Uzmanlar, yaz aylarında artan sıcaklık ve nemin, mantar enfeksiyonlarının yayılmasını kolaylaştırdığını belirtti. Terleme, deniz ve havuz sonrası cildin yeterince kurutulmaması, uzun süre kapalı ayakkabı giyilmesi gibi durumların mantarların çoğalmasına uygun ortam yarattığını ifade eden Uzmanlar, “Bu faktörler, vücutta mikroskobik mantarların çoğalmasına neden olabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde enfeksiyonlar daha sık ve dirençli seyredeceğini belirti.
Mantar enfeksiyonlarının genellikle ayak parmak araları, kasık, koltuk altı, tırnak ve saçlı deride görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, organ nakli alıcıları, kemoterapi gören hastalar, HIV pozitif bireyler ve uzun süre antibiyotik kullanan kişilerin daha yüksek risk altında olduğunu söyledi.
Belirtiler arasında yoğun kaşıntı, kızarıklık, pullanma, kötü koku, çatlaklar, tırnaklarda sararma ve ağız içinde beyaz tabaka (pamukçuk) oluşumu yer aldığını belirtildi. Yüzeysel mantar enfeksiyonlarında antifungal kremler, yaygın enfeksiyonlarda ise ağızdan alınan ilaçların tercih edildiğini vurgulandı.
“Tırnak mantarında tedavi süreci uzun olabiliyor, bu nedenle erken müdahale çok önemli” denildi. Tedavi edilmeyen mantar enfeksiyonlarının kronikleşebileceğini, deride çatlaklar oluşturarak bakteriyel enfeksiyonlara yol açabileceğini ve bağışıklığı düşük kişilerde iç organlara yayılabileceğini ifade edildi.
tekrarlayan mantar enfeksiyonlarının diyabet, hormonal bozukluklar veya bağışıklık sistemi hastalıklarının belirtisi olabileceğine dikkat çeken uzmanlar,, “Sadece mantar tedavisi değil, altta yatan nedenlerin de araştırılması gerekitiği söylendi. Cilt sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatıldı, “Mantar enfeksiyonları yaygın olsa da tedavi edilebilir hastalıklardır. İhmal edilmemeli ve uygun tedavi geciktirilmemelidir” diye belirtildi.
