Trendyol 1. Lig’in dördüncü hafta maçında evinde karşılaştığı Bandırmaspor karşısında Vanspor tam anlamıyla bir amatör küme takımın dönüştü.
Ligin güçlü takımlarından biri olan Boluspor’u deplasmanda 3-2 yenme başarısı gösteren, yine aynı şekilde ligin iddialı takımlarından Iğdırsporla deplasmanda berabere kalan Vanspor, kendi evinde karşılaştığı vasat takımlardan Bandırmaspor’a karşı oynadığı hantal ve de amatör oyunla sahadan 2-1 mağlup ayrıldı.
Televizyonda izlediğim bu maçla ilgili bazı detayları aktardıktan sonra birkaç sorum olacak.
Vanspor’da bir defans düzeni görmedim, üçlü ya da dörtlü olması gerekirken tek kişiye teslim edilen bir defans vardı. Zaten bu nedenle de rakip takımdan tek bir ileri oyuncu herhangi bir organize atak olmadan tek başına iki tane gol attı. Yani koca Vanspor takımı aslında bir kişiye yenildi. Çünkü defans bu tek kişiyi ciddiye almadı, özgüven numarası çekti, ama nihayetinde golleri yemekten kurtulamadı.
Özgüven dedim de şunu çok duyarız: “En fazla kazayı kendine güvenen şoförler yapar”
Ve yine Vanspor’un orta sahası, ileri ucu diye bir tanımlama yapmam da mümkün değil bu maç için, dedim ya tamamen amatörce bir oyun sergilendi. O nedenle de ortaya bir orta saha ve ileri uç performansı çıkmadı, atılan tek gol de bir kişisel beceri golüydü, takımın ürettiği hakiki ve organize gol değildi.
Amatörce hareketler
Maçtaki bazı amatörce hareketlere örnek vereyim, bu yazıyı okuyup abartılı bulanlar ya da haksızlık ettiğimi düşünenler internetten yeniden izleyebilir.
Bir kere takım topu yere indirmeden hep havada oynamaya çalıştı. Yanındaki arkadaşına bile arada bir rakip oyuncu olmadığı halde topun dibine girerek havadan pas verildi. Sayısız pas kenar oyuncusuna atılırken auta nişanlandı. Saysız pas rakibe gitti. Kazanılan toplar erken kaybedildi. Paslarla rakip kaleye gitmek yerine yapılan mesafe dışı ortaların tümünü rakip defans rahatlıkla kontrol etti.
Takım 2-0 geride iken kazanılan iki tane korner rakip kale yerine orta sahada bekleyen defans oyuncusuna yollandı. Kullanılan hiçbir korner rakip kale içinde tehlike yaratmadı, karambol oluşturmadı.
Rakip kale önünde kazanılan ve kaleye şut çekme mesafesinde olan serbest vuruş yine takım 2-0 geride iken rakip kale içinde bekleyen takım oyuncularına ya da direkt kaleye doğru değil yine kornerlerde olduğu gibi orta sahada bekleyen defans oyuncusuna yollandı. Amatörün de gerisinde bir hareket, mahalle maçlarında bile böyle bir hareketi kimse yapmazdı.
Bandırmaspor maçında oyuncular tutuk, heyecansız ve isteksizdi, sanki rakibi yenmek için bir amaçları yoktu.
Bandırmaspor oynamadan maç kazandı. Tek kişi Vanspor defansının hatalarından faydalanıp başka bir takım arkadaşının etkisi olmadan yürüyerek iki gol attı.
Şimdi gelelim sorulara;
1-Vanspor’un Bandırma maçında sahaya çıkan ilk 11 oyuncularını çok iyi tanımıyorum o nedenle soruyu şöyle sorayım: İlk 11 aslında tercih edilmesi gereken 11 değil miydi? Sonradan oyuna alınanlar ilk 11’de yer alabilir miydi? Maç, yanlış tercih sonucu mu kaybedildi?
2-Vanspor oyuncusu neden koşmuyor, kötü oynarken nasıl bu kadar rahat olabiliyor oyuncular, paslar neden isabetli olmuyor, organizeli taktik oyun neden ortaya çıkmıyor? Kornerlerde ve serbest vuruşta topun rakip kale yerine kendi kalesine doğru yollanması daha önce çalışılmış bir taktik miydi?
3-Takıma modern futbol ile ilgili taktik çalışmalar ne kadar yaptırılıyor, takım ne kadar sıklıkta antrenman yapıyor, oyuncular sahada birbirlerine adeta yabancı gibi duruyor, çift kale maç ne kadar sıklıkta yapılıyor?
4-Oyuncuların paraları düzgün ödeniyor mu, ekonomik sıkıntıları gözetiliyor mu, bir takım aile demektir, aile olmanın gerekleri oyunculara yansıtılıyor mu?
5-Yönetim, Bandırma maçından sonuçlar çıkarıp bundan sonraki maçların 1. Lig’deki bir takım gibi oynanması için önlemler alacak mı?
Kazanmak için yorulmak gerekiyor. Ben daha önceki bir yazımda, teknik direktörün “hedefimiz ligde kalmaktır” sözünü eleştirmiştim. Halen öyle düşünülüyorsa yine eleştiriyorum, Vanspor’un hedefi şampiyonluk olmalıdır. Yönetim şampiyonluğa dair ifadeler kullanmalıdır. İnanırsın inanmazsın bu başka bir şey. Ama diğer tüm ifadeler takımın enerjisini alır, performansını düşürür, ciddiyeti bozar.
Futbolcuya “havadan oynama yerden oyna, topu gözlerini kapatıp taca atma arkadaşını hedefleyerek at, korneri ve serbest vuruşu kendi kalene doğru değil, rakip kalenin içine yolla ki direkt gol olmasa da karambolden gol olabilir” diye taktik vermek çok zor olmasa gerek.
Bu oyun bilgisayardan oynanmıyor, istediğin tuşa basıp topu yönlendiremiyorsun, ayakla ve beyinle oynanıyor, oyuncuyu bu konuda uyarmak çok mu külfetli?
Vanspor koşarsa ve şampiyon olmayı beyne nakş ederse, iddia ediyorum ligi şampiyon bitirmese de play-of oynayacak kalitede oyunculara sahip. Ama bunun için çok çalışması, terlemesi, günümüz futboluna dair bir bilinçle hareket etmesi gerekiyor, hem oyuncuların hem tüm ekibin.
Rakip takımları “güçlü takım” ya da “zayıf takım” diye nitelemeden tüm rakip takımlara karşı cesurca ve şampiyon adayı edasıyla en güçlü ve hazır 11’i ile sahaya çıkmalı, takım, maçı mutlaka kazanmayı hedeflemelidir.
Vanspor takımı ve teknik heyeti bunları yaparsa, seyirci desteğini de arkasına alarak gelecek sezon süper ligdedir. İddiam o yönde...