Türkiye genelinde kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler hızla artarken, Van özelinde son iki yılda 23 kadın erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yetersiz yasalar ve cezasızlık politikaları, kadınların yaşam haklarını tehdit ediyor. Kadın dernekleri, artan başvurular ve şiddet vakalarıyla dikkat çekiyor.
Türkiye’de kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler, giderek büyüyen bir toplumsal kriz haline gelirken, Van bu durumun en fazla hissedildiği yerlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre, 2023 yılında 438 kadın öldürüldü, 2024’ün ilk sekiz ayında ise bu sayı 280’e ulaştı. 50 kadının ölümü de şüpheli ölüm olarak kaydedildi. Van Star Kadın Derneği ve İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, Van’da son iki yılda 23 kadın, erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti. 18 yaş altı 6 genç kız ve 18 yaş üzeri 11 kadın intihar etti. Şüpheli ölümler ve intiharlar, bu tabloyu daha da karanlık hale getiriyor. İnsan Hakları Derneği’nin Kasım 2023 raporunda, şüpheli kadın ölümlerinin en fazla görüldüğü 3 ilin Hakkâri, Van ve Şanlıurfa olduğu raporlara yansıdı.
Van Star Kadın Derneği’nin tespitlerine göre, Van’da geçen yıl meydana gelen kadına yönelik bazı şiddet olayları şöyle:
-5 Nisan’da Van’ın Başkale ilçesine bağlı Bebleşan köyünde H.B. adlı genç kadın şüpheli şekilde öldü.
-Van’ın Başkale İlçesine bağlı Azikli köyünde 65 yaşındaki H.O. şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-1 Mart 2023’te Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde 18 yaşındaki genç kızın intihar etti.
-Van’ın Erciş ilçesinde S.S. isimli 70 yaşındaki kadın, sokakta donmuş olarak bulundu.
-Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çakırbey Mahallesi’nde F.M. şüpheli bir şekilde ateşli silahla yaşamını yitirmiş halde bulundu.
-Van’ın Bahçesaray ilçesinde S.M. isimli kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yoldüştü Mahallesi’nde H.A. isimli kadın, şüpheli bir şekilde ateşli silahla vurulmuş halde bulundu.
-Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Kandahar Mahallesi’nde 55 yaşındaki Ş.Ç. adlı kadının tandırın içine düşerek hayatını kaybetti. kaybedildiği öğrenildi.
-Van’ın Erciş ilçesine bağlı Düvenci mahallesinde E.D. isimli kadın, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Ali Paşa Mahallesi’nde yaşayan D.Y. şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
-Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Alipaşa Mahallesi’nde N.A. adlı kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kadının evinde cam silerken düştüğü iddia edildi.
-Van’ın İpekyolu ilçesinde R.G. isimli bir kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdimiş halde bulundu.
-Van’ın İpekyolu ilçesinde 60 yaşlarındaki bir kadın, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Özalp ilçesine bağlı kırsal mahalle olan Yukarı Turgalı’da bir kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
-Van’ın İpekyolu ilçesinde A.G. isimli kadın, şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Erciş ilçesinde ikamet eden 19 yaşındaki dershane öğrencisi C.B. şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Koyunyatağı Mahallesi’nde Ö.A. (19) şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’da S.D. intihar ettiği iddiasıyla ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.S.D.’nin evli olduğu Melik Dinçer tarafından 7 yıl boyunca sistematik olarak şiddete uğradığı, iki kez şikayetçi olduğu öğrenildi.
AYNI DERNEĞİN 2024 VERİLERİNDEN BAZILARI İSE ŞU ŞEKİLDE:
-Y.L adındaki kadın, Mart 2024 tarihinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. 31 Mart’ta ismi bilinmeyen bir kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Edremit İlçesine bağlı Yeni TOKİ’de 16 Nisan 2024’te Ş.B adlı genç kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Saray İlçesine bağlı Gözeldere Mezrası’ndaki Bakışık Mahallesi’nde, 19 Mart 2024 günü, E.İ ateşli silahla şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi’nde 20 yaşındaki M.B. adlı kadın, ağabeyine ait evde ölü bulundu.
-Kimliği belirsiz olan 17 yaşındaki lise öğrencisi, 18 Nisan’da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Gevaş’ta kimliği belirsiz bir başka kadın, 2 Mayıs 2024 tarihinde, eşi Kıbrıs’a çalışmaya gittikten 5 gün sonra, şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
-Nisan 2024’te B.D.adında bir genç kız, babasının av tüfeğiyle şüpheli bir şekilde intihar etti.
“KORUNAN FAİLLER ŞÜPHELİ ÖLÜMLERİ DOĞURUYOR"
Feminist aktivist Zozan Özgökçe, Rojin Kabaiş davasını örnek göstererek, kadınların yaşadığı ihmal ve cezasızlık kültürüne dikkat çekti.
Özgökçe, Van'da yaşanan Rojin Kabaiş cinayetinin ardından yaptığı değerlendirmede, "şüpheli ölüm" kavramının ardındaki gerçeğe dikkat çekti. Kabaiş'in ölümünün başlangıçta intihar olarak gösterilmesine rağmen, olayın şüphelerle dolu olduğunu belirtti. Özgökçe, bir üniversitede kameraların çalışmaması ve cesedin bulunma şekli gibi detayların, dosyadaki gizlilik kararı ile birleştiğinde akıllara "korunan birileri mi var?" sorusunu getirdiğini ifade etti.
Özgökçe, kadın cinayetlerinin çoğunun faillerinin belli olduğunu, ancak adli ve kolluk güçleri tarafından korunan faillerin olmasının bu ölümleri "şüpheli" kıldığını dile getirdi: "Eğer fail yargı, kolluk veya ilgili kurumlar tarafından korunuyorsa, o da şüpheli ölüm oluyor."
"KADINLAR KURBAN EDİLİYOR: YARGI VE AİLE BASKISI"
Özgökçe, kadınların şiddeti rapor etmekten çekinmesinin ardında yatan nedenleri şu sözlerle açıkladı: “Toplumsal ve aile baskısının, kadınların şikayetlerini geri çekmelerine, hukuki süreçlerde tanıklık etmekten çekinen çevreler ve "aile kurumunun korunması" adına kadınların kurban edildiğini söyledi. "Adli mercilerde çalışan kişilerin kadına bakış açısı da çok sorunlu. Şiddete uğrayan kadınları ikna edip aileye, şiddet ortamına geri gönderiyorlar" diyerek yargı sistemindeki aksaklıklara işaret etti.
Ayrıca, 6 bin 284 sayılı yasanın yeterince uygulanmadığını ve Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin kadınların korumasız kalmasına yol açtığını vurguladı. Van'ın yoksulluk endeksinde son sırada yer alması nedeniyle kadınların daha da dezavantajlı bir konumda olduğunu belirterek, bir kadının sığınma talebinin dahi çoğu zaman mümkün olamadığını ekledi.
"ŞİDDET NORMALLEŞTİRİLİYOR”
Cezasızlık kültürünün artık her alana yayıldığını ve bu durumun toplumda bir norm haline geldiğini ifade eden Özgökçe, özellikle dijital ve flört şiddetinin yaygınlaştığını, ancak failler ceza almadığı için bu şiddet döngüsünün kırılmadığını belirtti. Toplumun, şiddete uğrayan kadını "Neden cevap verdin?", "Neden oraya gittin?" gibi sorularla suçladığını, bu durumun da kadınların maruz kaldığı şiddeti normalleştirdiğini dile getirdi.
”KADINLAR GÜVENCE ALTINDA DEĞİL”
Bu kısır döngüyü kırmak için acil önlemlerin alınması gerektiğini söyleyen Özgökçe, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Artık bu kültürel cezasızlığın bu hale gelmesi, toplumda kadına yönelik şiddetin bu kadar zirvede olması ama hiçbir şey yapılmaması... Ne dirisine ne ölüsüne olan bir şey yok, yani bir değeri yok toplumda. Bugün geçtikçe değersizleşiyor. Bütün anayasal haklar şu anda ayaklar altında ve hiçbiri güvence altında değil. Bunun için ciddi yaptırımlar lazım ve rejimin değişmesi lazım."