Van’da Milyonları İlgilendiren Ehliyet Kararı!
Van’da Milyonları İlgilendiren Ehliyet Kararı!
İçeriği Görüntüle

Van Gölü Havzası’nda son yıllarda yaşan kuraklik, bu yıl tarımı ciddi şekilde etkiledi. Van Gölü Havzası'nda doğal dengeyi altüst eden insan kaynaklı müdahaleler, su kaynaklarının tükenmesine ve tarımsal çöküşe yol açıyor.Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk ve Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Dilruba Ercan, bölgedeki yeraltı sularının bilinçsiz ve kontrolsüz sondajlarla hızla tükendiğine dikkat çekti.

Van Gölü, Türkiye’nin en büyük gölü olmasının yanı sıra bölgenin iklim dengesini sağlayan ve yaşamı besleyen önemli bir doğal kaynak. Ancak son yıllarda hem iklim krizinin etkileri hem de bilinçsiz tarımsal faaliyetler nedeniyle gölde ciddi bir çekilme yaşanıyor. Bu süreçte yeraltı sularına duyulan aşırı talep nedeniyle açılan sondaj kuyuları ekolojik felaketi hızlandırıyor. Uzmanlar, sadece yağış azalmasının değil, insan eliyle yapılan müdahalelerin de gölün ölümünü hazırladığını vurguluyor.Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, Van Gölü’nde 2023 ve 2024 yıllarında su seviyesinde belirgin düşüşler görüldüğünü ifade etti. 2025’in ilkbaharında gelen yağışların göldeki su seviyesine kısa süreli bir rahatlama getirdiğini ancak yaz aylarında yaşanan aşırı sıcakların etkilerinin önümüzdeki sonbaharda daha sert hissedileceğini söyledi.

TUNÇTÜRK: “VAN GÖLÜ HAVZASINDA KURAKLIK SORUNU BÜYÜYOR”

Van Gölü Havzası’nda da ciddi kuraklık sorunlarına yol açtığını söyleyen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, “Son yıllarda küresel ısınmanın etkileri, Türkiye genelinde olduğu gibi Van Gölü Havzası’nda da ciddi kuraklık sorunlarına yol açmaktadır. Özellikle 2023 ve 2024 yıllarında Van Gölü’nde belirgin bir su seviyesi düşüşü yaşanmıştır. 2025 yılı ilkbaharında yeterli miktarda yağış alınmış olması, göldeki su seviyesinde geçici bir iyileşme sağlamış olsa da yaz aylarında yaşanan aşırı sıcaklıkların etkisinin özellikle sonbaharda Van Gölü’ne yansıyacağı öngörülmektedir. Yaklaşık 2-3 aydır bölge genelinde ciddi bir yağış eksikliği söz konusudur. Mevsim normallerinin 1-2 °C üzerinde seyreden sıcaklıklarla birlikte artan nem oranı, bölgedeki tarımsal üretimi ve su kaynaklarını daha da olumsuz etkilemektedir. Bu durumun, Van Gölü’nde ilerleyen dönemlerde su seviyesinde yeniden bir düşüşe neden olması beklenmektedir” dedi.

Van Manşettt

BUĞDAY VE ARPA TARLALARINDA VERİM KAYBI ALARM VERİYOR

Tarım rezervlerinde önemli azalmalar meydana geldiğini söyleyen Prof. Dr. Murat Tunçtürk; “Van Gölü Havzası’nda tarımsal üretim sulu ve kuru tarım şeklinde yapılmaktadır. Barajlar, dereler, çaylar ve Yeraltı sularından sağlanan su kaynaklarıyla yapılan sulu tarım faaliyetlerinde henüz ciddi bir sorun yaşanmasa da bu kaynakların rezervlerinde önemli azalmalar gözlenmektedir ancak kuru tarım yapılan alanlarda özellikle buğday ve arpa gibi ürünlerde 2025 yılı itibarıyla rekoltede ciddi bir düşüş yaşanmıştır. Hasat öncesi tahıllarda bitki boyunun ortalama 35-45 cm civarında kaldığı ve başakların normalden oldukça küçük olduğu görülmüştür. Özellikle serin iklim tahıllarında bölge genelinde verim kayıplarının 2024’te olduğu gibi 2025’te de devam ettiği görülmüştür” diye konuştu.

SONDAJLAR YERALTI SULARINI BİTİRİYOR: “GÖL DİBE ÇEKİLİYOR”

Geçmişte 20-80 metre derinliklerde erişilebilen yeraltı suları, günümüzde 100-200 metre derinliklere kadar çekildiğini aktaran Tunçtürk, “Van Gölü çevresinde tarımsal sulama amacıyla uzun yıllardır kullanılan yeraltı su kaynakları, kontrolsüz sondajlar ve aşırı tüketim nedeniyle ciddi şekilde tükenme tehlikesi altındadır. Geçmişte 20-80 metre derinliklerde erişilebilen yeraltı suları, günümüzde 100-200 metre derinliklere kadar çekilmiş durumdadır. Bu durum hem maliyetleri artırmakta hem de suya erişimi zorlaştırmaktadır. Van Gölü’nde su seviyesindeki düşüşün en önemli nedenlerinden biri olarak küresel ısınmanın yanı sıra, yeraltı sularının aşırı ve kontrolsüz şekilde kullanılması gösterilebilir. Bu durum, bölgedeki su dengesi ve ekosistem açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

V A

“VAN GÖLÜ’NE ÖLÜM SETLERİ KURULUYOR”

Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Dilruba Ercan, yaşanan tehlikeyi şu sözlerle dile getirdi:

“Van Gölü kirleniyor derken daha büyük bir tehditle karşılaştık: Göl kuruyor! Bilhassa Erciş, Adilcevaz ve Ahlat’taki tarım sulama kültürü, gölü kurutma tehdidine dönüştü. Sondaj kuyu sulaması derhal yasaklanmalı.”

Ercan, bazı çiftçilerin sulama suyunun yönünü değiştirmek için akarsulara taşlarla set çektiğini ve bu müdahalelerin yalnızca suyun yönünü değil, tüm ekosistemi tahrip ettiğini belirtti.

“BİLİNÇSİZ YÖNTEMLER VAN GÖLÜNÜ YOK EDİYOR”

Bölgedeki tarımın bölge ekonomisi için vazgeçilmez olduğunu hatırlatan Ercan, “Ancak bu kadar değerli bir sektörü bilinçsiz yöntemlerle sürdürmek, Van Gölü gibi eşsiz bir doğa harikasını yok ediyor. Sondaj kuyuları, yer altı suyunu hızla tüketiyor. Bu, doğal dengenin bozulmasına neden oluyor” dedi.

Vannn 666

Van Gölü’nün sadece Van halkı için değil, Türkiye ve dünya için eşsiz bir miras olduğunu vurgulayan Ercan, şu çağrıyı yaptı:

“Van Gölü bir kez yok olursa, sadece bir su kaynağını değil, iklimimizi, tarımımızı, turizmimizi ve binlerce yıllık doğal mirasımızı da kaybederiz. Bu yüzden şimdi değilse ne zaman?”

ACİL ÖNLEMLER ALINMALI

Vangölü Aktivistleri Derneği’ne göre, su krizinin büyümeden önüne geçilmesi için şu adımlar ivedilikle atılmalı:

Vahşi sulama uygulamaları denetim altına alınmalı

Sondaj kuyuları sınırlandırılmalı ve ruhsatsız olanlar kapatılmalı

Çiftçiler modern ve sürdürülebilir sulama tekniklerine teşvik edilmeli

Göl çevresindeki su kaynaklarını korumaya yönelik yasal düzenlemeler hayata geçirilmeli

Muhabir: ABDÜLSELAM KURT