Van'da asayiş olaylarının ulaştığı boyut, gün geçtikçe daha çok artıyor. Cinayet, silahlı saldırı ve toplu kavgaların bir yıl boyunca sürdüğü kentte, korku ve güvensizlik hakim. Psikolog Zeki Seven, ardı ardına gelen şiddet olaylarının toplumdaki psikolojik etkisini "İnsanlar artık bu olayların olağanlaşmasına tepki gösteriyor. Korku ile baş edebilmek için duyarsızlaşma, bir 'öğrenilmiş çaresizlik' halini aldı" uyarısında bulunarak yetkilileri acil eyleme çağırıyor.

,-3

Van, son dönemde yaşanan şiddet olayları kentte bireysel silahlanmanın ve öfke kontrolsüzlüğünün getirdiği sonuçlar, şehir merkezindeki bu tür olayların sıklığı, vatandaşların günlük yaşamında dahi ciddi bir tedirginliğe yol açmış durumda.

68022D7A0A76949Bbc036201

2025: VAN'IN KAYIP YILI; CİNAYETLER KRONOLOJİSİ

Van'da 2025 yılının başından itibaren ardı ardına yaşanan cinayet ve silahlı saldırı vakaları, şehrin adeta bir şiddet sarmalına girdiğini gösteriyor. Bireysel husumetlerin, arazi anlaşmazlıklarının ve aile içi gerilimlerin kısa sürede silaha sarılma ile sonuçlanması, toplumsal yapının ne denli kırılganlaştığını ortaya koydu.

YILIN BAŞINDAN İTİBAREN YAŞANAN OLAYLARDAN BAZILARI:

Çaldıran'da Kadın Cinayeti: Yılın ilk çeyreğinde Fatma Çakırbeyli'nin eşi tarafından öldürülmesi, toplumsal şiddetin en acı yüzü olarak kayıtlara geçti.

İpekyolu'nda Silahlı Hesaplaşmalar: 12 Mayıs'ta iki grup arasında çıkan çatışmada İbrahim Bayram yaşamını yitirdi. Çok daha çarpıcı olan 14 Temmuz vakasında ise seyir halindeki bir araca uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda Arda Edeoğlu öldü, üç kızı mucize eseri ağır yaralı olarak kurtuldu.

Ağustos ve Eylül'de Art Arda Cinayetler: 6 Ağustos'ta Edremit'te bir araca düzenlenen saldırı, 6 Eylül'de Erciş’te iki kardeşin iş yerlerinin önünde infaz edilmesi ve 24 Eylül'de Gürpınar’da 70 yaşındaki anne ile iki oğlunun ev saldırısında yaşamını yitirmesi, şehrin farklı ilçelerinde şiddetin adeta rutine bindiğini gösteriyor.

Ş Ş-1

Arazi Anlaşmazlığı Kanı Durdurmuyor: 14 Eylül'de Çaldıran'da arazi anlaşmazlığı kaynaklı çıkan silahlı kavgada bir kişinin ölmesi ve beş kişinin yaralanması, anlaşmazlık çözme kültürünün tamamen silaha endekslendiğinin bir kanıtı.

Toplu Kavgalar Güvenlik Birimlerini Zorluyor: Otel çalışanları arasında çıkan ve 20 kişinin gözaltına alındığı 11 Eylül İpekyolu kavgası gibi vakalar, şehirdeki öfke eşiğinin ne kadar düştüğünü ortaya koyuyor. Muradiye ve Erciş'te yaşanan aile içi silahlı çatışmalar da bu tabloyu ağırlaştırıyor.

Erciş’te Kaçak Yıkıma Dev Operasyon: 1,1 Milyon TL Ceza Kesildi
Erciş’te Kaçak Yıkıma Dev Operasyon: 1,1 Milyon TL Ceza Kesildi
İçeriği Görüntüle

Klkedg

PSİKOLOG ZEKİ SEVEN: "SESSİZLİK, ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİKTEN KAYNAKLANIYOR"

Toplumun şiddete karşı geliştirdiği tepkisizliğin altında yatan psikolojik dinamikleri derinlemesine analiz eden SES Van Şube Eş Başkanı Psikolog Zeki Seven, çarpıcı tespitlerde bulundu.

"HAK ARAMA" ADINA ŞİDDET: OTORİTE BOŞLUĞU ALGISI

Seven, şiddetin bireysel bir tercih olmaktan çıktığını, sosyolojik ve ekonomik baskıların bir patlaması olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Van gibi çok kültürlü, tarihsel gerilim hatları olan bölgelerde kimlik, güç ve statü mücadeleleri yalnızca bireyler arası değil, topluluklar arası dinamiklerde de kendini gösteriyor... Sosyolojik açıdan ise otorite boşlukları, adalet mekanizmalarına güvensizlik, toplumsal çözüm yollarının zayıflığı gibi etkenler şiddeti bir 'hak arama' ya da 'güç gösterisi' aracına dönüştürebiliyor. Bireyler, güçsüzlük duygusu yaşadıklarında, kontrolü yeniden kazanmak için saldırgan davranışlara yönelebiliyor."

KOLEKTİF TRAVMA: KORKUDAN DUYARSIZLAŞMAYA

Seven, ardı ardına gelen şiddet olaylarının toplumdaki psikolojik etkisini şu sözlerle açıkladı: "Şiddet olayları sıklaştığında toplum iki temel tepki gösteriyor... Birincisi yoğun bir korku ve güvensizlik duygusu... İkincisi ise zamanla bu olayların olağanlaşması. Medyada sürekli benzer haberlerle karşılaşmak... insanların ‘artık bu da normal oldu’ diye düşünmesine neden oluyor. Bu durum kolektif travmanın bir biçimidir; korku ile baş edebilmek için duyarsızlaşma bir savunma mekanizmasına dönüşüyor. Bu tepkisizlik aslında pasiflikten çok, uzun süreli maruziyetin yarattığı bir öğrenilmiş çaresizliktir. İnsanlar adalet sisteminin etkili işlemediğine, seslerini duyurmanın bir sonuç getirmeyeceğine inanırlarsa, zamanla tepkilerini içselleştirip sessiz kalmayı tercih eder."

Whatsapp Görsel 2025 10 15 Saat 14.03.07 5D458477EKONOMİK BASKI VE "KENDİNİ KANITLAMA" ŞİDDETİ

Özellikle genç erkekler arasında yaygınlaşan silahlı şiddetin nedenlerini ekonomik ve kültürel bağlamda ele alan Seven, çözümün bütüncül yaklaşımda olduğunu vurguladı: "Ekonomik baskılar, özellikle işsizlik ve yoksulluk, bireylerde umutsuzluk ve değersizlik duygularını artırır. Kültürel etkenler, erkeklik algısı veya 'onur' temelli davranış kalıplarıyla birleştiğinde şiddeti meşrulaştırabilir... Tüm bunlar özellikle genç erkekler arasında ‘kendini kanıtlama’ aracı olarak silahlı şiddetin yayılmasına zemin hazırlar. Van’da uzun süredir devam eden sosyo-politik gerilimler, ekonomik zorluklar ve yetersiz sosyal destek mekanizmaları, şiddetin görünür ve bazen de ‘kabullenilmiş’ bir hale gelmesine yol açıyor."

Uzmanlar, bireysel silahlanmanın acilen kontrol altına alınması ve gençlere yönelik öfke yönetimi ile sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Van halkı, sokaklarda özledikleri huzurun ve güvenliğin yeniden sağlanması için yetkililerden somut ve caydırıcı adımlar bekliyor.

Muhabir: MESKİN OLCAY