Bir zamanlar Sovyetler Birliği’ne hayvan ihraç eden Van, şimdi çoban bulamıyor! 12 milyon dekarlık mera, 4.5 milyonluk hayvan varlığı, bereketli topraklar... Tarım ve hayvancılığın kalbi nasıl sustu? Uzmanlara göre çözüm basit ama uygulanmıyor: Her köye bir mühendis, bir veteriner, bir çoban şart!

Türkiye’nin en büyük mera alanlarına, en geniş tarım arazilerine ve milyonlarca hayvana sahip illerinden biri olan Van, tarım ve hayvancılıktaki çöküşün sembolü haline geldi. 1970’li ve 80’li yıllarda Ortadoğu’ya ve Sovyetler Birliği’ne canlı hayvan ihraç eden Van’da bugün birçok köyde ne çoban kaldı ne de çiftçi. 12 milyon dekarlık çayır ve mera alanı, 4.5 milyonluk hayvan varlığı ve eşsiz coğrafi avantajlara rağmen, Van tarımda da hayvancılıkta da geriliyor. Göç, iş gücü eksikliği, mevzuat engelleri ve plansız kentleşme, sektörü adım adım çöküşe sürükledi. Uzmanlar, bu sessiz yıkımı tersine çevirmek için net konuşuyor: “Her köye ziraat mühendisi, veteriner hekim ve nitelikli çoban atanmadan Van ayağa kalkamaz.” Peki, bu atamalar neden yapılmıyor? Devletin tarım politikaları Van’a neden yetişmiyor?

12 MİLYON DEKAR MERA ALANI, 4.5 MİLYON HAYVAN VARLIĞI

Tarım ve mera varlığıyla Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri olan Van, yaklaşık 12 milyon dekarlık çayır ve mera alanına sahip. Kentte küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığı, kümes hayvanları ve arı kovanları ile birlikte yaklaşık 4,5 milyon gibi önemli bir rakama ulaşıyor. Van Gölü’nde yaşayan ve yalnızca bu göle özgü olan inci kefali (Van Balığı) de yıllık yaklaşık 10 tonluk üretim kapasitesiyle bölgedeki balıkçılığın temelini oluşturuyor. Ancak tüm bu doğal ve ekonomik potansiyele rağmen Van, tarım ve hayvancılıkta istenen seviyeye ulaşamıyor.

VAN, TARIM VE HAYVANCILIKTA TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ İLLERİ ARASINDA

Türkiye’nin yüzölçümü bakımından en büyük illerinden biri olan Van, ülkenin toplam mera varlığının yüzde 10’unu elinde bulunduruyor. Van’da 4,3 milyon dekar işlenen tarım alanı bulunuyor. Bu verilerle Van, Türkiye’nin en güçlü tarım illeri arasında gösteriliyor. Ancak ironiye bakılırsa, Van aynı zamanda hem tarımda hem hayvancılıkta gerileme yaşayan şehirler arasında yer alıyor.

GÖÇ VE KÖYE DÖNÜŞLERİN OLMAMASI TARIMI DARBELER

1990’lı yıllarda başlayan yoğun göç dalgası, Van’da tarım ve hayvancılığın çöküş sürecinin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Köylere dönüşün bir türlü sağlanamaması, bu alanda çalışacak yerli çoban, çiftçi ve ara elemanların yokluğuna yol açtı. Bu durum, Van’da hayvancılığı adeta can çekişen bir hale getirdi. Bugün Van’da başta Afganlar olmak üzere, yabancı uyruklu işçiler çobanlık ve tarım işçiliği gibi alanlarda çalıştırılıyor. Van’da, tarım endüstrisi tesislerinde, tarlalarda ya da çiftliklerde çalışacak yerli iş gücü bulunamıyor.

SON DAKİKA: Erciş’in Sesi Selahattin Koşar Hayatını Kaybetti!
SON DAKİKA: Erciş’in Sesi Selahattin Koşar Hayatını Kaybetti!
İçeriği Görüntüle

VAN, BİR ZAMANLAR HAYVANCILIKTA ORTADOĞU VE SOVYETLER’LE TİCARET YAPIYORDU

1970’li ve 1980’li yıllarda Türkiye’deki küçükbaş hayvan varlığının yaklaşık yüzde 20’sini barındıran Van, o dönemlerde başta Orta Doğu ülkeleri olmak üzere, Libya, Mısır ve dönemin Sovyetler Birliği’ne canlı hayvan ve et ihracatı gerçekleştiriyordu. Bu başarılarla Van, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin “hayvancılık başkenti” olarak anılmıştı. Ancak günümüzde bu unvan çoktan unutulmuş gibi.

BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜ HAYVANCILIĞI ZORA SOKTU

Van’ın büyükşehir belediyesi statüsüne kavuşması, köylerin mahalleye dönüştürülmesi, yayla ve mera alanlarının daraltılması gibi mevzuat değişiklikleri de hayvancılığı köşeye sıkıştıran diğer faktörler arasında yer alıyor. Plansız kentleşme ve mevzuat düzenlemeleriyle birlikte üreticiler yıl geçtikçe daha fazla sorunla yüzleşmek zorunda kalıyor.

KÖYE MESLEK UZMANI ATAMASI ŞART

Van’da tarım ve hayvancılığın ayağa kalkması için her köye devlet tarafından ziraat mühendisi, veteriner hekim, tarım teknisyeni, veteriner sağlık teknisyeni, bitki koruma uzmanı, zooteknist, tarım makineleri teknisyeni, su ürünleri mühendisi ve teknisyeni, tarım ekonomisti, peyzaj teknikeri, hayvan ıslah uzmanı, organik tarım uzmanı, tohum ıslah uzmanı gibi uzman personel ataması yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu atamalar sayesinde Van’da hangi toprağa ne ekileceği, hangi hayvan türünün hangi koşullarda yetiştirileceği gibi tüm tarımsal süreçler bilimsel temellere oturtulabilecek. Geleneksel üretim modelleri yerine dijital ve endüstriyel tarım tekniklerinin uygulanması sağlanabilecek.

ATAMALAR DEVLET MEMURU VE KAMU İŞÇİSİ STATÜSÜNDE YAPILMALI

Yalnızca uzmanların değil, aynı zamanda bu sektörün iş gücünü oluşturacak çoban, besici, arıcı, seracı, bağcı, süt üreticisi, tavuk ve kümes hayvanı yetiştiricisi, balıkçı ve at yetiştiricisi gibi alanlarda da istihdamın artırılması gerektiği ifade ediliyor. Bu alanlara yönelik kamu teşviklerinin sunulması, gençlerin yeniden tarım ve hayvancılıkla ilgilenmesini sağlayabilir. Bu kapsamda, at binicisi, köpek eğitmeni, evcil hayvan bakıcısı, zoolog, hayvan kuaförü, hayvan terbiyecisi, hayvan barınak görevlisi ve benzeri yeni mesleklerin de kentte ilgi göreceği öngörülüyor.

KURUMSAL DESTEKLERİN ROLÜ HAYATİ ÖNEMDE

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yanı sıra, il ve ilçe tarım müdürlükleri, TAGEM, TİGEM, TARSİM, TMO gibi kurumların Van’da aktif ve sürekli destek sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca DSİ, DAKA, TKDK, Ziraat Odaları, Süt Üreticileri Birliği, Arı Yetiştiricileri Birliği, Sanayi ve Ticaret Odaları, Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat ve Veteriner Fakülteleri, Sulama Birlikleri gibi kuruluşların daha aktif rol alması gerektiği dile getiriliyor. Bu destekler ekonomik teşviklerden, teknik danışmanlığa; eğitim seminerlerinden üreticiye doğrudan hibe ve kredi desteğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamalı.

KENT TARIMI VE İYİ TARIM UYGULAMALARI DEVREYE SOKULMALI

Van’da şehir içinde uygulanabilir tarım projeleri, seralar ve kooperatiflere dayalı üretim modelleriyle kent tarımı canlandırılmalı. VOTAŞ benzeri projeler yaygınlaştırılarak, iyi tarım uygulamaları desteklenmeli. Devlet tarafından sunulan tarım ve hayvancılık desteklerinin kapsamı genişletilmeli, bu desteklere erişim kolaylaştırılmalı. Köye dönüş projeleri hızlandırılmalı, çiftçiyi cezbedecek hibeler, faizsiz geri ödemeli krediler ve tohum destekleri sunulmalı.

EKİLMEYEN ARAZİLER KİRALANARAK ÜRETİME KAZANDIRILACAK

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı "İşlenmeyen Arazilerin Kiralanması" modeli de Van’daki üreticiler tarafından olumlu karşılanıyor. Türkiye genelinde tespit edilen 300 bin dekar büyüklüğündeki 25 binden fazla boş parsel, Kasım 2025 itibarıyla yeniden üretime kazandırılacak. Bu araziler, öncelikle bulunduğu köydeki çiftçilere kiralanacak. Ardından tarımsal kooperatifler, üretici birlikleri ve gönüllü kuruluşlar da bu arazilerden faydalanabilecek. Amaç; küçük üreticiyi desteklemek, kırsal kalkınmayı hızlandırmak ve gençleri tekrar toprağa bağlamak.

BELEDİYELERDEN TAKDİRE DEĞER PROJELER

Van Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerinin tarım ve hayvancılığa yönelik sunduğu proje destekleri de kentte olumlu yankılar uyandırıyor. Yerel yönetimlerin de bu sürece dahil edilerek üreticiyi teşvik etmesi, sektördeki canlılığın artmasına katkı sağlıyor.

VAN İÇİN STRATEJİK SEFERBERLİK ŞART

Bir dönem Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta lider şehri olan Van, bugün tarımsal üretimde ve hayvancılıkta ciddi kan kaybediyor. Uzmanlara göre bu kötü gidişat, doğru planlama ve devlet destekli atamalarla tersine çevrilebilir. Van’ın yeniden tarım ve hayvancılığın başkenti olması için seferberlik ruhuyla hareket edilmesi gerekiyor.

Muhabir: MERVE iŞLER