Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul’daki bazı ilçe kongrelerinin durdurulmasına dair yapılan itirazları kabul edildi. Verilen kararla birlikte, 14 ilçede kongrelerin önünü kapatan seçim kurulu kararları geçersiz sayıldı. CHP’nin il başkanlığına dair yaptığı ayrı bir itiraz ise kabul edilmedi.
İtirazların kabulüyle birlikte Sarıyer, Tuzla, Bakırköy, Başakşehir ve Ataşehir’deki kongrelerin devam etmesinin önü açıldı. Aynı zamanda Küçükçekmece, Sancaktepe, Bayrampaşa, Esenyurt, Çekmeköy, Avcılar, Beylikdüzü, Kartal ve Zeytinburnu’nda da benzer yönde karar çıktı. Bu ilçelerde süreç kaldığı yerden devam edecek.
CHP'nin İstanbul İl Kongresi ile ilgili yaptığı itiraz ise kabul edilmedi. Böylece İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasına ilişkin alınan yargı kararı geçerliliğini koruyor.
YSK Başkanı Ahmet Yener konuyla ilgili şunları söyledi:
"Kurulumuz CHP'nin yaptığı itirazı değerlendirdi. Yapılan toplantı sonucunda Sarıyer, Tuzla, Bakırköy, Başakşehir, Ataşehir ilçe seçim kurullarının başlayan kongre sürecinin durdurulmasına ilişkin alınan kararlar 'tam kanunsuzluk' nedeniyle kaldırılmıştır. Kongrelerin kaldığı yerden devamına karar verilmiştir. CHP'nin il yönetimine ilişkin alınan karara yönelik yaptığı itiraz ise kurul toplantısı sonucu reddedilmiştir."
NE OLMUŞTU?
CHP İstanbul teşkilatındaki kongre süreci, geçen yıl açılan bir dava nedeniyle durdurulmuştu. 8 Ekim 2023’te yapılan il kongresi sonrası açılan dava sonucunda mahkeme, mevcut İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden aldı. Yerine, eski milletvekili Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasına karar verildi. Mahkeme aynı zamanda yürütülen kongre sürecine de tedbir konulmasına hükmetti.
Bu doğrultuda ilk olarak Ataşehir’deki ilçe kongresi durduruldu. Ardından Esenyurt, Sarıyer, Bakırköy ve Başakşehir ilçe seçim kurulları da benzer kararlar alarak süreci askıya aldı.
CHP’DEN YSK’YA BAŞVURU
CHP, bu kararların siyasi bir müdahaleye dönüştüğü görüşüyle YSK’ya başvurarak sürecin yeniden başlamasını talep etti. Parti, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2 Eylül 2025 tarihli kararının “hukuken ve fiilen icrası mümkün olmayan bir görev gaspı” oluşturduğunu ileri sürdü.
YSK’ya sunulan dilekçede, bu gerekçeyle alınan ilçe seçim kurulu kararlarının “tam kanunsuzluk” oluşturduğu savunuldu.
