Van'ın Erciş ilçesindeki Zîlan Deresi’nde bir araya gelen çevre ve hukuk örgütleri, “Maden ve Zeytinlik Yasası”na tepki gösterdi. Van’ın Erciş ilçesinde yer alan Zîlan Deresi kıyısında toplanan çevre ve hukuk örgütleri, 24 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren ve kamuoyunda “Maden ve Zeytinlik Yasası” olarak bilinen düzenlemeye karşı açıklama yaptı. Açıklamayı Avukat Murat Işık okudu. Van Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Zîlan Ekoloji Platformu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Van Ekoloji Derneği’nin de aralarında bulunduğu gruplar, yasanın çevre hukukunu yok saydığını ve doğayı sermayeye açtığını belirtti.
"ÇED SÜRECİ İŞLEVSİZ HALE GETİRİLDİ"
7554 sayılı yasa ile birlikte, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci büyük ölçüde devre dışı bırakıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kurumların görüş bildirmemesi durumunda otomatik olumlu görüş verilmiş sayılacak. Bu düzenleme, bilimsel değerlendirme süreçlerini bypass ederek projelere otomatik onay verilmesinin yolunu açıyor.”
ZEYTİNLİKLER, MERALAR VE ORMANLAR TEHDİT ALTINDA
Yeni yasa ile zeytinliklerin taşınması, orman alanlarının bedelsiz kullanıma açılması ve mera alanlarında enerji projelerine izin verilmesinin önü açıldı. Açıklamada şöyle denildi:
“Tarım alanları, sulak alanlar, kültürel miraslar ve doğa koruma bölgeleri maden ve enerji yatırımları için şirketlerin tasarrufuna bırakılıyor. ‘Stratejik maden’ tanımıyla birlikte acele kamulaştırma da mümkün hale geliyor.”
ZÎLAN’DA FİİLİ UYGULAMA BAŞLADI
Zîlan Deresi çevresinde toprak analizlerinin başlamış olması, düzenlemenin sahada çoktan uygulanmaya başladığını gösteriyor. Çevre örgütleri, Zîlan gibi ekolojik öneme sahip bölgelerdeki faaliyetlerin doğa ve halk sağlığı açısından büyük risk taşıdığını vurguladı.
YAŞAMI SAVUN!
Açıklamada, yasanın Anayasa’nın 17., 35. ve 56. maddelerine açıkça aykırı olduğu belirtilerek, Anayasa Mahkemesi’ne şu çağrı yapıldı:
“Bu yasa çevre hakkını, mülkiyet hakkını, sağlıklı yaşam hakkını ve halkın karar süreçlerine katılım hakkını ihlal ediyor. Anayasa Mahkemesi yaşamı savunmalı ve bu yasayı iptal etmelidir.”
Katılımcı kurumlar, Zîlan başta olmak üzere her karış toprağı, suyu ve tüm canlıları korumak için hukuki mücadelenin süreceğini ifade etti.