Van esnafı alarm veriyor! Yılın üçüncü çeyreğinde kazanç değil zarar konuşuluyor, destek yerine vaatler havada kalıyor.
Yeni yıla umutla başlayan Van esnafı, 2025’in üçüncü çeyreğinde sert bir ekonomik gerçekle karşı karşıya kaldı. Ayakta kalmaya çalışan esnaflar, artan maliyetler, piyasa belirsizlikleri ve yetersiz destek nedeniyle zor günler geçiriyor. Yılların emeğiyle kurulan işletmeler bir bir kapanma riskiyle yüz yüze. Esnafın tek ortak talebi ise adil destek, istikrarlı ekonomi ve yerelden genele dayanışma…
"KAZANÇ YOK, UMUT TÜKENİYOR"
İç piyasadaki durgunluk, döviz kurlarındaki dalgalanma, enerji ve kira zamları, belediyelerin yetersiz hizmetleri ve küresel krizler özellikle küçük esnafı vurdu. Günü siftahsız kapatan, borçla ürün alıp ödemesini yapamayan birçok işletme sahibi, yaşanan krizi “ekonomik dar boğaz” olarak tanımlıyor.
Vanlı esnaf, 2025’in ilk yarısında kurduğu planları rafa kaldırmış durumda. Şimdi tek hedefleri: Dükkanı açık tutabilmek, temel giderleri karşılamak ve günü zararsız kapatmak. Ancak beklentiler kadar kaygılar da büyüyor.
“YENİ İŞYERİ AÇMA KONUSUNDA KORKUMUZ VAR”
1983 yılından bu yana Van’da esnaflık yapan Abdülmecit Berk, yaşadığı sıkıntıları şu sözlerle özetliyor:
“Bu yıl yaşanan belirsizlik, önceki yıllarla kıyaslanamayacak kadar ağır geçti. En büyük sorun ekonomik güven eksikliği. Yeni işyeri açmak isteyen kimse cesaret edemiyor. ‘Ya batarsam?’ korkusu herkesin içinde. Akaryakıt, Euro, Dolar, altın... Hangisine yetişeceksin? Sabah bir fiyat, akşam başka fiyat. Bir torba çimentoyu bile güvenle alamıyoruz. Üstelik savaşlar da bizi etkiliyor. Suriye, İran, Ukrayna’daki her kriz bize fatura olarak dönüyor. Van’daki belediye hizmetleri de bu şartlarda esnafa destek olmaktan çok uzak. Altyapı sorunları çözülemedi, yollar kötü. Borçla mal alan müşterilerin ödeme garantisi yok. Her şey belirsizlik içinde.”
“BİR EVDE 10 KİŞİ SADECE KURU EKMEK Mİ YESİN?”
Fırıncı ve restoran işletmecisi Süleyman Gürmez ise artan hammadde maliyetleri ve kamu rekabetinden şikayetçi:
“Unun çuvalı 1.200 lirayı geçti, ekmek 12 lira oldu ama biz zam yapamıyoruz. Vatandaş alamıyor çünkü alım gücü dibe vurdu. Bir evde 10 kişi yaşasa, günde iki ekmek alsa ayda 240 lira sadece ekmek gideri. Biz bu halkın alım gücüne göre hareket etmek zorundayız ama belediyeler yemek sektörüne girerek bize rakip oluyor. Bu adil değil. Kiram geçen yıl 7 bindi, bu sene 40 bin lira oldu. Hiçbir destek bu artışın altında kalmamıza yetmiyor. Gelirimiz yerinde sayarken, giderimiz katlandı. Bu hızla giderse küçük esnaf diye bir şey kalmayacak. Yetkililer gerçekten batmamızı mı bekliyor, anlamıyoruz.”
“İKİ HAFTADIR SİFTAH YAPMAYAN VAR”
Cam ve doğrama sektöründe faaliyet gösteren Malik Duman da inşaat sektöründeki yavaşlamadan doğrudan etkilenenlerden:
“İnşaat neredeyse durma noktasına geldi. Biz de sipariş alamaz hale geldik. Ürün fiyatları sürekli artıyor, müşteriler azalıyor. Geçen ay yüzde 9, bu ay yüzde 14 zam geldi. Hammaddeye ulaşamıyoruz. Siftah yapmadan kepenk kapatan arkadaşlarımız var. Enerji maliyetleri hepimizi doğrudan etkiliyor. Üretim yapan firmalar da artan elektrik ve doğalgazla boğuşuyor. Onlara gelen zam, bizim malımıza da yansıyor. Bu zincir kırılmadıkça müşteri de biz de zarar görüyoruz.”
ESNAFIN ORTAK SESİ: DESTEK YOK, UMUT AZALIYOR
2025 yılının üçüncü çeyreği geride kalırken Vanlı esnaf, geçen süreci zarar, belirsizlik ve umutsuzlukla özetliyor. Kazanç sağlamak neredeyse imkânsız hale gelirken, maliyetlerin yükselmesi ve tüketici talebinin düşmesi şehirde ticaretin nabzını düşürdü.
Kimi esnaf, bölgesel istikrarsızlığın ekonomiyi doğrudan etkilediğini belirtiyor, kimi ise devletin ve yerel yönetimlerin “gerçekten sahaya inmesi” gerektiğini savunuyor. Desteklerin adil ve doğrudan verilmesini, fırsatçılığın önüne geçilmesini ve belediyelerin rekabetten ziyade iş birliği içinde olmasını talep ediyorlar.
YILIN SON DÖNEMİNE GİRERKEN BEKLENTİLER NET: İSTİKRAR, DESTEK VE ADALET
Vanlı esnafların artık plan yapacak gücü kalmadı. Yılın son çeyreğine girilirken umutlar giderek azalıyor, beklentiler ise net:
- Zamların kontrol altına alınması
- Devlet desteklerinin gerçek esnafa ulaşması
- Belediyelerin rekabet değil çözüm ortağı olması
- Küçük esnafın sesinin duyulması
Birçok esnaf, savaşların sona ermesinin ve barış ortamının sağlanmasının ekonomiye de olumlu yansıyacağını savunuyor. Ancak bugünkü gidişat, “dayanacak gücümüz kalmadı” diyen esnafı çaresizliğe itiyor.