Van’da her geçen yıl artan trafik yükü, kent yaşamını ciddi biçimde zorlaştırmaya devam ediyor. Trafiği rahatlatacağı duyurulan çevre yolunun hâlen tam işlevsel hâle gelmemesi, şehir merkezindeki araç yoğunluğunu daha da artırıyor. Nüfus ve araç sayısında son yıllarda görülen hızlı yükseliş, mevcut ulaşım ağının kapasitesini aşarken, kent merkezinde özellikle otopark eksikliği büyük bir kaosa yol açıyor. Yeterli kapalı otopark bulunmaması vatandaşları gelişi güzel parklanmaya yönlendiriyor; kaldırım, yol kenarı ve kavşak girişlerine yapılan bu düzensiz parklar şehir içi yolları daha da daraltıyor.
Van’ın trafik yükünü ciddi biçimde hafifletmesi beklenen çevre yolu ise yıllardır yaşanan kamulaştırma, finansman ve planlama sorunları nedeniyle tamamlanamadı. Sürecin uzaması, çevre yolunu adeta bir “yılan hikâyesi”ne dönüştürmüş durumda. Yolun faaliyete geçememesi nedeniyle araç trafiği sürekli aynı noktalarda düğümleniyor; mesai saatlerinde ve hafta sonlarında şehir içi yolculuklar saatlerce süren yoğunlukla karşı karşıya kalıyor. Bu tablo hem günlük yaşamı hem de kentin turistik noktalara erişimini güçleştiriyor ve Van’ın yaşanabilirlik ölçütlerini zayıflatıyor.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bulut Balkan, yaşanan gecikmenin çok boyutlu nedenleri olduğuna dikkat çekerek, özellikle kamulaştırma süreçlerinde yaşanan tıkanmaların projeyi uzun yıllardır aksattığını dile getirdi. Mevcut kavşak ve ana arterlerdeki yoğunluğun da çevre yolu ve alt yapı projelerinin hayata geçmemesinden kaynaklandığını ifade eden Balkan, kentin yeni alanlara açılmasının zorunlu hâle geldiğini söyledi. Balkan’a göre ulaşım ağının aktif bir biçimde genişletilmesi, alternatif yolların oluşturulması ve ticari/yük araçlarının çevre yoluna yönlendirilmesi yoğunluğu önemli ölçüde azaltabilir.
Otopark yetersizliği ve düzensiz parklanmaların da krizi büyüttüğünü belirten Balkan, Van’ın sürekli göç alan ve araç talebi artan bir kent olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle kurumlar arası koordinasyonun şart olduğunu, sorunun bilimsel temelde ele alınıp raporlaştırılması gerektiğini vurguladı. Balkan, planlamanın gecikmesi durumunda trafik sorunlarının çok daha vahim bir tabloya dönüşeceğini ifade ederken, bazı yoğunluk oluşturan sektörlerin kent dışına taşınmasının da gündeme alınması gerektiğini söyledi.
Kentte bisiklet ve benzeri motorsuz araç kullanımının düşük olmasının da trafik yükünü artırdığını belirten Balkan, mevsim koşullarının bu durumu etkilediğini dile getirdi. Sağlıklı imar planlamalarıyla yeni gelişim bölgelerine yönelinmediği sürece şehir içi ulaşımın giderek daha ağır bir yük haline geleceğini söyledi.
Balkan, kalıcı çözümün ise ancak Van’ın bir “Ulaşım Master Planı”na sahip olmasıyla mümkün olduğunu vurguladı. Master planın 10–20 yıllık bir ulaşım projeksiyonu sunarak nüfus artışını, araç sayısını, gelişim alanlarını ve ekonomik dinamikleri dikkate alan bütüncül bir ulaşım modeli ortaya koyacağını belirtti. Araç yoğunluğu, yol kapasiteleri, kavşak gecikmeleri, toplu taşıma verileri ve yeni yerleşim alanları gibi analitik verilerin bu planın temelini oluşturması gerektiğini söyledi.
Toplu taşımanın da bilimsel verilerle yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Balkan, doğru planlanmış hatlar, optimize edilmiş güzergâhlar, durak standartları ve raylı sistem potansiyelinin analiz edilmesiyle Van’daki dağınık toplu taşımanın sistematik hale getirilebileceğini belirterek sözlerini sonlandırdı.




