Van’ın merkezinde, 20 yıllık küçük bir dükkânda hem gümüş işleyen hem şiir yazan, hem de frekanslarla insanların dertlerine şifa aradığını iddia eden, 62 yaşındaki Yaşar Kırmızıkaya bir meslekten çok bir yaşam biçimini anlatıyor.
Gümüşle Başlayan Yolculuk
Van merkezde bulunan küçük bir dükkânda, 62 yaşındaki Yaşar Kırmızıkaya 20 yıldır gümüş işçiliği yapıyor. Mesleği bir aile geleneği olarak devralmadığını belirten Kırmızıkaya, her şeyi kendi çabasıyla kurduğunu söylüyor. “Elimde büyüttüm bu dükkânı,” diyen Kırmızıkaya, gümüş takıların tamamen el emeğiyle yapıldığını vurguluyor. “Elimde büyüttüm bu dükkânı,” diyor. “Külçe gümüş alırım, oturur işlerim. El emeğiyle yaparsan değer kazanır. Takıyı değil, sabrı satarsın aslında. Yaşar Kırmızıkaya’nın hikâyesi yalnızca gümüşle sınırlı değil.
Frekanstan Hastalığa: Sıra Dışı Bir Yöntem
Kırmızıkaya, aynı zamanda bir “frekans okuyucusu” olduğunu söylüyor. Ona göre her insanın bir enerjisi, bir frekansı var. Ve bu frekanslar bedenin dilini anlatıyor.
“Parlama huyun varsa, sık sık acıkıyorsan, uykusuzsan, ayakların yanıyorsa... Bağırsakların gaz yapıyorsa, kalbine sıkışmalar geliyorsa, kasıkların ağrıyorsa... Ben bunları hissederim,” diyor.
Onun yanına sadece Van’dan değil, çevre illerden de insanlar geliyor. Kimi hastanelerde çözüm bulamamış, kimi çaresizliğin içinde yeni bir umut arıyor. “Ben doktor değilim ama derdini anlayabilirim,” diyor. “Bazen konuşmadan da görürüm insanın acısını.”
Bir Şair Dükkanı
Yaşar Kırmızıkaya, aynı zamanda bir şair. Gümüş tezgâhının hemen arkasında şiir defteri duruyor. Yazdıkları onlarca dergide, gazetede yayımlanmış. 30’a yakın plaket almış. “Şiir yazmak kolay değil,” diyor. “Görmen gerek, yaşaman gerek. Etkilenmeden olmaz. Yazdıklarım en çok yöre üzerinedir. Tarih, toprak, aşk... Bazen dağlarda gördüğüm bir taş bile dizelere dönüşür. Onun şiirleri, Van’ın ruhunu taşıyor.
Yaşamla İç İçe Bir Zanaatkâr
Yaşar Kırmızıkaya, kendini yalnızca bir zanaatkâr olarak tanımlamıyor. Onun için iş, sadece geçim kaynağı değil; aynı zamanda insanlara temas etmenin, onları anlamanın ve kendini ifade etmenin bir yolu. El emeğiyle ürettiği takılar, yazdığı şiirler ve frekansla ilgilendiği insanlar; hepsi hayatının farklı yönlerini oluşturuyor.
Dükkânı, bir yandan gümüş işçiliğinin az sayıda kalan örneklerinden biri olarak ayakta duruyor. Öte yandan, Van’da belki de pek bilinmeyen, sessizce kendi yolunu çizen bir adamın hikâyesini barındırıyor.
