Van Gölü’nün tek canlısı olan inci kefali, yumurtalarını bırakmak için tuzlu ve sodalı sulara karşı adeta uçarcasına zıplayarak göç ediyor. Doğaya meydan okuyan bu balık, şimdi insanın hoyratlığına karşı sessizce direniyor. Avcılık, talan ve ilgisizlik yüzünden yok olmanın eşiğinde...
Yaklaşık 800 bin yıl önce Nemrut Volkanı'nın patlamasıyla oluşan Van Gölü, zamanla tatlı suyunu kaybederek tuzlu ve sodalı bir hale geldi. Bu ekstrem koşullarda yalnızca tek bir balık türü hayatta kalmayı başardı: İnci kefali. Bu küçük balık, bugün Van Gölü’nün nabzını tutuyor.
Avcılığın gölgesi: Yaşamak için koşarken ölmek
İnci kefali, normalde balıkların yaşayamayacağı kadar tuzlu ve sodalı bir ortamda milyonlarca yıl evrimleşerek bugünkü varlığına ulaştı. Ancak onun gerçek hikâyesi, her yıl baharda başladığı zorlu göçle yazılıyor.Nisan ayı geldiğinde inci kefalleri, nesillerini devam ettirebilmek için gölün tuzlu sularından çıkıp tatlı su kaynaklarına doğru akıntıya karşı yüzüyor. Akarsu yataklarında adeta uçar gibi zıplayarak ilerliyorlar. Bu doğa olayı izleyenleri büyülüyor. Ama her sıçrayış bir yaşam çığlığı, her engel bir ölüm riski demek.İnci kefalinin bu hayatta kalma mücadelesi, sadece doğayla sınırlı değil. Bilinçsiz avcılık, ağlar, yasadışı yollarla balık toplayanlar göç yollarına pusu kuruyor. Nesli tehlike altında olan bu mucizevi tür, insanların gözleri önünde tükeniyor.Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden bilim insanı Dr. Mustafa Akkuş, konuyla ilgili uyarıyor:“Bu balık türü bir mucize. Ama insanlar mucizelere saygı duymuyor. Onu polisle değil, hafızayla korumalıyız.”