Ercan Sarıhan, 12 yaşında başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini, 30 yılı aşkın süredir sevgiyle sürdürüyor. Zamana ve değişen alışveriş alışkanlıklarına karşı dimdik ayakta duran Sarıhan, işini bir geçim kaynağından daha fazlası olarak görüyor.
Van’da yıllardır süren bu meslek yolculuğunda, artan fiyatlar ve ekonomik zorluklar, tamir işlerine olan ilgiyi artırmış durumda. Sarıhan, "Bir ekmeğimiz var çok şükür" diyerek, hayatını ve işini ne kadar sahiplenip, gururla sürdürdüğünü ifade ediyor.
BİR MESLEK, BİR YAŞAM: 30 YILIN ARDINDA
42 yaşındaki Ercan Sarıhan, 12 yaşında başladığı ayakkabı tamirciliği mesleğini, günümüzün zorlukları içinde bile sürdürmeye devam ediyor. "Okulu erken bıraktım. Bir meslek edinmem gerekiyordu. Ayakkabı tamirciliğiyle başladım, devam ettim" diyor Sarıhan. Bu meslek, yıllar içinde sadece bir iş olmanın ötesine geçmiş; onun için bir yaşam tarzı, bir kimlik haline gelmiş. Ayakkabı tamirine olan ilginin son yıllarda arttığını belirten Sarıhan, artan fiyatlar nedeniyle insanların ayakkabılarını çöpe atmak yerine tamir ettirmeyi tercih ettiğini söylüyor. "Şu anda kaliteli bir ayakkabı 5 bin liranın altında değil. İnsanlar doğal olarak tamir ettirmeyi tercih ediyor" diyerek, işlerinin nasıl daha fazla rağbet gördüğünü anlatıyor.
GELİŞEN EKONOMİK KOŞULLARLA BİRLİKTE DEĞİŞEN TALEP
Sarıhan, son yıllarda artan ürün fiyatlarının tamir taleplerini artırdığını vurguluyor. Ayakkabı tamiri, özellikle pahalı markaların 5-7 bin liraya kadar ulaşabilen fiyatları karşısında daha cazip bir seçenek haline gelmiş. Van'da her gün farklı bir yoğunlukla çalışan Sarıhan, bazen sabah erken saatlerden akşama kadar 50 kişiyi geçebilecek bir müşteri kitlesine hizmet veriyor. Valiz ve çanta tamirleri de eklenen işler arasında. Sarıhan, "Valiz tekeri, kolu, fermuarı değiştiriyoruz. Kullanılmış ama sağlam ikinci el parçalarla müşterinin maliyetini düşürüyoruz" diyerek hem müşteri memnuniyetine hem de maliyet tasarrufuna odaklandığını belirtiyor.
"BU İŞ NASİBİMİZMİŞ"
Sarıhan, ayakkabı tamirciliğini bir seçimden çok, "nasip" olarak gördüğünü söylüyor. "Okuldan sonra bırakmak zorunda kaldım. Ortaokuldan sonra hayatın içine daldık. Ayakkabı tamirciliği bir seçim değildi, nasibimizdi" diyor Sarıhan. Ancak, geriye dönüp baktığında pişmanlık duymadığını belirtiyor ve işini sevdiğini vurguluyor: “Başka iş fırsatım olsaydı belki farklı olurdu. Ama şimdi dönüp bakınca pişman değilim. Ekmeğimizi buradan kazanıyoruz, ev geçindiriyoruz.”
"İŞLER HER GEÇEN GÜN CANLANIYOR"
Ercan Sarıhan, son yıllarda tamir işlerinin canlandığını, fiyatların arttıkça insanların eski eşyalarını atmak yerine onarmayı tercih ettiklerini belirtiyor. Özellikle günlük 10 kişi ile 50 kişi arasında değişen müşteri yoğunluğu, bu durumu doğruluyor. "Fiyatlar yükseldikçe tamir işleri canlanıyor. İnsanlar artık her ürünü kolayca yenileyemiyor. Bu da bizim işimizi diri tutuyor" diyor.
SADECE AYAKKABI DEĞİL, HER ŞEY TAMİR EDİLİYOR
Sarıhan, ayakkabı tamirinin yanı sıra, valiz, çanta ve diğer eşyaların da tamirini yaparak, kendi atölyesini bir nevi "her şeyin tamir edilebileceği bir yer" haline getirmiş. Müşterilerine özellikle ikinci el parçalarla daha uygun fiyatlarla çözüm sunarak, maliyetleri düşürüp müşteri memnuniyetini artırmayı başarıyor.
GÜNÜN YOĞUNLUĞU: BAZEN 10, BAZEN 50 KİŞİ
Ercan Sarıhan’ın atölyesinde işler her gün farklı bir yoğunlukla ilerliyor. Bazen 10 kişi geliyor, bazen ise 50 kişi. İşin yoğunluğu değişse de Sarıhan, her zaman aynı azimle işine sarılıyor. "İşimiz olmazsa geçinemeyiz. Çok şükür kazancımız çıkıyor. Ürününe göre değişiyor, ama genel olarak insanlar memnun" diyerek, mesleğinin ona sunduğu en büyük kazancın, geçim kaynağı olduğu kadar insanlarla kurduğu güçlü bağ olduğunu belirtiyor.