Büyük Oyun – 12+
1 Perde
Yazan: Yunus Emre Gümüş
Yöneten: Sibel Erdenk
Hafta sonu Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde Ankara Devlet Tiyatrosu’nun turne oyunu *“Kadınlar, Filler ve Saireler”*i izledim. Açıkça söylemeliyim ki oyun, özellikle oyunculuk disiplini ve bütünlüğüyle beş yıldızı hak eden bir performanstı.
Oyunun Konusu
Büyük bir şehirde, sıradan bir apartmanda yan yana yaşayan üç kadının trajikomik hayatlarına odaklanan oyun;
* On iki yıllık sevgilisi tarafından evlilik hazırlıkları sırasında terk edilen bir kadının hayata tutunma çabası,
* Ömrünü başkalarının mutluluğuna adamış bir kadının, rahmi alınmadan önce son kez anne olma arzusu,
* Günübirlik ilişkilerden sıyrılıp beyaz atlı prensini arayan, her sabah yalnızlığa uyanan başka bir kadının bitmeyen hayalleri üzerine kurulu.
Birbirlerinden habersiz ama aynı yalnızlığın içinde sıkışmış üç kentli kadının aileleriyle, ilişkileriyle, erkeklerle ve en çok da kendileriyle baş etmeye çalıştıkları bu hikâye; karanlığına rağmen eğlenceli bir tonda ilerliyor.
Bu kadınların fillere nasıl bağlandığını ise ancak hikâyenin derinlerine indikçe görmek mümkün…
Dramaturji ve Sahne Yapısı
Oyun, durağan başlayan temposunu giderek yükselten bir çizgide ilerliyor. Dramaturji sağlam kurulmuş; hikâyeyi bir araya getiren ironik rüya sahnesi ise oyunun kırılma noktası. O andan itibaren hem ritim çözülüyor hem de seyircinin oyunla kurduğu bağ güçleniyor.
Bu noktadan sonrası tamamen oyunculuk üzerine kurulu.
Ankara DT’nin Oyunculuk Gücü
Metnin ağırlığı düşünüldüğünde zayıf oyunculuklarla kolaylıkla dağılabilecek bir oyun bu. Ancak Ankara Devlet Tiyatrosu ekibi, metni taşıdığı gibi sahneye adeta oyunculuk dersi bırakmış oldu. Van izleyicisi, uzun süredir özlemini duyduğu gerçek oyunculuğu sahnede görme fırsatı buldu.
Bir kez daha anlaşılıyor ki oyunculuk yalnızca bir diploma meselesi değildir. Sahne varlığı, içtenlik, ritim ve karakterin nabzına tutunma: bunlar sahte bir şekilde üretilemez.
Turne oyunları arasında kalite farkı elbette oluyor; fakat Kadınlar, Filler ve Saireler ile Buda Geçer Ya Hu, son yıllarda Van sahnesine oyunculuk açısından en temiz tat bırakan oyunlardan oldu.
Sahne Üzerinde Ahkâm Kesilir
Bugün konservatuvar mezunu olduğunu söyleyerek ahkâm kesen çok insan var. Oysa ahkâm sahnede kesilir.
Büyük usta Tomas Fasülyeciyan demişti ya:
“Aktör dediğin nedir? Oynarken varsın. Oynamayınca sesin, gök kubbede hoş bir seda olup kalır.”
Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bu oyunu da Van’a gelip bir ders bırakıp gitti.
Anlatan da sivrisinek saz…
