Van’da işsizlik, umutsuzluk, eğitim yetersizliği, adalete olan güvensizlik, ekonomik zorluklar, sigara, alkol, madde bağımlılığı, kötü alışkanlıklar, iletişim kuramama, silahlanmanın yaygınlaşması, barış ve affetme duygusunun eksikliği toplumda şiddeti besleyen unsurlar arasında yer alıyor.
İranlı sosyolog Ali Şeriati’nin “Okuyun, çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor” sözünün altı bir kez daha çiziliyor. Van’da yaşanan sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlar, şiddetin temelini oluşturuyor. Eğitim eksikliği ve artan umutsuzluk, öfke patlamalarına zemin hazırlıyor. Van Psikolojik Danışmanlar Derneği Başkanı Ferhat Men, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “Bazı Vanlı bireyler duygularını ifade etmeyi değil, bağırmayı ve vurmayı öğreniyor.” sözleriyle yaşanan tehlikeye dikkat çekti.
VAN’DA ARTAN CİNAYETLER VE ŞİDDET OLAYLARI ENDİŞEYE NEDEN OLUYOR
Son dönemlerde Van’da artış gösteren cinayet ve şiddet olayları, toplumun ruh halini derinden sarsıyor. Özellikle gençler arasında artan işsizlik ve umutsuzluk, bireylerin öfke kontrolünü kaybetmesine neden olurken, şiddeti bir çözüm yolu olarak benimsemelerine neden oluyor. Eğitim yetersizliği, bireylerin sorunlarını barışçıl yollarla çözmesini engelliyor. Sosyal medyada dolaşıma giren şiddet görüntüleri ise bu şiddeti meşrulaştıran bir etki yaratıyor. Güvenlik açıkları ve adalet sistemine duyulan güvensizlik de şiddet eğilimini körüklüyor. Van Psikolojik Danışmanlar Derneği Başkanı Ferhat Men, şiddetin yalnızca sosyo-ekonomik nedenlerle değil, aynı zamanda psikolojik ve kültürel kökleriyle de değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “İnsanlar öfkelerini kontrol edemiyor. Sigara, madde bağımlılığı yaygın ama en önemlisi, iletişim kurmayı bilmiyoruz. Van’da iletişim kültürü yeterince gelişmemiş bir durumda. Bazı insanlar, bir parlamada hemen şiddete yöneliyor,” diyen Men, bu davranışların çocuklukta bastırılan duygularla da bağlantılı olduğunu ifade etti.
“TOPLUMSAL TRAVMALAR RUH SAĞLIĞINI SARSTI”
Van’da son yıllarda yaşanan travmatik olaylar, toplumun psikolojik sağlığı üzerinde ağır izler bırakıyor. Özellikle sosyal medya fenomeni Arda Edeoğlu’na yönelik silahlı saldırı olayı, şehirde derin etkiler yarattı. Dernek Başkanı Ferhat Men, “Hangi çocuk etkilenmedi ki? Yakınımızda olunca daha fazla travma yaşıyoruz,” diyerek Van halkının duygusal bağlarının kuvvetli olduğuna dikkat çekti. Men, “Ben eğitimcilik yaptığım dönemde deprem değil, köpek saldırısı daha çok travma yaratmıştı. Van halkı duygusal bir toplum. Aile bağları güçlü. Yaşanan her olayı çok daha derinden hissediyoruz,” sözleriyle halkın yaşadığı psikolojik yükü gözler önüne serdi.
MADDE VE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI TEHLİKESİ BÜYÜYOR
Okullarda çocukların enerjilerini atacak alanların yetersizliğine dikkat çeken Ferhat Men, teknoloji bağımlılığının çocuklarda dikkat dağınıklığı, agresiflik ve sosyal kopukluklara yol açtığını belirtti. Bunun yanı sıra sigara ve madde kullanımının da öfke patlamalarını tetiklediğini dile getiren Men, “Okullarda teknoloji, sigara ve madde bağımlılığıyla ilgili ciddi çalışmalar yapılmalı. Biz ara buluculuk eğitimleri, İletişim Kültürü eğitimleri veriyorduk, çocuklar öğrendiklerini arkadaşlarıyla paylaşıyordu. Bu tarz eğitimler çarpan etkisi yaratıyor. Ancak birçok okulda psikolojik danışman yok ve okul idareleri bu konuya yeterince eğilmiyor,” sözleriyle eğitim sistemindeki eksikliklere dikkat çekti.
SİLAHLANMA VE ŞİDDETİN SOSYAL KABULÜ: TEHLİKELİ BİR YÜKSELİŞ
Van’da bireysel silahlanmanın yaygınlaşması, öfke anlarında cinayetlerin işlenmesini kolaylaştırıyor. Sınır kenti olması nedeniyle silaha erişimin kolay olduğu Van’da, silahlı bireylerin toplumda ciddi risk oluşturduğunu belirten Ferhat Men, “Sınır kentiyiz belki ama bu kadar kolay silaha ulaşılmamalı. Silah taşıyan, nefret söylemi kullanan, öfkesini kontrol edemeyen bireyler toplumda ciddi risk oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Men, ayrıca suçun sosyal çevrelerde kahramanlaştırılmasının da bir başka tehlikeye işaret ettiğini vurguladı: “Bir kişi hapse giriyor, çıkıyor ve çevresinde kahraman gibi karşılanıyor. Çocuklar çevrelerinden gördüğü modellerle şekilleniyor. İzledikleri videolu oyunlarda bile şiddet var.”
“AFFETMEYİ ÖĞRENMEZSEK, KAYBETMEYE DEVAM EDERİZ”
Toplumda barış, affetme ve uzlaşı kültürünün zayıf olduğunu belirten Men, “Masada oturup konuşarak çözülmeyecek sorun yok. Ama bizde olay büyüyor, sonra aşiret liderleri barıştırma yapıyor. Demek ki bu mümkün ama olay büyümeden neden baştan yapılmıyor,” sözleriyle uzlaşı kültürünün topluma yerleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“ŞİDDETİN PANZEHİRİ İLETİŞİMDİR”
Şiddetin panzehiri olduğunu ifade eden Men, “Tüm düşmanlarımı yenemedim, ben de hepsini affettim. Affetmek zayıflık değil, bir güçtür. Bu kültürü topluma yerleştirmeliyiz. Bayramdan bayrama değil, her gün konuşmalı, her gün uzlaşmalı, her gün barışmalıyız,” sözleriyle, iletişim kültürünün toplumsal barışın anahtarı olduğunu vurguladı.
