Vanlı çevreciler, kullanım ömrü dolan Metzamor Nükleer Santrali’ne karşı Iğdır’da yapılan eyleme destek verdi. Santralin bölgeye radyasyon yaydığı ve Iğdır’da kanser vakalarını artırdığı belirtilerek “Metzamor kapatılmazsa sıra Van’a gelecek” uyarısı yapıldı.
“Van’ın kapısında tehlike: Metzamor derhal kapatılmalı”
Van’daki çevre örgütleri, Ermenistan sınırına sadece 30 kilometre mesafedeki Metzamor Nükleer Santrali’nin kapatılması için Iğdır’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasına katıldı. Türkiye genelinden 33 çevre ve insan hakları örgütünün çağrısıyla gerçekleşen eylemde, “Bu santral sadece Ermenistan’a değil, Van’dan Kars’a tüm bölgeye tehdit oluşturuyor” denildi.
“1988’de kapanmıştı, ama 1995’te yeniden çalıştırıldı”
Açıklamayı okuyan Mersin Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Sabahat Aslan, santralin geçmişine dikkat çekerek şunları söyledi:“Metzamor, 1976’da açıldı, 1988 Spitak depremi sonrası kapatıldı ama 1995’te yeniden faaliyete geçirildi. O günden bu yana bölgemiz, nükleer bir felaketin gölgesinde yaşıyor. Santral, fay hattı üzerinde kurulu ve tüm bilimsel uyarılara rağmen çalıştırılmaya devam ediliyor.”
“Iğdır’da kanser patladı, sıra Van’a mı geliyor?”
Vanlı çevreciler ise Metzamor’un etkilerinin çoktan hissedilmeye başlandığını dile getirdi. Iğdır’da lösemili bebek doğumlarının arttığı, yoksul halkın kanser tedavisine ulaşamadığı ifade edildi. Van’daki çevre gönüllülerinden biri, durumu şu sözlerle özetledi:“Bu santral sadece bir reaktör değil, yavaş yavaş yayılan bir ölüm. Şu an Iğdır’da görünen tablo yarın Van’da da yaşanabilir. Yetkililer sessiz kalmamalı.”
“Ne Akkuyu, ne Sinop, ne de Metzamor! Nükleere hayır!”
Açıklamada yalnızca Ermenistan’a değil, Türkiye’deki nükleer santral projelerine de tepki gösterildi. Akkuyu, Sinop ve İğneada projelerinin de halk sağlığını tehdit ettiği belirtilerek şu mesaj verildi:“Bir daha Çernobil yaşamak istemiyoruz. Ne Ermenistan’da ne Türkiye’de nükleer santral istemiyoruz. Doğayı, insanı, geleceğimizi savunuyoruz.”
