Perşembe günü Elazığ yine bize misafir olacak. Aslında böyle bir yazıyı kaleme almak istemiyordum. Son maçta Elazığ’da yaşanan ve hepimizin tasvip etmediği olayları birebir yaşamış biri olarak, bu konuları gündeme getirmek istemezdim. Ancak play-off grup finalinde tekrar karşı karşıya gelince, taraftarımızı sağduyuya çağırmayı kendime görev bildim.
Öncelikle Elazığ’da yaşanan olaylara kısa bir değinmeden geçemeyeceğim. Bildiğiniz üzere Vanspor kafilesi, maçtan iki gün önce Elazığ’a gitmiş ve çalışmalarını orada sürdürmüştü. Takım Elazığ’dayken, o süreç içerisinde herhangi bir tatsızlık yaşanmamıştı. Maç günü takım, yöneticilerimiz ve Van’dan giden gazeteciler gayet iyi bir şekilde ağırlandık. TSYD Elazığ Şube Başkanı Coşkun Kamaç, sağ olsun, bizimle çok ilgilendi. Yöneticilerimiz de aynı şekilde iyi karşılandı.
Maç, ufak tefek sorunlar olsa da gayet güzel bir ortamda geçti. Yöneticilerimiz için ayrı bir loca ayrılmıştı ve onlar da gayet güzel ağırlandı. Ta ki Elazığspor’un eski bir yöneticisi, kedi gibi bizim yöneticilerin olduğu locaya tırmanıncaya kadar. Elbette maç esnasında zaman zaman ufak tefek el kol hareketleri olsa da Elazığ taraftarı genel olarak olumlu bir tutum sergiledi. Eski Elazığ yöneticisi provokatörlük yapmış olsa da, olumlu ve ılımlı insanların sayesinde ortam fazla gerilmedi.
Maçtan sonra güvenlik nedeniyle yöneticilerimiz 40 dakika locada bekletildi. Bu doğru. Ancak 6 kişilik yönetici grubunu 40 dakika locada bekletip güvenlik sorununu mesele haline getiren Elazığ emniyeti burada kabahatlidir. Beş kişinin güvenliğini sağlayamıyorsan, elbette ortalık toz duman olur. Otobüs taşlama olayını kimsenin tasvip etmesini bekleyemeyiz. Üç beş kişinin yaptığı bir olayı tüm Elazığ halkına mal etmek doğru değildir. Elbette faşist zihniyetli insanlar vardır, ama genel olarak iki il arasında çok büyük olaylar varmış gibi davranmak, her iki ile de zarar verir.
Şimdi Perşembe günü Elazığ bize tekrar misafir olacak. Bize düşen, misafirperverliğimizi bir kez daha göstermektir. Takımımızın zarar görmemesi için provokasyonlara karşı dikkatli olmalı, bu tür olaylardan uzak durmalıyız. Bu takımı biz buraya getirdik, son virajda kendi takımımıza zarar vermemeliyiz.
Perşembe günü o stadı tıka basa doldurmalıyız. Bu takım, bu şehrin bir gururudur. Erol Temel ve yönetici arkadaşların büyük emeği oldu. Birçok fedakârlık yaptılar. Takım, ilk defa kimseye el açmadan, dilenci gibi görülmeden bu noktaya geldi. Bu şehrin en zengini, Vanspor’a on kutu helvayı çok gördü. Bu yüzden, yönetim kurulu üyelerine sahip çıkmak hepimizin borcudur.
Bu yönetim, takım çıksa da çıkamasa da bir alkışı hak ediyor.