Türkiye barışına büyük katkı sunacak olan Terörsüz Türkiye hedefi için tarihi bir adım atıldı. PKK, Süleymaniye’de silahlarını bıraktı, sembolik törenle silahlar yakıldı. Van’da ise halk, süreci umutla karşıladı: “Bu kez barış gerçek olsun, yarım kalmasın” çağrısı yükseldi.
Aralarında DEM Partililerinde de bulunduğu 150 kişilik heyet, silah bırakma törenine katıldı. Bazı sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle,DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, töreni izleyenler arasındaydı.
Süleymaniye’nin Surdaş nahiyesi sınırlarındaki bir mağarada toplanan PKK'lı grup, silahlarıyla çıkarak, topluluğun bulunduğu alana geldi. Büyük bir kazanda toplanan silahlar, ateş yakılarak imha edildi.
Sembolik anlam taşıyan bu adım, Türkiye’de yeni bir sürece kapı açtı. Böylece Türkiye barışı için tarihi adım atıldı. Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı, ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ile birlikte silah bırakma süreci başladı.
PKK’nın silah bırakması ve çatışmalı sürecin bitmesiyle birlikte, Türkiye’nin görkemli bir barışa kavuşabileceği belirtiliyor. Atılacak hukuki ve demokratik adımlarla Türkiye’nin bölgesel ve küresel anlamda ilerleyebileceği vurgulanıyor. Barışın ve huzurun hakim olması sonrasında, ekonomik kalkınmanın da yaşanması bekleniyor.
SİLAHLAR SUSTU, VAN KONUŞTU: BU KEZ BARIŞ GERÇEK OLSUN
Van halkı konuştu. Silah bırakmayı değerlendiren Vanlılar, “Bu Kez Barış Gerçek Olsun” diyor. Vatandaşlar, silahların susmasını memnuniyetle karşıladı. Barış için hukuki düzenlemelerin ve demokratik adımların atılmasını istedi.
“BU KEZ BARIŞ YARIM KALMASIN”
Vanlı Recep Koç, yıllardır süren çatışmalardan herkesin yıprandığını belirterek şunları söyledi: “Baştan beri bu süreci destekledik. Eskiden de istedik, şimdi de istiyoruz. Herkes birbirini kabul etsin. Asker de bizim, dağdaki de… Hepsi bu ülkenin evladı. Ama sadece bir taraf bırakırsa çözüm olmaz. Bu defa herkes üzerine düşeni yapmalı. Barışın yarım kalmaması için devlet de, siyasetçiler de dürüst davranmalı.”
“SÖZ ARTIK SİYASETTE, ANAYASA DEĞİŞMELİ”
Seyfettin Bor isimli bir vatandaş ise çözüm sürecinin yalnızca dağda değil, Ankara’da şekilleneceğini belirtti. “Devlet Bahçeli başlattı, Öcalan tamamladı” diyen Bor, şu ifadeleri kullandı:
“Silahların devreden çıkması olumlu bir gelişme. Ama barış, sadece silah bırakmakla olmaz. Esas mesele siyasette. Meclis bu konuda adım atmalı. Eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasa yapılmalı. Süreç hilesiz yürütülürse herkes kazanır.”
Bor’un sözleri, çözüm sürecinin toplumsal değil anayasal zemine oturması gerektiği fikrini güçlü şekilde vurguluyor.
“CEZAEVLERİ BOŞALSIN, HAKLARIMIZ ANAYASAL GÜVENCEYE ALINSIN”
Vanlı Mehmet Timur ise barışın sadece sessizlikle gelmeyeceğini, hakların tanınmasıyla kalıcı olabileceğini söyledi. Yıllardır cezaevlerinde tutuklu bulunan isimlerin serbest bırakılmasını talep eden Timur, şöyle konuştu:
“Bu süreç bizim için çok önemli. Yıllardır hem Kürtler hem Türkler zarar gördü. Şimdi barış gelsin ama eksiksiz gelsin. Cezaevindekiler serbest bırakılsın. Haklarımız anayasal güvenceye alınsın. Herkes bir arada, eşit yaşasın. Biz bu süreci sonuna kadar destekliyoruz ama bu kez yarım kalmasın.
“SİLAH DEĞİL SİYASET KONUŞSUN ARTIK”
Bir başka Vanlı, Mevlüt Arslan da çözüm sürecinde artık silahların değil, siyasetçilerin konuşması gerektiğini savundu. Arslan, “Kürt halkının taleplerinin anayasa zemininde karşılık bulması gerekir” dedi ve şu ifadeleri kullandı: “Artık silah değil siyaset konuşsun. Silahların susması çok önemli ama barış için sadece bu yetmez. Kürtler ikinci sınıf muamelesi görmemeli. Herkesin hakkı, hukuku anayasal olarak güvence altına alınmalı. Bu kez barış gerçek olmalı. Halk olarak bu süreci destekliyoruz.”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ NASIL BAŞLADI?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl Ahlat-Malazgirt'te yaptığı konuşmada iç cephe vurgusuyla başlayan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin örgütün tasfiyesine yönelik önemli konuşması ile devam eden süreç, Abdullah Öcalan'ın silahların bırakılması ve örgütün feshine yönelik çağrısından sonra yeni bir döneme girildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin iç cephesinde gedik açacak hiçbir eyleme tahammülümüz yok. Ülkemizi, on binlerce canına ve 2 trilyon dolarlık ekonomik kaynağına mal olan yarım asırlık bir musibetten kurtarmaya çalışırken, yeni sorun alanları oluşturulmasına kesinlikle müsaade edemeyiz.” ifadelerini kullanmıştı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim 2024’te mecliste DEM Partili vekilleri selamladı ve tokalaştı. Bu adım devletin yumuşama sinyali olarak algılandı. TBMM’de konuşan Bahçeli, Abdullah Öcalan’a örgütü feshetmesi ve silahların bırakılması çağrısında bulundu. DEM parti heyetleri İmralı ziyaretlerine başladı ardından mecliste siyasi parti turları yapıldı.
Abdullah Öcalan, 27 Şubat 2025’te , Barış ve Demokratik Toplum açıklamasıyla PKK'ya kendini feshetme ve silahları bırakma çağrısı yaptı. Kongreyi toplayan PKK, 12 Mayıs 2025’te kendini feshetme ve silah bırakma kararı aldı.
9 Temmuz 2025’te Abdullah Öcalan'ın silahları bırakın dediği videosu yayınlandı. 11 Temmuz 2025 (dün) somut adım atıldı. Süleymaniye'de sembolik tören yapıldı ve silahlar yakıldı.
DEMOKRATİK ADIMLARIN ATILMASI BEKLENİYOR
Bu tarihi gelişmenin ardından hukuki adımlar, demokratik gelişmeler, genel af ve dağdan inişlerin sağlanması gibi konuların Türkiye'nin ana gündem maddeleri haline gelmesi bekleniyor.
PERVİN BULDAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR ETTİ
PKK’nın silah bırakmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önce MHP genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ardından da DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ile telefonda görüştü. Görüşmede, "Terörsüz Türkiye" sürecinin ülkenin birlik, beraberliğine katkı vererek devam edeceği vurgulandı.
Buldan görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, Terörsüz Türkiye sürecine katkılarından dolayı teşekkür etti. Görüşmede Buldan, silahların yakılmasıyla birlikte sürecin başarıyla devam etmesinden duyduğu memnuniyeti bildirdi.