Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 110. Dönem Kaymakamlar Kurası Töreni'ne katıldı. Törende, 16’sı kadın olmak üzere toplam 110 kaymakam adayı yeni görev yerlerini kura ile belirledi.
Törenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, programı düzenleyen İçişleri Bakanlığına teşekkür ederek, "İstiklal ve istikbalimiz için vatanımız, ezanımız ve bayrağımız uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin tamamının kabirleri nur, mekanları cennet, makamları inşallah ali olsun diyorum. Rabbim bizlere ve sizlere de aziz şehit ve gazilerimizin emanetini layıkıyla taşıyabilmeyi nasip eylesin" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada adaylık sürecini başarıyla tamamlayan kaymakam adaylarını kutladı. Konuşmasında, ailelerden öğretmenlere, meslek büyüklerinden kurs eğitmenlerine kadar sürece katkı sağlayan herkese teşekkür etti:
“Sizler gibi pırıl pırıl yüreği vatan ve millet aşkıyla dolu, bilgili ve şahsiyetli evlatlar yetiştiren anne ve babalarınıza hürmetlerimi arz ediyorum. İlkokuldan üniversiteye kadar üzerinizde emeği olan hocalarınıza saygılarımı sunuyorum. Son olarak aday kaymakamlık süreci ve kaymakamlık kursu boyunca bilgi, görgü ve tecrübesiyle sizlere rehberlik eden, gelişiminize katkı sunan meslek büyüklerinize de tebriklerimi iletiyorum.”
Yeni görev yerlerinin kura ile belirleneceğini belirten Erdoğan, kamu hizmetinde eşitliğe dikkat çekti:
“Sinesinde yetiştiğiniz bu memleketin her karışına aşkla, özveriyle, yüksek bir şuurla hizmet edeceğinizden en ufak bir şüphe duymuyorum. Her birinize Cenab-ı Mevla'dan üstün başarılar niyaz ediyor, yeni görev yerleriniz şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Öncelikle şu hususu altını çizerek ifade etmek isterim. Enez'den Şemdinli'ye, Şavşat'tan Datça'ya, Aralık'tan Gökçeada'ya 81 ilimizin 922 ilçesi bizim için aynı önemde kıymetlidir. Bu ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızın en yüksek seviyede kamu hizmetine erişmesi, huzur ve emniyet içinde yaşaması devlet olarak bizim en temel önceliğimizdir.”
Altyapıdan eğitime kadar tüm alanlarda kalkınmanın önemine işaret eden Erdoğan, kaymakamların bu süreçte aktif rol üstleneceklerini vurguladı. Vatandaşların kamu hizmetlerinden eşit faydalanması gerektiğini belirtti:
“Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, idari kabiliyet ve tecrübemiz insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibi etrafında şekillenmiştir. Şurası bir gerçektir ki, devletin görevi vatandaşına hizmet etmektir. Vatandaşa layıkı veçhile hizmet etmekte görev yetki ve mesuliyeti haiz tüm idarecilerimizin asli vazifesidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamların sahada aktif rol almasının önemine işaret ederek, devletin her vatandaşa eşit mesafede olması gerektiğini ifade etti:
“Yarın sizler her biriniz şahsımı yani cumhurbaşkanını temsilen farklı ilçelerimizde görev üstleneceksiniz. İlçenizdeki esnafın, köylünün, çiftinin, iş insanının sorunlarına çözümler arayacak, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla yakından ilgileneceksiniz. Devlet kapısının hacet kapısı olduğu inancıyla kapınıza kim gelirse gelsin, onun derdiyle hemdert olacak, sıkıntılarına çare bulmaya çalışacaksınız. Bu vazifeyi hakkıyla icra etmek, tabiri caizse öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bu iş dikkat ve rikkat ister. Samimiyet ve adanmışlık gerektirir. Bu işi dört duvar arasına hapsolup mesai saatleri ile sınırlı kalarak, 8/5 saat çalışarak yerine getiremezsiniz. Gerektiğinde uykunuzdan, gerektiğinde ailenize ayırdığınız zamandan feragat edecek, ihtiyaç duyduğu her an vatandaşın yanında olacaksınız. Görevinizin mehabetine uygun şekilde devletin gören gözü, işiten kulağı, vatandaşa açtığı şefkat ve merhamet kucağı olacaksınız. Adalet ve hakkaniyetten asla şaşmayacaksınız. Haklıyı haksıza, mazlumu zalime ezdirmeyeceksiniz. İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif'in dediği gibi her zaman ve her zeminde hakkı tutup kaldıracaksınız. Halkın rızasını hakkın rızasına giden bir yol olarak göreceksiniz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakam adaylarının gelecekte kritik görevler üstleneceğini belirterek, kamu yöneticiliğinde tevazu ve sorumluluk bilincinin altını çizdi:
“Milletimiz ve devletimiz için çok kritik vazifeler üstleneceksiniz. Devlet yönetiminde neredeyse çeyrek asrı geride bırakmış bir siyasetçi, devlet adamı ve büyüğünüz olarak, bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak size şu tavsiyeyi özellikle vermek istiyorum. Makamlar, koltuklar, unvanlar bunların hepsi gelip geçicidir, muvakkattir. Ama aynı zamanda bunlar birer imtihan vesilesidir. Aslolan bu sınavı geçmek, milletimizin duasını almak, gönüller kazanıp geride hayırla yad edilecek eser ve hizmetler bırakabilmektir. Bu aziz milletin hayır duasına, Rabbimizin de rızasına mazhar olmak istiyorsanız bakın altını çizerek ifade ediyorum, kibir ve enaniyet zehrini bünyenizden uzak tutmak zorundasınız. Rehberimiz, önderimiz gönüller sultanı Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde yöneticiler için bakınız hangi ikazda bulunuyor. 'Herhangi bir idareci kapısını ihtiyaç sahibine, yoksula ve elinde hiçbir şeyi olmayan fakire kapatırsa ihtiyaç ve fakirlik içine düştüğünde Allah da cennetin kapılarını onun yüzüne kapatır.' İşte sizler bu denli hassas ve zorlu bir mesuliyeti yüklendiniz. Hangi sebeple olursa olsun kapınızı çalan, yolu devlet dairesine düşen hiç kimseye tepeden bakma hatasına, böyle bir çiğliğe düşmeyeceksiniz.”
Erdoğan, kamu personeline karşı mütevazı olunması gerektiğini belirtti, vatandaşla birebir temasa önem verilmesini istedi. Garip, muhtaç ve mağdurların aranıp bulunmasının idarecilerin görevi olduğunu ifade etti:
“Mahiyetinizde görev yapan personel de dahil herkese karşı daima alçak gönüllü olacak, kalp kırmamaya, gönül incitmemeye dikkat edeceksiniz. Şunu da önemle hatırlatmak isterim. Bizim insanımız mahcup ve mağrurdur. Yarasını herkese açıp göstermez. Derdini her önüne gelene söylemez. Birileri gibi derdinin reklamını asla ve asla yapmaz. 'Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var' buyuran hikmet ehlinin dediği gibi dış görünüş çoğu zaman yanıltıcıdır. Dolayısıyla muhtaçların, mahcupların, garip gurebanın size başvurmasını beklemeyecek, gerekirse kapı kapı dolaşıp siz onları arayıp bulacaksınız. Bakın arkanızdan şu cümleleri kurdurabiliyorsanız ne mutlu size ve bize: 'Vaktiyle burada genç bir kaymakam vardı, ilçemizi kalkındırdı, güzelleştirdi. Kimseyi ayırmadan hepimize hizmet etti. Garip gurebayı sevindirdi. Dertlinin derdine derman oldu. Sorunları çözmek için gece gündüz çalıştı. Allah ondan razı olsun.' İşte mesele bu. Bunu yaptığımız zaman bunun tadına doyum olmaz.