Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsünde Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin açıklama yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Rojin için adalet demeye devam edeceğiz” dedi. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise “Bizi engelleyenler bir şey biliyor ve saklıyorlar” ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş'ın katılımıyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüsünde Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılması amacıyla açıklama yapıldı. Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, ve çok sayıda sivil toplum kuruluşları temsilcisi katıldı. " atıldı.

Whatsapp Görsel 2025 10 31 Saat 15.46.39 7089C236-1

Çamlık Viyadüğü Hakkâri-Van Karayolunda Trafiğe Açıldı
Çamlık Viyadüğü Hakkâri-Van Karayolunda Trafiğe Açıldı
İçeriği Görüntüle

"ROJİN'İN HAYALLERİ VARDI"

Burada konuşan Tülay Hatimoğulları, “Rojinleri koruyamayanlar bugün bu konuyu protesto etmek ve kadınların yaşam hakkını savunmak için bir araya gelenlere, yani bizlere yani kadınlara yani kadınların yaşam hakkını savunanlara barikat kurması en basit tabirle erkek egemen şiddetini korumaktır, onun önünü açmaktır. Bir seneyi aşkın bir süredir sevgili Rojin yanımdaki babasıyla beraber buraya gelip kaydını yaptırıyor. Bin bir hayalle geliyor, her genç kadının ve her genç insanın her öğrencinin kurduğu hayallerle geldi üniversitesine, burada okuyacak, meslek sahibi olacak ve topluma faydalı bir üye olarak, bir kadın olarak yaşamını devam ettirmek hayaliyle geldi. Ancak hayallerini yarım bıraktılar. Rojin'in hayallerini, erkek egemen iktidarın önünü açtığı erkek şiddeti yarım bıraktı. Ama Rojin'e sözümüz son olsun ki onun bütün hayallerini onun çocukluğunu, onun gençliğini bizler gelecekle buluşturacağız" diye konuştu.

YYÜ NE YAPIYOR?

Ardından söz alan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, bir şeylerin gizlendiğinin altını çizerek, Rojin Kabaiş'e ne olduğunun sorulmaya devam edileceğini söyledi. İlgili mercilerin bu soruyu yanıtlaması gerektiğini belirten Meral Danış Beştaş, şunları söyledi: "Bunun yanıtını vermesi gerekenler İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı tabii ki o kapsamda soruşturma makamı ve bu ilin Emniyet Müdürlüğü ne yapıyor? Bu ilin Valisi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin rektörü ne yapıyor? Rojin Kabaiş’in ölümünün sebebini araştırmak yerine ne yapıyor öğrencilerin protestolarını engelliyor, halkın tepkilerini sindirmeye çalışıyor, görünür bir tepki ve eylemlilik yapılmasının önüne yüzlerce polisi dikiyor ve bu sesin çıkmasını engellemeye çalışıyor ve gazetecilere yöneliyor. Rojin Kabaiş ölümünü araştıran, bu konuda belgeleri ortaya çıkaran gazeteciler paylaşım yapan gazetecilerin hesapları erişime kapatılıyor, Ama biz bunu ortaya çıkaracağız."

Whatsapp Görsel 2025 10 31 Saat 15.46.40 A93168F1

İNTİHAR İSE NEDEN KORKUYORSUNUZ?

Meral Danış Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Erkek devlet aklı kadınların ölümünü normalleştirmeye çalışıyor. Kadınları katledenlere cezasızlık uygulayarak adeta bir teşvik politikası yürütüyorlar. Günde en az üç kadın Türkiye’de katlediliyor ve erkek devlet yargıda bu katilleri aklıyor. Rojin Kabaiş’e ilişkin ATK raporları ile ilgili belgeleri tabii ki biz de okuduk. Ortada kesinlikle cevaplanması gereken yüzlerce soru var. Neden intihar diyorsunuz? İntihar ise neden korkuyorsunuz? İntihara giren sebepler nedir, neden açıklamıyorsunuz? Madem öyle o DNA’lar neden bulundu? İlk rapordakini neden gizlediniz? Rektör neden başka açıklamalar yapıyor? ATK ikinci raporda neden daha açık bilgi veriyor? Bu DNA’lar kime ait? Onları bulmadığınız müddetçe, dosyadaki soru işaretlerini cevaplamadığınız müddetçe, bunu yapan, bu faaliyetleri engelleyen, tepkileri sürdürmeye çalışan, konuşmamızı engellemeye çalışan herkes suç ortağıdır. Bu suçun ortaya çıkmasını önlemeye çalışmak suça yardım ve yataklıktır."

'ROJİN İNTİHAR ETMİŞ DEĞİL'

Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş ise, dayanışma gösteren herkese teşekkür ederek, intihar algısının doğru olmadığının altını çizdi. Baba Kabaiş cinayetin aydınlatılması gerektiğiini belireterek duyarlılık çağrısında buılundu.

Muhabir: ABDÜLSELAM KURT