Cezve, işkence edilerek öldürülen bir kedinin adı. Haberlere konu oldu, faili yakalandı, serbest kaldı. Kamuoyu üç-beş gün konuştu, sonra sustu herkes...
Zaten bu ülkede hep böyle olmuyor mu bir şeyler hep öldürülür ve peşi sıra susulur; gelenekselleşen öldürme ve susma ruh hali...
Cezve, onu öldürene zarar mı vermişti, dolaptaki ciğerini mi çalmıştı, hayır. Peki ne olmuştu, katilin sadece canı öyle istemişti, “insan” görünümlü katilin!
“Cezve” ve “Cezaevi” karşılaştırması, daha doğrusu karıştırması nereden çıktı diye sorarsanız, ben “Cezve” kelimesini ilk gördüğümde “Cezaevi” diye okudum.
Bu da başka bir ruh hali galiba...
Oysa “Cezve”nin “Cezaevi” olabilmesi için birkaç harfin yerinin değişmesi gerekiyor, üstelik “Cezaevi” kelimesi bir boy daha uzun “Cezve”den.
Ama ilk bakışta “Cezve”yi “Cezaevi” diye okumuşum ama neden?
Nedenini şöyle sorguladım kendimce:
1-Yanılsama
2-Kanıksama
Yanılgı, dikkatsizliktendir, kanıksama ise yıllardır günün her saatinde cümlelerimiz arasında bir tane de “cezaevi” kelimesi geçtiği içindir dedim kendi kendime.
Ve anladım ki hayatımızdaki iki gerçekle karşılaşmışım;
Biri; eskiye oranla şimdilerde çok fazla aşina olmadığımız, o kırk yıl hatırı olan kahvenin pişirildiği “cezve”, diğeri ise, her gün konuştuğumuz ve adeta hayatımızın bir parçası haline gelen “cezaevi”...
Dost ziyaretinde kahve içmeyip cezaevi konuşmak..!
Bir de böyle bir düşünce türetti bu durum.
Acaba bu “cezve” kelimesini benim gibi başkaları da “cezaevi” diye okumuş olabilir mi diye bir soru da geldi aklıma.
Eğer bu rakam fazlaysa vay ülkenin haline...
Kahve pişirilen ve dostluğun fazladan kırk yıl ömrünü uzatan cezveyi unutmuşsa bir toplum, öldürülen “Cezve” kediyi üç-beş günde neden unutmasın ki!
Ve bir toplum “cezaevi” diye bir olguyu kanıksamışsa vay o ülkenin ve toplumunun haline...
Yoksa şu mu geldiğimiz nokta:
Her bir şeyimiz öldürülür ve üç-beş günde “Cezve” gibi unutulur ama cezaevleri hep hayatta kalır!
O cezaevleri ki öldürenler serbest kalır, düşüncesini savunanlar ise müebbetlik olur!
Böyle ise vay insanlığın haline..!