Van’da Ehmedê Xanî Enstitüsü tarafından, Kürt edebiyatının ölümsüz eseri Mem û Zîn’in yazılışının 330. yılı dolayısıyla düzenlenen “Sempozyuma Ehmedê Xanî” etkinliği, yazarlar, akademisyenler ve sanatçılardan yoğun ilgi gördü.
Van Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen sempozyumda, 17. yüzyılın büyük düşünürü ve edebiyatçısı Ehmedê Xanî’nin bıraktığı felsefi, edebi ve toplumsal miras kapsamlı biçimde ele alındı. Gün boyu süren etkinlikte akademisyenler, araştırmacılar ve sanatçılar, Xanî’nin eserlerinin çağlar ötesine uzanan etkisini değerlendirdi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden çok sayıda akademisyenin sunum yaptığı programda, Mem û Zîn’in sadece bir aşk hikâyesi değil, bir halkın varoluş arayışını ve kültürel kimliğini temsil eden derin bir eser olduğu vurgulandı.
Ehmedê Xanî Enstitüsü Danışma Kurulu Üyesi Mahmut Eşut moderatorlüğünde düzenlenen sempozyum, sabah saat 10.00’da açılış konuşmalarıyla başladı. İlk oturumda Doç. Dr. Yakup Aykaç, Ramazan Kaya, Kenan Söylemez ve Dr. İsmail Aydoğdu sunumlarını gerçekleştirdi. İkinci oturumda Prof. Dr. Mehmet Bakır Şengül, İhsan Colemergî, Dr. Sami Çeliktaş ve Bayram Ayaz, Ehmedê Xanî’nin edebi yönünü, felsefesini ve eserlerinin kültürel boyutunu ele aldı. Öğleden sonra düzenlenen üçüncü oturumda ise Doç. Dr. İlyas Suvağci, Dr. Enver Göçen, Doç. Dr. Kenan Bulut ve Dr. Mehmet Nur Yavuzer değerlendirmelerde bulundu.
“AMAÇ EHMEDÊ XANİ’Yİ DÜNYAYA TANITMAK”
Etkinliğin açılışında konuşan Ehmedê Xani Enstitüsü Genel Koordinatörü Mahir Taha, sempozyumun amacına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sempozyum, Ehmedê Xani’nin 1695 yılında kaleme aldığı Mem û Zîn adlı eserinin 330. yılı anısına düzenlenen bir konferanstır. Konferansımıza ağırlıklı olarak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde akademik çalışmalarını sürdüren akademisyenler katılmıştır. Bunun dışında Van ve çevre illerden gelen yazarlar, araştırmacılar ve izleyiciler de etkinliğe iştirak etmiştir.”
“EHMEDÊ XANÎ, KÜRTLERİN GOETHE’Sİ, SHAKESPEARE’İ, CERVANTES’İ”
Ehmedê Xani Enstitüsü’nün en büyük amacının, bugüne kadar ihmal edilen bir gerçeği hem bölge hem de uluslararası alanda gün yüzüne çıkarmak olduğunu söyleyen Taha, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Nasıl ki Almanların Goethe’si, İspanyolların Cervantes’i ve İngilizlerin Shakespeare’i varsa, biz de Ehmedê Xânî’yi aynı düzeyde bir filozof ve şahsiyet olarak tanıtmayı hedefliyoruz. Ehmedê Xânî, hem bölgemiz hem de bölge halkı açısından çok önemli bir şahsiyettir. Onun tanınması, tanıtılması ve bugüne kadar tam anlamıyla algılanmamış kişiliğinin gün yüzüne çıkarılması hepimizin görevidir.”
Etkinliğe ayrıca yurtdışından da çok sayıda isim mesaj gönderdi. İsveç, Almanya, Amerika ve Ortadoğu’dan akademisyenler, araştırmacılar ve yazarlar sempozyuma desteklerini iletti. Niels Thomsen, Kazihiro Frukava, Gertrud Junker, Murad Ciwan, Mehmet Gültekin, Prof. Dr. Mücahit Bilici, Abdullah Yaşin, Xelil Duhoki, Lokman Polat, Rohat Alakom, Memo Şahin, Necdet Takva, Jan Dost, Feryad Fazil Omar, Hesen Silêvanî, Cihad İlçin ve Dr. Sharif Bajo gibi isimlerin mesajları okundu.
Etkinliğin son bölümünde ise Kuarteta Amürên Jidar tarafından verilen konser, salondaki katılımcılara müzik ziyafeti sundu. Konserin ardından etkinliğe katkı sunan isimlere teşekkür belgeleri takdim edildi.
