özellikle merkezdeki ahırların bir bir kapatılması sonucu Van’da hayvancılık adeta can çekişiyor. Üretici çaresiz durumda kalırken, merkezdeki ahır sahiplerine alternatif sunulmaması nedeniyle hayvancılığı bırakmak zorunda kalanların sayısı her geçen gün artıyor.
BİR ZAMANLAR HAYVANCILIĞIN BAŞKENTİYDİ
Van denince, uzun yıllar boyunca Türkiye’de akla ilk gelen sektör hayvancılıktı. 1970’li ve 1980’li yıllarda Türkiye’deki küçükbaş hayvan varlığının yaklaşık yüzde 20’si Van’da bulunuyordu. Bu dönemlerde Van’dan başta Orta Doğu ülkeleri olmak üzere, Libya, Mısır ve dönemin Sovyetler Birliği’ne canlı hayvan ve et ihracatı gerçekleştiriliyordu. Bu güçlü veriler ışığında Van, uzun süre Türkiye’nin “hayvancılık başkenti” olarak anıldı. Cumhuriyet tarihi boyunca küçükbaş hayvan sayısında Türkiye birinciliğini koruyan şehir, zamanla uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle bu gücünü kaybetmeye başladı.
GÖÇ, DESTEK YETERSİZLİĞİ VE PLANSIZLIK HAYVANCILIĞI GERİLETTİ
1990’lı yıllarda başlayan göç dalgası, hayvancılıkta gerilemenin temel nedenlerinden biri oldu. Üreticiye verilen desteklerin yetersiz kalması, köylerin mahalle statüsüne dönüştürülmesi, yayla ve mera alanlarının daralması, plansız büyüme ve yeni mevzuat düzenlemeleri hayvancılığı giderek köşeye sıkıştırdı. Bu süreçte üreticiler her geçen yıl daha fazla sorunla karşı karşıya kaldı.
BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜYLE SORUNLAR ARTTI
Van’ın büyükşehir statüsüne geçmesiyle birlikte birçok köy mahalleye dönüştürüldü. Bu durum, özellikle hayvancılıkla uğraşan üreticiler için ciddi sorunlar doğurdu. Köy statüsündeyken daha kolay yürütülen barınak ve ahır yapımı, mera kullanımı gibi uygulamalar mahalle statüsünde bürokratik engellere takıldı. Ruhsat alma süreçlerinin zorlaşması nedeniyle birçok hayvan barınağı yasal mevzuata uygun hale getirilemedi ve bu nedenle belediye ekipleri, yıllardır faaliyet gösteren ahırları kapatmaya başladı. Alternatif sunulmadan yapılan bu uygulamalar üreticiyi çıkmaza sürükledi.
FERİDUN IRAK: “ALTERNATİF SUNULMADAN HAYVANCILIK DURDURULUYOR”
Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van Ticaret Borsası eski başkanı ve iş insanı Feridun Irak, Van’ın hayvancılık geleneğine rağmen yanlış politikalarla sektörün adım adım geriye götürüldüğünü vurguladı. Irak, “Devletin onlara yalnızca ‘işletmenizi kapatın’ demesi yetmez. Onlara bir alternatif sunulması gerekir. Nereye gidecekler? Ne yapacaklar? Alternatif yerler oluşturulmadan, barınma alanı tahsis edilmeden bir sektörü tamamen durdurmak doğru bir yaklaşım değil” ifadelerini kullandı.
“HAYVANCILIĞIN BAŞKENTİ OLAN VAN ÇOK FAZLA OLUMSUZ ETKİLENDİ”
Feridun Irak, izlenen yanlış hayvancılık politikaları sonucu yalnızca Van’ın değil tüm Türkiye’nin olumsuz etkilendiğini, ancak Van’ın bu süreçten en fazla zararı gören il olduğunu belirtti. Irak şunları söyledi:
“Van denince yarım asır öncesine kadar, hatta 1990’lı yılların sonuna kadar akla ilk gelen sektör hayvancılıktır. O dönemlerde Türkiye'deki küçükbaş hayvan varlığının yaklaşık yüzde 20'si Van’da bulunuyordu. Orta Doğu, Afrika ülkeleri ve Sovyetler Birliği’ne kadar ihracat yapılıyordu. Ancak zamanla yanlış politikalar sonucu Türkiye genelinde hayvancılık geriye giderken, Van bundan çok daha fazla olumsuz etkilendi.”
“KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL, DESTEK VERİLMELİ”
Feridun Irak, büyükşehir statüsüne geçişle birlikte yaşanan değişikliklerin hayvancılığa büyük zarar verdiğini belirterek, mevcut işletmelerin kapatılması kararını doğru bulmadığını söyledi. Irak açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Büyükşehir statüsüne geçişle birlikte köylerin mahalle olması hayvancılığı zorlaştırdı. Köy statüsünde hayvan barınakları yapmak çok daha kolaydı. Ancak şimdi ruhsatlar alınamıyor, işletmeler kapatılıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Hayvancılık sadece et değil; süt, yoğurt, yağ, deri gibi birçok yan ürünle beslenmenin temelidir. Bu sektöre mutlaka gerekli destekler verilmelidir.”
“DEVLET ALTERNATİFLER OLUŞTURMALI, YOL GÖSTERMELİ”
Feridun Irak, üreticilere yalnızca işletmeleri kapatmalarının söylenmesinin yeterli olmadığını, onlara yeni yerler ve geçim kaynakları sunulması gerektiğini belirtti. Irak şöyle devam etti:
“VOTAŞ, Türkiye’nin Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde en büyük hayvancılık yatırımlarından biridir. Ancak çeşitli talihsiz gelişmeler nedeniyle istenilen performansı gösteremedi. Burada devlete büyük sorumluluk düşmektedir. Üreticilere ‘işletmenizi kapatın’ demekle iş bitmiyor. Ne yapmaları gerektiği, nereye geçecekleri, nasıl desteklenecekleri konusunda yol gösterilmeli. Maalesef şu anda böyle bir sistem işlemiyor. Üreticiye sadece tarih veriliyor ve ‘kapatın gidin’ deniliyor. Bu, doğru bir yöntem değil.”
“BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜ KAYIPTIR, KALDIRILMALIDIR”
Feridun Irak, Van’ın büyükşehir statüsüne geçmesinin bir kazanç değil, aksine büyük bir kayıp olduğunu savundu. Irak açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Ben büyükşehir statüsünün Van için bir kazanç değil, büyük bir kayıp olduğuna inanıyorum. Hatta sadece Van için değil, Türkiye genelinde büyükşehir statüsünün kaldırılmasının daha faydalı olacağına inananlardanım.”